Ahmet ÇOLAK
BULTÜRK İngiltere Temsilcisi

Bazen bir insan, bir milletin yükünü omuzlarında taşır. Bazen bir insan, geçmişin izlerini geleceğe taşıyan köprü olur. Bazen bir insan, kendi hayatını unutup başkalarının kaderine adanır.

Rafet Ulutürk, işte böyle bir insan…

Bugün onun doğum günü. Ama belki de bu gün, onun için diğer günlerden farksız. Çünkü o, hiçbir zaman kendi için yaşamadı. Hayatı, hep başkalarının mücadelesiyle geçti. Belki de bir an olsun durup “Bugün benim günüm” diyemedi. Çünkü biliyordu ki, onun için zaman durmaz, mücadele bitmez.

O, geceleri uyumayan, sabahları “Daha yapacak çok iş var” diyerek güne başlayan biriydi. Bir toplumu ayakta tutmak için, kendi yorgunluğunu görmezden gelen bir dava adamıydı. Kitaplarının sayfalarına sığmayan anılar, konferans salonlarında yankılanan sözler, tarih sayfalarına kazınan mücadeleler…

Bir Kalemin ve Bir Yüreğin Yükü

Her insan kitap yazar ama herkes tarih yazamaz. O, sadece kelimeleri bir araya getirmedi, bir milletin hafızasını kayda aldı. “Dünden Bugüne Bulgaristan” ile geçmişi anlattı ama aslında geleceğe seslendi. “Kimlik Mücadelesi” dedi, çünkü en büyük savaşın silahla değil, inançla verildiğini biliyordu. “Turan Kızılelma Yoluna Adanmış Bir Ömür” dedi, çünkü kendini bir davaya adamıştı.

O, sadece okuyanlara değil, henüz onu tanımayanlara bile seslendi. Kitapları raflarda değil, bilincimizde yer etti. Çünkü o, sadece bir yazar değil; bir milletin hikâyesini anlatan bir bilgeydi.

Yorgun Ama Asla Pes Etmeyen Bir Ruh

O, ilkleri başaran adamdı. İlk Türk Cumhurbaşkanı adayını çıkaran, ilk Türk Liderler Zirvesi’ni Sofya’da düzenleyen, ilk Türk Dünyası Kadın Kurultayı’nı organize eden bir liderdi. Ama belki de en büyük başarısı, hiç yılmamış olmasıydı.

Kim bilir, kaç gece omuzlarındaki yükle baş başa kaldı? Kaç kez “Artık yeter” deme hakkı varken, bunu kendine yasakladı? Kaç defa yorgun düştü ama yine de mücadeleye devam etti?

Bugün onun doğum günü… Ama belki de ona en çok yakışan kutlama, bir teşekkürdür. Bir minnet borcudur.

Rafet Ulutürk, iyi ki doğdun…
İyi ki bu milleti yalnız bırakmadın…
İyi ki kendi hayatını unutup, bizim için yaşadın…

Teşekkürler, büyük adam!