Rafet ULUTÜRK
Tarih. 11 Eylül 2021

Bulgaristan siyasetini anlatıyoruz:

Dernek çalışmalarımıza katılanlar, Bulgaristan’da 14 Kasım’dan başlayarak yapılacak yeni seçim maratonunda, (iki ya da 3. defa sandığa gidilecek) sosyal faaliyetlerle politik etkinlikler arasındaki farkı açacak aydınlığa gerek olduğuna işaret ediyorlar.
Türkiye’deki soydaşlarımız, bir adım ötedeki Bulgaristan’ı doğru görüp değerlendirmeleri artık zorlaştı. İnsanlar emir kulu, siyaset kölesi olmaktan kurtuldukça durumu gerçekçi görmek istiyor, onlara bol ışık vermek gerekiyor.

BULTÜRK ANALİZLERİ

Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği (BULTÜRK) çalışmalarımızda bu konuyu birçok defa işledik. Yeni seçimler öncesi aydınlatıcı çalışma programımız çerçevesinde sayfalarda yazılar halinde www.bghaber.org BGHABER sayfalarında konuyu işleyeceğiz. Politika gerekçeli anlatılmadan anlaşılamaz.

Örneğin, 10 Eylül 2021 tarihinde, Hak ve Özgürlük Hareketi (HÖH-DPS) Bulgaristan Müslümanları partisi, birinci turu 14 Kasım 2021 tarihinde yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde, 2016’da biz Türklerin, soydaşlarımızın, tüm Müslüman seçmenlerin de oylarıyla seçilen Cumhurbaşkanı Rumen Radev’e oy verilmeyeceğini gerekçeli bir çağrıyla açıkladı. Yani Radev’in hayalleri çok yakında suya düşebilir. Cumhurbaşkanı Radev’in aşırı milliyetçiliğinin Türk düşmanlığına taştığı bildirildi. Bu politik bir tutumdur.

Öyleyse başlayalım;

Politika nedir?

Politika öncelikle, insanların birlikte yaşamasını ve hareket etmesini koordine eden,
her kez için uyulması zorunlu olan,
yönetmek için gerekli kararları almaya ve

mekanizmaları belirlemeye yönelik bir sosyal etkinliktir.

Bu tanımda, 4 adet politika oluşturucu öğe görüyoruz.

1) Politika bir sosyal etkinliktir.
2) Karar alma ve bu kararları gerçekleştirmek için mekanizmaları belirlemek.
3) Herkes için olmazsa olmaz olan.
4) İnsanların ortak yaşamını koordine eden.

Dikkat çekilmesi gereken sosyal faaliyetlerin yalnızca bir tek koşulda politik etkinliğe dönüşmesidir. Biz sosyal etkinlik olarak STK (hükümet dışı örgütlü çalışmalar), okul veya üniversite etkinliklerini, toplantılar, konferanslar, paneller, kültürel faaliyetler, kolektif çalışmaların tümü vs burada görebiliriz.

Türklüğümüzü unutturmayı amaçlayan baskı ve terör;

Sosyal çalışmalar ancak herkes için zorunlu bir etkinlik haline geldiğinde politik etkinlik niteliği alır. 1989 Mayıs’ı Bulgaristan Türklerinin milli zorunlu eylemidir ve bir politik etkinliktir. 1984 Aralığında başlayan soykırım şiddetli silahlı saldırılar ve isim, din, dil, kimlik, yaşam biçimi değiştirme zorlaması ve Türklüğümüzü unutturmayı amaçlayan baskı ve terör, tüm halkın aynı günde ayaklanmasını zorunlu hale getirmiş ve sosyal eylemler politik isyan niteliği kazanmış ve başarılı olmuştur. Ayaklanma aracı olarak açlık grevi, gösteri yürüyüşleri, polis baskısını barışçı eylemlerle göğüslenme, hapishanelerde isyan, sürgünde bulunanların tepkisi, olayları ve zulmü dünyaya duyurma, bir bütün oluşturmuştur

Bunları kapsam olarak düşünürsek sosyal çalışmalar politikadan daha geniş kapsamlıdır.

1989’da Bulgaristan’da 1 200 000 (bir milyon iki yüz bin) Müslüman Türk yaşıyorken, Milli Türk Ayaklanmasına 72 bin kişi katılmıştır.

Başka bir örnek, gençlerin Marmara Deniz kıyılarını temizleme faaliyeti, yanan ormanların yerine fidan dikmesi, ilk okul öğrencilerinin okula giderken yaya yollarından geçmesine yardım etmesi sosyal bir etkinliktir.
15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı üzerine, Türk halkının Cumhuriyeti kurtarmak için sokaklara akın etmesi ise politik bir etkinliktir.

Sosyal faaliyet ile politik etkinlik arasındaki bağlanması herkes için uyulması zorunlu olan gerekliliktir.
14 Kasım 2021’de Bulgaristan’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve belki de aynı tarihte yapılacak bu yıl için 3. Meclis seçimine karılmak da herkes için uyulması gereken bir eylem olduğundan dolayı politik bir eylemdir. Sosyal faaliyetlerin sınırlarını, kurallarını belirleyense Tüzük ve var olan kurallarıdır.

Şu anlatmaya çalıştıklarımı daha kolay anlaşılır şekilde şöyle gösterebilirim: (Çizim 1)

Her kez için uyulması zorunlu hale gelen

Burada Tüzük (nizamname) geçerli olan kurallar anlamındadır.

Politika, politik sistem içinde vardır. Bulgaristan’ın politik sistemine parlamenter demokrasi diyoruz. Şu an hükümet kurmak için 6 denemeden sonra bir yılda 3. Meclis seçimine giderken, tıkanmış olduğunu, meclisten hükümet çıkmadığını daha önceki yazılarımızda defalarca anlattık, kanıtladık.

Biz, BULTÜRK yönetimi olarak Bulgaristan Cumhuriyeti politik sistem modelini şöyle görebiliyoruz:

BG politik sistem modeli: (Çizim 2)

Kurumlar, Merkez politik sistem Yönetim

1)  Meclis Yargı sistemi                                                      

3) ARACILAR – Yönetim, Parlamento, Yargı sistemi

2) Vatandaşlar

1) Piramidin en üst kısmında politik, yasama ve yargı bulunur.

2) Piramidin taban katında bulunanlar vatandaşlardır.

3) Yürütme, yasama ve yargı sistemi ile vatandaş tabakası arasında ARACILAR bulunur ve onlar politik partiler, sosyal hareketler, medya, stk-lar, bankalar, Baş Müftülük ve Müftülükler, tercümanlıklar, okullarda ana baba birlikleri, öğretmen birlikleri, menfaat grupları, birlikler, dernek, federasyon ve konfederasyonlar, gazeteciler, kültür adamları, iş adamları, sendikalar vs., onlar modern politik sistemde olağanüstü önemli rol görür.

* Bulgaristan siyasetinde ARACILAR kesimi yönetim, yasama ve yargı sistemi içinde eritiliyor, Başsavcılık yargıyı aforoz etmiş ve nefes aldırmıyor, adaletin yolu kesilmiş, azınlıkların hakları tanınmıyor ve vatandaşlar tabakası da yine adaletsizlik yüzünden nefes nefese ölüm kalım savaşımı veriyor.

* Azınlıkları eritme ve yok sayma siyaseti devam ederken, onların kendilerini eşit haklı vatandaş hissetme olanakları da söndürülmüştür. Bundan dolayı yapılması içim mücadele süren Politik Sistem Modeli değişikliğinde başta gelen yargı sisteminin yeniden düzenlenmesi ve savcılığın yargı sisteminden çıkarılması ve Adalet Bakanlığına bağlanması, özel yetkili mahkemelerin ve özel yetkisi, savcılık makamının da yargı sisteminden sökülerek kapatılması başta gelen istekler arasındadır.

* Vatandaşların yurt içinde ve yurt dışında eşit haklı olması, her vatandaşın oy kullanması için olanak sağlanması, posta ve internet üzerinden oy kullanmanın hemen yasallaşması, yalnız seçme değil, seçilme hakkının da herkes tarafından eşit kullanılması önde gelen ödevlerdir.

Bugün milletvekillerimiz eşit değildir.
Politik partilerin elinde yeminli esirler gibi hareket ediyorlar. Politik parti derebeyliğine son verilmesi artık günden oluşturuyor. Meclis bir traji komedi sahnesi olmuştur. Büyükelçiliklerin ve batı vakıflarının seçimlere müdahalesi kesin yasaklanmalıdır.
Batı üniversitelerinde okumuş kadroların 5 yıl Bulgaristan’da çalışmadan milletvekili, bakan ve başbakan adayı olma hakkı kısıtlanmalıdır.
Halktan başka hiçbir makam ve kurum milletvekili adayı, bakan ve başbakan öneremez. Milletvekilleri yalnız dokunulmaz değil, aynı zamanda parti köleliğinden kurtulmuş, özgürce düşünen ve karar alan, kendi iradesine göre karar alan, oy kullanan, öneride bulunan şahıslar olmalıdır. Bakan olan kişiler ticaret yapmaları ahlaksızlıktır.

* Şu da var, Bulgaristan gibi bunalımlarıyla bir türlü baş edemeyen ülkelerde ARACI katmak yönetimle, yasama ve yargıyla – iktidarla –  birlik olup vatandaşlar üzerinde baskının artmasına katkıda bulunuyor.
Buna kesinlikle son verilmelidir. ARACI kesim yönetime hizmet ettiği kadar, vatandaş katmanına da hizmet sunmalı ve iktidar ile vatandaş arasında köprü rolü görmelidir.

* Etnik azınlıkların kültürel otonomi hakları en kısa bir zamanda tanınmalıdır.

* Bir ara kurum olarak dış ülkelerdeki soydaşlarımızın sivil toplum örgütlerine siyasi hayatın her dalında ARACI olma hakkı yasal olarak tanınmalıdır.

Bulgaristan siyasi model değişikliğinde yer alması gereken unsurlardan bazıları bunlar olmalıdır.

Siyaset Sistemi Modeline etki yapan dış etkenler ve ilişkiler:

İç ve dış etkileşim alanları olarak yine üçgene dönelim.

Bulgaristan gibi bir ülkenin politik sistemi. (Çizim 3)

V  a  t  a  n  d  a  ş   a   r       1. Kat Temel   – Etki Sistemi   – Küreselleşme 

 

3 katlı olan bu sistem politikayı ifade eder.

1. Vatandaşlar – koordineli sistem. Vatandaş, halk meclisini, dolayısıyla iktidarı, Başbakanı, Cumhurbaşkanını seçendir. Politikanın kaynadığı yerde olandır. Vatandaşın siyasete katılımı bilinçli ve örgütlü olmalıdır.

2. Partiler, sendikalar, medya, birlikler, Aracılar ve aracı kurumlar. Sistemin çalışmasındaki rolü çpk önemli ve büyüktür.

3. Politik sistem içinde karar alma işinden sorumlu olan makamiktidar ve MPS. Kanunları, kararları hazırlayan ve onay için meclise sunan hükümettir.

Dış dünya

a) Dış ülkelerin politik sistemleri, büyük sayıda olabilir ve bu devletler karşılıklı etkileşim halindedirler, birbirini sürekli etkilerler. (sol taraf)

b) Dış etken dünya sistemi.

c) Dünyanın dayandığı temel düzen

ç) Küreselleşmenin ülkemize olan etkileri.

Bugün dünyada geçerli olan Devlet Modeli budur.

Bulgaristan seçimlerle başlayarak bu modeli değiştirmek istiyor. Fakat politik partilerden hiç biri, meclis, bakanlar kurulu ve Cumhurbaşkanı yeni modelin ne olacağını henüz açıklamış değil, Sofya Üniversitesi Felsefe ve Hukuk Fakülteleri de susuyor. Değişiklik içeren bir Anayasa da henüz hazırlanmamıştır.  Politik kavganın durması ve iktidar yollarının tıkanmasının ana ve temel nedeni işte budur.
3. Seçime bu koşullarda gidiyoruz. Bu seçimlerde de pek umut olmasa da yine de seçime gidilecektir. 

Çok değerli okuyucularımıza, sevenleriniz ve sevdikleriniz ile birlikte ebedi mutluluklar dilerim.

***

Reklamlar