Osmanlı İmparatorluğu’nun hüküm sürdüğü topraklardan biri de Plovdiv. Türkçe adı Filibe olan bu şehir 2. Murat zamanında fethedilmiş ve Bulgaristan’ın ikinci büyük şehridir.

Bulgaristan'nın 2. büyük şehri Plovdiv gezilecek yerler bakımından zengin seçenekler sunuyor

2. Murat’ın fethettiği Plovdiv eski Türkçe adı ile Filibe 

Plovdiv-Filibe gezilecek yerler bakımından diğer iller gibi zengin, çeşitli adresler sunabilen bir yer. Buradaki gezi noktalarını keşfederken kendinizden izler bulamamanız da imkansız gibi görünüyor. Tarihi gezi noktaları ile Plovdiv (Filibe) sizi bambaşka diyarlara götürecek.

Plovdiv-Filibe TARİHİ

Bulgaristan’ın büyük şehirlerinden biri olan Plovdiv M.Ö. IV. yüzyılda Büyük İskender’in babası olan 2. Philip yani Kör Philip tarafından kurulmuş. Trakya’ya sefere giderken Filibe halkı kendisine yardımcı olduğu için o da minnetini buraya tarihi bir şehir kurarak göstermiştir. Bu yüzden de ismi Filibe olarak anılmış. Daha sonra ise Bulgaristan halkı bu şehrin ismini Plovdiv olarak değiştirmiş. Günümüzde ise herkes Filibe denildiğinde de Plovdiv denildiğinde de burayı çok net bilir. Güzelliği ile herkesi kendine bırakan köylere sahip bir kenttir. 700 bine yaklaşan nüfusu içerisinde çok sayıda Osmanlı Türkü yaşamaktadır.

2. Murat dönemine kadar bu kentte birçok medeniyet hüküm sürmüştür. Bunlar Roma, Bizans, Bulgar Prensliği olarak biliniyor. 2. Murat ile beraber bu coğrafyanın Türkleştirilmesi çalışmaları başlatılmış ve buraya Anadolu’dan getirilen halk yerleştirilmiştir. 14. yüzyıldan kalma birbirinden güzel tarihi yapılar bu anlamda gezilecek yerler içerisinde gösterilir ve Osmanlı izlerini inceleyerek o döneme de yolculuk yapmak mümkündür.

PLOVDİV GEZİLECEK YERLER

Bütün yönleri ile Plovdiv (Filibe) çok sıcak bir şehir. Köyleri ise herkesin en çok merak ettiği yönü. Kültür başkenti de seçilen bu şehirde birbirinden güzel köyler bulunuyor. Bu köyleri gezmeye gidenler ise bir kültür kitabının da kapağını aralamış sayılabilir. Gezilecek yerler genel olarak Knez Alexander I Caddesi ve Old Town denen eski yerleşimin civarında bulunuyor.

Knez Alexander Caddesi

Plovdiv’de gezilecek yerler arasında birinci sırada geliyor denilebilir. Burası trafiğe kapalı güzel bir caddedir. Burada gezerken etraftaki tarihi eserleri de inceleme fırsatı bulabilirsiniz. Birbirinden eski ve tarihi yapılar sizi selamlayarak ‘hoş geldiniz’ der adeta. Bu caddede trafik olmadığı için dilediğiniz gibi gezebilir ve alışveriş için etraftaki bütün mağazaları kullanabilirsiniz.

Roma – Tiyatrosu 

Birçok medeniyetin bu topraklarda hüküm sürdüğünü yukarıda söylemiştik. Bu bilgileri kanıtlar nitelikte kalıntılardan biri de bu büyük Roma kalıntısı. Stadyum ve Tiyatro olarak kullanılan bu eser o dönemde halkın toplandığı bir alanı tanıtıyor bizlere. İhtişamı ve döneminden bize verdiği hisler ise çok değerli oluyor. Bu yapı şehrin tam ortasında ve kesinlikle görebileceğiniz bir noktada bulunuyor. Üzerinden şimdi işlek arabaların geçtiği bir cadde bulunuyor.

Hüdavendigar  İMARET Camii

Birden fazla adı bulunan bir cami burası. Mamarisi harika ve Seyahatname’de geçen bir tarihi eser. Cuma Camii ve Muradiye Camii’de deniliyor bu Osmanlı eserine. Şehrin 1. Murat tarafından Osmanlı topraklarına katılması ile yapılıyor bu cami ve 9 kubbeli mimarisi ile herkesi hayran bırakan bir eser. Osmanlı’an günümüze kalan en değerli yapıda denilebilir ve hala kullanılıyor. Taş ve tuğla malzemelerinden klasik Osmanlı mimarisini yansıtıyor bu cami.

Filibe Eski Şehir 

Burası şehrin kurulduğu ilk topraklar. Bu yüzden de bu şehrin ‘eski şehri’ deniliyor buraya. Burada eski mimarileri, evleri ve yapıları görebilirsiniz. Bu evler tam bir tarih sembolü değerler. Burada bir Osmanlı mahallesi bulunuyor ve 2004 yılında UNESCO tarafından koruma altına alınmış. Arnavut kaldırımlı sokakları da buranın bu tarihini çok iyi yansıtan detayları. Buradan yürüyerek Nöbet Tepe’ye doğru giderken birçok ünlü yazarın yaşadığı evi, Etnoğrafya Müzesini, galeri olarak kullanılan eski konakları ve kiliseleri de göreceksiniz.

Meryem Katedrali 

Burada yaşayan halkın bir kısmı Ortodoks bu yüzden de bu halka ait kiliseler de bulunuyor. İnsanların dinini özgürce yaşadığı Osmanlı hakimiyetinde de bu kiliseler kullanıma açıktı. Şimdi ise ziyaret etmek ve tarihi yapının bütün detaylarını incelemek için herkes tarafından merak edilen bir yer burası.

9. yüzyılda inşa edilen bu kilise sonradan yıkılmış ve 1844 yılında yeniden yapılmış. 

Nebet Tepe 

Yürüyerek ulaşabileceğiniz bu tepeden artık güzel bir Plovdiv manzarası izleyebilirsiniz. M.Ö. 7 yüzyıldan beri burada yaşam olduğu söyleniyor. Bu yer tabi ki bütün şehrin görülmesi ve kontrol edilmesi amacı ile de kullanılmış. Buradan kuş bakışı Filibe’nin eski ve yeni yüzünü ve aynı zamanda şehri ikiye bölen Meriç Nehri’ni izleyip hem yorgunluğunuzu atabilir hem de manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.

Reklamlar