Son zamanda Bulgaristan toplumu iki haber ile yakından ilgilendi. Biri olumlu haber – çalışanların maaşları sürekli artıyor ve geçen yılın sonunda bir önceki yıla nazaran ortalama maaş %10 arttı ve 560 Avro’ya vardı. Avrupa açısından bu son derece az ve Bulgaristan’ın en düşük maaşlı ülke olarak ünlenmesi rastlantı değildir. Bir başka gelişme fakat rahatsız edici ve izah edilmesi çok zor. Burada kamu personelinin sürekli artmasından söz ediliyor. Başbakan Boyko Borisov’un elektronik yönetimin acilen uygulanmasına dair ültimatomuna rağmen, personel durmadan artıyor, elit tabakası her zamankinden fazla zenginleşiyor.

Günümüzde çalışan toplam 3 milyon Bulgaristan vatandaşlarının büyük bir bölümü – 112 865 kişi kamu idaresinde görevli. Bir yıl içinde devlet ve belediye memurları 2 287 artmıştır. İlk bakışta sayı pek fazla görünmüyor, ancak maaşlarına bakarak, işlerinin ve hizmetlerinin kalitesi pek düşük. Devlet memurunun ortalama maaşı 600 Avro , ülkedeki ortalama maaştan daha yüksek ve bir yıl içinde  %7,4 arttı. Üst düzey memurlara gelince onların maaşları devamlı artıyor ve Avrupa seviyesine yaklaşıyor. Bakanlar, milletvekilleri ve üst düzey memurlar bunun en parlak örneğidir. Bir milletvekilinin brüt maaşı yaklaşık 1800 Avro. Buna kıdem tazminatı, parlamento komisyonlarına üyelik ücreti, danışmanlar ve başka şeyler ekleniyor ve maaşları 3000 Avro’ya varıyor. Cumhurbaşkanının maaşı 6000 Avro’nun üstünde , Başbakan 3600 Avro maaş alıyor. Bakarsanız bir şey değil, Fransa Cumhurbaşkanı’nın brüt maaş 15 bin Avro, Avrupa milletvekillerinin maaşı ise en az 12 826 Avro.

Brüt ücretlere başka ekstraları da katmalıyız – makam arabası, devlet konutu, Hükümet Hastanesinde ücretsiz tıbbi bakım, ücretsiz ulaşım vb.

Ancak sıradan vatandaşın ve özellikle emeklilerin maaşına gelince sorun vahim boyutlar alıyor. Asgari çalışma ücreti 260 Avro, ortalama emekli maaşı 165 Avro. Sıradan vatandaş ve üst düzey bürokratlar arasında uçurum korkunç. Mesela pek bilinmeyen ve fark edilmeyen Mali Denetim Komisyonu Şefi 7 bin Avro maaş alıyor. Buna benzer daha kim bilir ne kadar komisyon, ajans komite mevcuttur.

Bu zenginlik ve bolluk üst kademelerde yaygın yolsuzluklar ortamında çok rahatsız edici oluyor. Konuşulan kadar boyutlarda mı acaba rüşvetçilik ve yolsuzluklar bunu bilemeyiz. Ancak Avrupa Komisyonu ve sıradan Bulgaristan vatandaşının inancı budur. Bulgaristan’ın AK tarafından 2007 yılından beri özel gözetimde olması tesadüfen değil. Bulgaristan’ın Schengen’e girmesinin reddedilmesinin gerekçesi kontrolsüz yolsuzluktur.

Bazıları  kamu personelinin yüksek maaşlarının yolsuzluklara karşı frenleme vazifesini öne sürer. Olabilir,  ancak kesin değil. Yolsuzluğun azaldığına dair bir emare yok. Tüm bunlar toplumu öfkelendiriyor. Kamuoyu araştırmaları,  devlet  kurumları  ve iktidara olan güvensizlik ve eleştirilerin ürkütücü düzeyde olduğunu gösteriyor.

Çeviri: Müjgan Baharova, BNR

Reklamlar