Pandemi ortamında hayat sürdüğümüz son iki yıl, yaşam tarzımızla birlikte hayallerimizi ve gelecekle ilgili hedeflerimizi de kökten değiştirdi. Küresel salgın öncesinde genç ve aktif kişiler, büyük şehirde kazançlı iş ve ev sahibi olmayı başarının bir kısmı olarak görürken, köylerle ise gitgide ıssızlaşırken günümüzde durum farklı görünüyor.

Şehir gürültüsü ve kirli havaya uzakta, bahçeli evde yaşamak çok daha cazip hale gelirken pandemi ortamı, bunun iyi iş pozisyonu ve uzaktan işle birlikte mümkün olduğunu gösterdi. Daha önce hayal olarak algıladığımız bu durum birçok Bulgaristan vatandaşı için gerçek oldu.

İstatistik verilerine bakacak olursak son 2 yılda ülkedeki köy nüfusu 200 bin kişi kadar arttı. Yeni köylülerin yarısından fazlasını (yüzde 52), çalışma çağında bulunuyorlar.

2021’de küçük yerleşim yerlerinde yeni adres kaydı yaptıranların toplam sayısı, 108 550 olurken 2022 yılına ilişkin yapılan tahminlere göre bu sayı daha 90 000 kişi ile artacak. Bulgaristan Köyleri Birliği Başkanı Borislav Borisov’un sözlerine göre büyük şehirlere yakın bulunan evlere olan talep, arzın tam 10 kat üzerinde. Ev seçiminde önem taşıyan etkenler, iyi altyapı ve şehre uzaklığın 80 kilometrenin altında olmasıdır.

Temiz hava, doğaya yakınlık ve “güvenli” özgürlük hissi, aktif kişiler için gittikçe büyük önem taşıyan kriterlerdir.

Berkovitsa’ya bağlı Komarevo köyünün muhtarı görevini yürütmüş bulunan Tsveta Yordanova, bu konuda radyomuza konuşurken şunları belirtti:

“Köy hayatının en büyük önceliği, huzur olmakta. Huzurun önüne geçebilecek bir dezavantaj var mıdır bilmiyorum. Şehir hayatına kıyasla köy hayatı sürenler fiziksel olarak çok daha aktif oluyor, isterlerse sofraya koydukları yiyecekleri kendileri yetiştirebiliyorlar.

Bundan yaklaşık 2 yıl önce eşi Bogdan ile birlikte doğduğu köye dönme kararını alan Tsveta, yeni yaşam tarzının en büyük eksiği olarak iletişim kuracağı ve yardım için başvurabileceği gençlerin henüz az olmasına işaret ediyor. Sözlerine göre bu noktada yerleşim yerini yaşamak için hoş ve sakinlerin ihtiyaçlarına cevap veren bir yer haline getirilmesi konusunda yerel yönetimlere önemli görevler düşüyor.

Bununla birlikte köy hayatı hiç te ucuz değil. Emlakçılar, Sofya’da emlak fiyatları son 2 yılda yüzde 29 oranında artarken son bir yılda köy mülkleri fiyatlaının ikiye katlandığını öne sürüyorlar.

Artan enflasyon ve gelecekle ilgili belirsizlikler, talebi çok daha temkinli hale getirdi. Satılık evlerin çoğu, tamamen veya kısmen tadilat gerektiren durumda olurken halihazırda piyasada mevcut şartlarda onarım işleri ciddi kaynaklar alıyor.

Bu tür bir mülkün bakımı, bazen apartman dairesi bakımından kat be kat masraflı oluyor. Bu yüzden köy evi satın almaya girişmeden önce hayat tarzının böylesini deneyimlemekte fayda var. “Kira ödemeden kiralık ev” türünden inisyatifler isteyenlere bu fırsatı sunuyorlar.

 

 

Köy hayatını tercih edenler, böyle bir adım atmak için insanın istekli olması ve doğaya yakın olma gereksinimini duymasının şart olduğunu söylüyorlar. Onlardan biri BNR Vidin Radyosu’ndan iş arkadaşımız geçen yılın sonunda Vidin’e bağlı Sinagovtsi köyünde ev aldığını ve zamanının büyük bölümünü orada geçirdiğini paylaştı.

„Sinagovtsi’yi seçmemin nedenlerinden biri, yakında geçen yeni hızlı yol inşaatıdır. Bu yol sayesinde çalıştığım şehir olan Vidin ile problemsiz bağlantı sağlanacak. Köy hayatının dezavantajları eğlence imkanlarının ve yakın tıbbi yardımın olmamasıdır. Aldığım ev onarıma muhtaç, oysa şu an inşaat malzemelerinin fiyatları cep yakıyor. Evin tadilatı ve hızlı yol inşaatı birbirine paralel devam edecek. Umarım önümüzdeki birkaç yılda ikisi aynı zamanda tamamlanacak” diyen Genadi, hayalinin peşinde giderken şehir dışındaki yaşamın geleceğin yaşam tarzı olduğuna inanıyor. “Şehir, çalışmak, idari işleri halletmek, alışveriş yapmak için uygun bir yer,fakat şehir dışındaki yaşam çok daha güzel” diye konuştu radyocu akradaşımız.

Reklamlar