BGSAM

Yüz gün, bir hükümetin kendini tanıtması, yol haritasını çizmesi ve halkın güvenini kazanması için sembolik ve kritik bir eşiktir. Ancak Bulgaristan’da, bu sembolik süreci geride bırakan yeni yönetim için eleştiriler şimdiden çığ gibi büyüyor.

“Mera” adlı sosyoloji ajansının yüz yüze görüşmelerle gerçekleştirdiği son kamuoyu araştırması, sadece halkın güvenini ölçmekle kalmıyor, aynı zamanda yönetimin toplumsal etkilerini de gözler önüne seriyor. 807 kişilik bir örneklemle yapılan çalışmada, ±%3,5’lik hata payı dikkate alındığında, elde edilen sonuçların ciddiyetle değerlendirilmesi gerektiği ortada.

“Değişime Devam” (PP) Partisinin Sert Çıkışı

Kiril Petkov ve Asen Vasilev liderliğindeki “Değişime Devam” (PP) partisi, hükümetin ilk 100 gününe dair yayınladığı sert açıklamayla siyasi tartışmayı alevlendirdi. Partinin açıklamasında, 2020 öncesinin “jipka” siyasetine—yani kamu kaynaklarının keyfi dağıtıldığı, yakın çevreye ayrıcalık tanındığı döneme—dönüş yapıldığı iddia ediliyor. Yeni kabinenin, yüzeyde “yeni bir başlangıç” iddiası taşısa da, özünde geçmişin izlerini taşıdığı vurgulanıyor.

Özellikle vergi gelirlerinin yolsuzlukla buharlaştırıldığıAB fonlarının riske atıldığı ve yargı reformlarının tamamen göz ardı edildiği gibi suçlamalar ciddi yankı uyandırıyor. Bu, sadece muhalefetin olağan bir siyasi hamlesi değil, aynı zamanda sistemik çöküşün sinyallerine dair bir uyarı niteliği taşıyor.

Halkın Beklentisi: Söz Değil, Eylem

Bu eleştirilerin ne kadarının haklı olduğu zamanla netleşecek. Ancak şu kesin: Bulgaristan halkı artık sadece sözlere değil, somut adımlara bakıyor. Kamuoyunun dikkatle izlediği bu dönemde, iktidarın her adımı hem içeride hem de uluslararası arenada mercek altında.

Avrupa Birliği üyelik sürecinde atılacak adımlar, özellikle Euro bölgesine geçiş takvimi, hükümetin güvenilirliğini yeniden tesis etmesi için bir fırsat olabilir. Ancak bu fırsat, geçmişin gölgesinden kurtulamayan bir yönetim için aynı zamanda büyük bir sınav anlamına geliyor.

Şimdi gözler, PP’nin gündeme getirmeyi vaat ettiği güvensizlik oylamasında ve halkın anketlerde nasıl bir tepki vereceğinde. Çünkü 100 gün, bazen her şeyi anlatmaya yetebilir.

Reklamlar