Tarih: 13 Eylül 2018

Yazan: Nedim AKIN

Konu:  Hafif dalgalı denizde gemi alabora olmaz.

Güverteden indirilen 3 bakanın istifasını meclis henüz onaylamadı. Sofya siyasi sahnesi BAKANLARIN KADERİ oyunu oynuyor. GERB ile işe yaramaz “yurtseverler” hükümetinden şimdiye kadar 6 bakan istifa etti. Bunların üçü sahneden indikten sonra, siyaset senaryosuna yeni sayfalar eklendi, düşenler kolundan tutup kaldırıldı ve yeniden sahneye davet edildi.

GERB’in bakanlarının hepsi ofislerine sinmiş, Borisov’dan iyi başbakan yok ve olamaz duası zikrederek, rüzgârın hangi yenden estiğini sürekli izlenmek için pencereyi açık tutuyor ve yanlış fikre ve inanca saplanmamaya, halkın aklında kalacak bir söz söylememeye gayret ediyorlar.

Politik denizde dalga kabarmasını önlemek için Başbakan Borisov 2019’dan başlayarak devlet görevlilerinin maaşlarına – 439 bin memur – % 10 zam yapacağını açıkladı. Hükümet ortağı “yurtsever” maskeliler 2017 seçimlerinden önce emekli maaşlarına 100 % zam yapacaklarını vaat etmişti, yaprak oynamıyor. Bir yandan GERP partine oy verenlerin cepleri doldurulurken, yaşlıların belini büken yeni gelişme oldu. Hastanede yatan emekliler de hastane masraflarının % 17’sini ceplerinden karşılayacaklarmış. Odun, doğal gaz, elektrik ve suya %12 zam geldi. Halkın sırtı son duvara dayandı. Hayat ateşten gömlek!

Bu arada Bulgar kamuoyu ve aydınlarımız akıl işletmeye başladı.

Boyko Borisov’u eşidengi ve benzeri olmayan bir lider olarak gösteren, gizli bir güç olduğu konusunda birçok boyutta görüş birliğine varılmış bulunuyor.

Meclisteki 7 siyasi partinin her biriyle ayrı ayrı görüşen gizemli güç olduğu, toplanan bilgilerin perde ardında görüşüldüğü ve gerektiğinde her gün yeni bir denge kurulmaya çalışıldığı artık sezildi, gözle görülür gibi oldu.

Sözde “Yurtseverler Birliği” nden Başbakan yardımcısı Valeri Simyonos “ben bu gidişle çekiliyorum” dediğinde, yüzüne sorulan soru şu oldu: “Tek başına mı ayrılacaksınız?” “Evet” dediğinde, yerine “Bulgaristan’ı Kurtarmak için Milli Cephe’den” hemen  “uygun” milletvekili ile anlaşıldı.

Parti olarak ayrılıyoruz!” deyince, “İrade” (Volya) partisi lideri, Meclis Başkan Yardımcısı Mareşki ile temasa geçildi, “olur, kabineye katılmayı kabul ediyorum!” cevabı, bir yudum da olsa nefes aldırdı.

Üç “faşist” partinin de kabineden ayrılması konu olunca “İrade” (Volya) yanına, hükümet dışı güvenilir destek olarak Hak ve Özgürlük Partisi (DPS) perde ardına çekildi. “Fahri Başkan” Ahmet Doğan iki istekte bulundu ve ikisi de hemen yerine getirildi.

Bir) Geçen sene (2017) Ahmet Doğan – Rumen Gaytanski (Vılka) ile % 50 – % 50 bir ortak şirket kurdu. “Wotır Vital” şirketini ikisi birlikte ve ayrı ayrı yönetiyor. Etkinlik alanında madeni su çıkarma, şişeleme ve satma; HES, baraj kurma ve onarma, arıtma; Su ve Kanal ağı kurma, toprak, su ve bataklık arıtma gibi işler var. 2007 yılına kadar Sofya’yı süpüren ve çöpünü atan bu şirketin, 20017 yılı sonuna kadar yaptığı iş olmadığı ortaya çıktı. Buna karşın, 2 ay önce bu şirketin hesabına devlet bütçesinden 500 milyon leva akıtıldı. Bu paralarla ve yapılacağı henüz açıklanmadı. Bu da yetmedi, “Kapital” gazetesinde çıkan bir 2018 Eylül Haberi memleketi sarstı.

İki) Bir devlet tesisi olan Varna Isı Elektik Santrali, özelleştirme sırasında Çek Cumhuriyeti Devlet Elektrik Şirketlerinden (ÇEZ) firmasına 204 milyona levaya satılan, 300 milyon leva en yatırımla doğal gaz santrali olarak yeniden çalıştırılması beklenen ama 10 yıldan beri çalışmayan, 2017 yılında Varna Limanı Başkanı Danail Papazov’un oğlu ve kızına satılmıştı. Şimdi VARNA Elektrik Santrali hisselerinin % 70’i Ahmet Doğan’a 46 milyon leva karşılığı satıldığı açıklandı. Bundan 4 yıl önce “Bulgaristan Ticaret Bankası – BTK” soyularak iflasa zorlanırken Ahmet Doğan’ın hesabında 880 bin leva olduğu açıklanmıştı. Varna Elektrik Santralini alırken Doğan, 4 milyon leva nakit ödeme yapmıştır. “Saray” adlı taarruz kuşu kümesinde kalan Doğan’ın 2017 yılı vergi beyanında 1 leva gelir gösterilmemiştir. Bunlar, 26 Mart 2017 erken meclis seçimlerinde HÖH (DPS) partisine seçmenimizin verdiği paralarsa, o zaman alınan senetler HAK VE ÖZGÜRLÜK PARTİSİ mülküne geçirilmelidir. A. Doğan’ın mülkünde ilk kez bir mülk belirdi, bu da santral senetleridir. Bulgaristan Hak ve Özgürlükler Partisi ordusunun mülküne geçirilmeli hisseler parti üyeleri arasında paylaşılmalıdır. L. Mestan, M. Karadayı, K. Dal neredesiniz????

Anlaşıldığı üzere santralin satın alınması için devlet bankasından çekilen kredi için, kulis mutabakatında, HÖH milletvekillerinin III. Borisov hükümetini sonuna kadar destekleyeceği “sözü” yer almaktadır. Bulgaristan’daki Müslüman Türklerin onuru ve şerefi ipotek edilmiştir. Böylece Bulgaristan’daki Müslüman Türklerin iradesi artık kaçıncı defadır menfaatlerimizi savunmayan, ancak totaliter komünist düzenin ömrünü uzatmak için zaman satın alan iktidarlara “koltuk değneği” haline getiriliyor!? Karadayı Mestan’ın rolünü oynamaya başladı…

Olay bu kadar acıdır. İnsanlarımız kaç defadır “canlı canlı” ipotek ediliyor. Hukukun üstünlüğü olan bir ülkede “yaşayan insan” hiçbir şey için, asla ve katiyen ipotek edilemez. Bu uluslararası insan haklarına ve Bulgaristan vatandaş haklarına katiyen aykırı ve terstir. Bu ipotek hemen bozulmalı ve kaldırılmalıdır.

Kuşkusuz bu gelişmeler havadan düşmedi. Olaylar A.Doğan’ın eski çar II. Simyon’u Matriste gidip Bulgaristan’a davet etmesiyle başladı. Doğan, bugün beş parasızım, köşklerimi alıyorlar, beni “vatanımdan” kovuyorlar naneleri satan II. Simeyon ve ailesi ülkemiz Moskova’nın isteği ve ısrarı üzerine davet edilmişti. Geldi, başbakan oldu ve çöp toplayan durumuna getirildi. Burada, yorganı yalnız kendi üstüne çeken Doğan’ı bir daha görebiliyoruz.

2001’de – II. Simeyon partisi (NDSV), HÖH ve BSP – ortak hükümet kurmalarına, 2005’te 2. defa – aynı bileşimle – kabinede buluşmalarına şahit olduk. Bu hükümette Başbakan Yardımcısı ve Çevre Bakanı Bayan Emel Etem’in, birinci yarımcısı Rus-çu bir General’in torunu olan Daniel Peevski’nin atanması ilginçti. İşten uzaklaştırılınca o Varna Liman Başkanı Papazov’un yardımcılığına atanmıştı. 2009’da HÖH partisinden milletvekili çıktı. Bulgaristan’daki Rus istihbaratı istasyon şefinin ısrarı üzere ve şimdiki DOST lideri L. Mestan’ın (o zaman HÖH partisi Genel Başkanı idi) sert ısrarıyla Milli İstihbarat Devlet Ajansı (DANS) şefliğine atandı. Bu derinliği ucu, Sofya’da gece gündüz protesto gösterileri yapan kitlelerin ısrarıyla onun görevden uzaklaştırılmasına kadar uzanır. Kısacası, ilk gün Bakanlar Kurulunda işe 20 yaşındaki bir “Opel” araçla gelen bu gencin, bugün 36 milyon leva nakitle, “Telgraf” medya şebekesi var. Zenginler grubunda söz sahibi olmasına kadar uzan bir gizli serüvenle karşı karşıyayız.  Kuşkusuz bu bulanık, kirli, kokuşmuş sularda yüzenlerden birinin – parsa toplayan – rolündeki gizli güçler olduğu ortada. Doğanın neden korunduğunu, neden insan arasına çıkamadığını vs de açıkça görmüş oluyoruz.

Daniel Papazov’a gelince, 2 gün mesaisi olmayan kızına ve oğluna Elektrik Santrali alacak kadar kazandığı güven yine HÖH-DPS ile bağlıdır. 2016 Kasımında yapılan Cumhurbaşkanı seçimlerinde o HÖH-DPS partisi Cumhurbaşkanı Adayı Plamen Oreşarski ile birlikte Cumhurbaşkanı Yardımcılığı adaylığına aday gösterilmişti. Havada kara bulutlar dolaşıyor, hani bir türküde dendiği gibi “yalan dünya, hancı sarhoş, yolcu sarhoş” gibi bir şey. İyice kokuşup dökülmeden anlamak kolay değil. Ortadaki gerçek şudur. A. Doğan’ın etrafında güvenebileceği kimse kalmamış ve “kıyasıya” rekabet oyununa artık kendisi soyunuyor.

Şu da çok ilginçtir.

İktidar pistinde biraz daha sürünmek için zaman satın alan Başbakan Borisov’a fazlasıyla pasveren ve yardım eden kişilerden biri de Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) lideri Kurnelya Ninova’dır.  O, partililere 2 yıldan beri yerinde sayma talimi yaptırıyor ya da onları  topluca partinin 120 yıl önce kurulduğu KOCABALKAN’IN – “Buzluca” tepesine çıkarıp bira içirip köfte yedirerek, köçek oynatıyor.

Çok ilginçtir: Son günlerde bedava dağıtılan “Bulgaristan’ın Sosyalist Vizyonu” o kadar karışık yazılmış ki, okuyanlar ileri mi gidiyoruz, yoksa 30 yıl önce defterini kapattığımız “sosyalist döneme” geri mi dönüyoruz, tartışması başlattı. Bu karmakarışıklığı bütün Bulgaristan’a yaymak için Başkan Ninova 80 milletvekiline şu çağrıda bulundu: “Mecliste yalnız 20 kişi kalacak. Hepimiz halk arasına dağılıyor ve “yeni vizyonu” halka tanıtıp kitleyi bilgilendirecek ve yaklaşan seçimde oylarını alacağız.”

Bu çağrı önce alkış toplasa da, ertesi sabah milletvekillerinin aklı başına geldi. Bulgar parlamentosunda bileşime ve komisyon oturumlarına katılmayanlara maaş verilmiyor. Biz nasıl geçineceğiz? Sorusu bomba gibi patladı. Ama bu karışıklık da yine GERB lideri Borisov’un işine yaradı. O biraz daha zaman kazanmış oldu.

Gidiş böyle. Sürünen iktidar, beklenen ilk karda yolunu göremeyip hendeğe devrilene kadar bu böyle devam edecek gibi.

Okuduğunuz için teşekkür ederim.

Lütfen paylaşınız.

Reklamlar