Cumhurbaşkanı Rumen Radev’i iki görev süresini en çok geçici teknokrat tayin eden devlet başkanı olarak hatırlayacağız. Bulgar siyasi tarihinin 100. hükümeti Radev’in tayin ettiği 4. geçici hükümet olarak tarihte yerini alacaktır. Bundan sonra 2Ekim’de erken seçimler yapılacak. Ancak cumhurbaşkanın daha kaç teknokrat hükümet tayin edeceğini sadece zaman gösterecek. Anayasa gereği bu hükümet adil ve şeffaf seçimler organize etmekle yükümlü olacak. Uzmanlar hükümeti ayrıca Halk Meclisi onayını gerektirmeyen bazı kararlar da alma hakkına sahip.

İstikrara güvence olmakla görevli oluşturulan kabine, yanlış adımlardan kaynaklanacak sivil tepkiler ve memnuniyetsizlik yaratmamalı. Çalışmasının daha dördüncü gününde gaz tedarikleri alanındaki kritik durum alarmı vererek, vatandaşlar arasında sert tepkilere neden oldu. BNR’ye konuşan siyasi bilimci İvaylo Dinev şunları belirtti:

İvaylo Dinev

„Doğalgaz tedarikleri problemi daha fazla iletişimseldi. Geçici hükümette Atanas Pekanov gibi bakanların bazıları çok Avrupa yanlı kişiler. Doğuya bir viraj mümkün değil bence, çünkü siyasetçiler böyle kökten bir istikamet değişikliğine hazır değil”.

Teknokrat hükümetlerin bazıları olağan kabinelerden bile daha uzun ömürlü olabilir. Zamanla onlar Bulgar siyasetinin “olmazsa olmazı” haline geldiler. Siyaset uzmanı Strahil Deliyski: “Partilerin içindeki siyasi problemler sonucu geçici hükümetler kurma süreci kalıcı olarak siyasete girdi” diyor.

Strahil Deliyski

„Politik partilerin büyük kısmı kavgaya hazır, diğer partilerle kıyas içinde, diğer partilere göre konumlanarak var olmaya çalışıyor. Oysa belli bir sosyal katmanın beklentileri ve çıkarlarını savunacak denemeleri arka plana bırakıyorlar. Ülkede bütün siyasi objelere güvenin azaldığı ve seçimlere katılım düştüğü bir ortamda bu genel politikaya da güvensizliği derinden zedeliyor”.

Seçimlerde oy kullanmayan kişilerin devamlı artması kimseyi şaşırtmamalı. Bütün partilerin seçim konuşmalarında öne çıkan tüm sözler iş, piyasa, para, yolsuzluk…En mağdur durumda olan sosyal katmanları savunacak ve onların hakları için uğraş verecek vaatler neredeyse yok.

„Halkın büyük kısmı yoksul. Birilerin kaynakların bölüşümü, daha anlamlı vergi sistemi sunma, daha erişilir sosyal hizmetler verme ve yardımlar sağlama vaat edecek siyasetçiler ortada yok. Partilerin programlarında benzeri sözler olmadığı için, bu seçmenlerin evlerinde kalmaları ihtimali yüksek. Onlar oylarını kullanmayacak”.

Reklamlar