Alptekin CEVHERLİ
++++
Nasreddin Hoca`ya sohbet esnasında sorarlar:
– Hocam, kıyametin alâmeti nedir bize anlatır mısınız?
“Neme lâzım” demiş Hoca.
Soruyu soran cemaat Hoca’nın verdiği cevabı anlayamamış ve demişler ki:
– Nasrettin Hocam, Siz de neme lâzım derseniz biz kime sorup kıyametin alâmetini öğreneceğiz?
Nasrettin Hoca yine ısrarcı bir şekilde tekrarlamış:
– Dedim ya neme lâzım diye. Herkes ‘neme lâzım’ dediği zaman, işte bu kıyamet alâmetidir!
 * * *
Geçtiğimiz gün bazı internet haber sitelerinde (http://turkish.ruvr.ru/news/2014_03_25/Obama-Merkel-SiCinping/) enteresan bir haber vardı. Nükleer silaha sahip ülkelerden bir kısmının başkanı bilgisayarın başına geçip, bir nükleer savaş simülasyonu oyunu oynayacaklarmış.
Oyunun içeriği şöyle:
Bir terörist devlet, ‘kirli’ atom bombasını üretiyor veya bir terör örgütü adı açıklanmayan bir ülkenin kötü korunan cephaneliğinden atom bombası çalıyor. Oyun, teröristlerin Avrupa’nın büyük kentlerinden birinde (örneğin Londra veya Milan’da) bombayı patlatmasıyla başlıyor. Oyuna katılan liderler, tatbikat durum odasına çevrilen bir salonda oturarak, tabletler üzerinde verilen komutlar yardımıyla ve kişisel müzakereler ile krizi aşma yöntemleri tartışacak ve gerekli adımları atacak. Veya nükleer savaşı başlatacaklar.
Devlet liderlerinin tepkisini ve adımlarını bağımsız anonim uzmanlar değerlendirecek. Oyuna, ABD Başkanı Barack Obama, Almanya Şansölyesi Angela Merkel, İngiltere Başbakanı David Cameron, Çin Başkanı Şi Cinping ve zirveye katılan diğer ülkelerin liderleri katılacak.
 * * *
Şimdi bazıları “Eee ne olacak adamlar, bilgisayarda oyun oyun oynayacaklarmış” diyebilir. Ama gözden kaçan bir gerçek var. Simülasyonlar, genel olarak hayata geçirilmeden önce yapılan denemelerdir. Pilotlar, belediye otobüsü şoförleri, bazı askeri eğitimlerde vb. öncelikle simülasyon uygulanır ve ardından gerçek hayatta uygulamaya geçilir.
Şimdi insanın aklına şu geliyor:
“Acaba dünya bu kez ciddi ciddi bir nükleer savaş tehdidi ile gerçekten karşı karşıya mı ki, önce simülasyonu gerçekleştiriliyor?”
Dünyadaki hayat bu kadar mı ucuz ki; hakkımızdaki kararı Lahey’de yabancı birkaç devletin başkanı veriyor?
Haberde Rusya’dan hiç bahsedilmemesi Putin’in bu oyunun dışında kaldığı anlamını veriyor. Acaba söz konusu terörist devlet tanımı Rusya için mi yapılmış o da belli değil. Ancak şu var ki, Suriye’de elde ettiği diplomatik başarıyı Ukrayna’dan Kırım’ı tek mermi atmadan düzenlediği askeri harekâtla taçlandıran Rusya, bu bakımdan Batılı ülkeler ve Çin için ciddi bir tehdit haline gelmektedir.
Üstüne üstlük ABD’yi ve Batı Avrupa’yı sıkıştırmak için Filistin’de Gazze yönetimi içindeki bazı taraftarları tarafından ve Alaska’da yerlilerce toplanan imzalarla her iki bölgenin de Rusya’ya bağlanmak için resmi başvuruya hazırlanması ciddi başka adımlar olarak göze çarpmaktadır.
Filistin’de oluşacak küçük bir Rus devletçiği Ortadoğu’daki bütün dengeleri değiştirebilir. Unutmadan söyleyelim ki bölgede 50 bine yakın Rus vatandaşı yaşıyor.
Ayrıca Alaska’nın ABD tarafından kaybı ise Kuzey Kutbu’nun tamamen Rusya’nın kontrolüne geçmesine neden olur ki, bu kadar bakir bir dev kara parçası hem tarım, hem de yer altı kaynakları yönünden tahmin edilemeyecek bir zenginlikler sunmaktadır.
Ayrıca Rusya’nın Türkistan’a ve Moğolistan’a yönelik olarak yeniden BDT’yi işler hale getirme çalışmaları Çin’i de rahatsız etmiştir.
Peki bu yeniden SSCB’yi kurma rüyasının Türkiye’ye etkileri ne olur?
İşte esas tehlike de bu noktada…
Aynen Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması devrinde olduğu gibi, kısa vadede Türkiye ile sıkı bir işbirliği gelişebilir. Ancak daha sonra Stalin’in Doğu Anadolu’daki vilayetlerimizi istemesi gibi sonuçlar doğurmayacağını ve Türkiye’yi yeniden bu kez daha çok eli kolu bağlı bir şekilde ABD’nin kucağına itmeyeceğini kim garanti edebilir…
Şair Nabi’nin dediği gibi, “Fettan zamanlar, dikkatli olmak lâzım…”
Yoksa bu nemelâzımcılıkla, aynı oyunları tekrar tekrar oynar dururuz…
Reklamlar