Sevgililer günü yaklaştıkça pazarlıklar da hız kazandı. Kimisi su altında nikah kıymak istiyor, kimisi helikopterle bulutlar arasında gezinmek, kimisi de Rubaide altın tabaklardan yemek yeme gayesinde. Kimisi benim fazlada gözüm yok bir tek taş yeter diyerek mütevazılar arasına koyuyor isteklerini. Kimi bayanlar da, bu yılın tek taşı geçen yıl aldığına benzerse, 5 taş bile kurtaramaz onu diye tehditler savuruyor aba altından sopa gösterir gibi. Kimisi tek bir gülle de mutlu olurum derken, bazıları kamyonlarla gül istiyor ayaklarının altına serilecek.

Gel gelelim yurdumuzun bir yanı cennet olsa da, diğer yanı da cehennemden bir parça. Sevgililer günü yaklaştıkça bu uçurum daha da belirgin çıkıyor ortaya.

Sevdiğine bir yemek alamayacak, bir gül sunamayacak kadar acı manzaralar var. Onları görmezden gelmek olmaz. Bu kesimler için bir kilo eti sofraya koyabilmek pırlanta yüzüklerden çok daha değerlidir. Kimileri okula giden çocuğuna bir palto alamıyor.

Cebine bir simit parası koymaya zorlanırlarken, sevgililer gününü bu kadar abartılı yaşayanlar ve ballandıra, ballandıra anlatanlar bunu biliyor mu acaba?

Sevgililerine, sevdiklerini söylemek için su altı botlarına milyonlar verenlerle, sevgilisinin yanağına gül yerine utanarak, sıkılarak kondurulan busenin değerini nedir onların gözünde?

Bu kadar lükse alışmış sevgililer, yabancı ülkelere sadece bir akşam yemeği için bir şehirden başka bir şehre gider gibi gidiyor.

Kendilerine bu lüksü sunamayan birine ne kadar sevgili kalırlar hiç düşünen var mı?

Son zamanlarda sevgiler, evlilikler, hatta dostlukların bile çıkara bağlı. Eskiden bizlerin en çok duymak istediği “seni seviyorum” sözünün anlamı sadece verilecek hediyelerle ölçülür olmuş.

Oysa seni seviyorum sözünün ömrü çok daha uzundur o şatafatlı hediyelerden. Gerçek sevgiler, susuz, güneşsiz ve elverişsiz ortamlarda bile açmasını bilen ve o “seni seviyorum” mucize sözüne layık olanlardır. Şatafatlı sevgilere ise kısa bir zaman sonra tek taşlar bile yetersiz kalacak.

Sevgililer gününü helikopterlerde su altında değil de, uzayda kutlamak isteyecekler. İstekler istekler, sonu olmayan istekler dökülecek sevgi yerine dudaklardan. Ve bunu kimsenin de yadırgamayacak olması gerçeklerden de acı. Karşı tarafın isteklerine kimin maddi gücü yeterse menfaatçi sevgiler orada boy atacak zamanın belirli günlerinde.

Gerçek sevgilerin çiçekleri ise her şeye inat katmer katmer sonsuza dek açacak, bazen solsa da yaprağının rengi, sevgisizlikten değil, sevgiyi kötüye kullananların utancından olacak.

Firdevs BÜYÜKATEŞ
KIRKLARELİ