Rafet ULUTÜRK

Kerkük, tarih boyunca Türk milletinin kimliğini, kültürünü ve varlığını yoğurduğu en önemli coğrafyalardan biridir. Bugün “Kerkük Türktür, Türk kalacak” sloganını haykırmamızın sebebi, yalnızca bir slogan yaratma çabası değil; tarihi gerçeklere dayalı haklı bir duruş ve kararlılıktır. Bu gerçek, tarih boyunca Türk milletinin Kerkük’te bıraktığı kültürel, siyasi ve sosyal mirasla sabittir. Hiç kimse, Türklerin bu topraklarda kök salmadığını iddia edemez. Çünkü Kerkük’ün her karış toprağı, Türk milletinin varlığını haykırır.


Kerkük ve Türk Dünyası: Neden Bu Kadar Önemli?

Kerkük, yalnızca bölgesel bir mesele değil, tüm Türk dünyasının ortak bir davasıdır. Bu topraklar, tarih boyunca Türk kimliğinin, dilinin ve kültürünün beşiği olmuştur. Türk milletine yönelik yapılan her türlü inkar ve asimilasyon girişimi, yalnızca Kerkük’te yaşayan Türkmen kardeşlerimizi değil, tüm Türk dünyasını hedef alır. Çünkü Kerkük, Türk milletinin onuru ve Türk dünyasının bütünlüğünün bir parçasıdır.

Bu nedenle, Kerkük’te yaşanan her olay, yalnızca yerel bir sorun değil, Türk milletinin tarihsel ve kültürel haklarına yönelik bir saldırıdır. “Kerkük’te Türk yoktur” diyenler, aslında tüm Türk milletinin varlığını inkar etme çabası içindedir. Ancak tarih, bu toprakların Türk yurdu olduğunu açıkça haykırmaktadır.


Tarih Diyor ki: Kerkük Türk’tür

Kerkük’ün Türk yurdu olduğunu anlamak için tarih kitaplarını açmak yeterlidir. Bu topraklarda hüküm süren Selçuklular, Karakoyunlular, Akkoyunlular, Atabekler gibi Türk devletleri, Kerkük’ün Türk kimliğini sağlamlaştırmış ve bu coğrafyada köklü bir Türk kültürü bırakmıştır. Bu devletler, yalnızca birer siyasi otorite değil; aynı zamanda Türk milletinin dilini, inancını ve yaşam biçimini bu topraklarda kökleştiren tarihi aktörlerdir.

Bugün Kerkük’te Türk varlığını inkar edenlere sesleniyoruz: Tarihe bakın! Bu topraklar, Türk milletinin alın teriyle ve kanıyla sulanmış, medeniyetle yoğrulmuş bir Türk yurdudur. Kimse, bu gerçeği çarpıtarak Türk milletini tarih sahnesinden silemez.


Türk Milletinin Hakkını Verin

Bugün Kerkük’teki Türkmen kardeşlerimiz, tarih boyunca korudukları kimliklerini yaşatmak için büyük bir mücadele veriyor. Ancak ne yazık ki, Kerkük’ün Türk kimliğini inkar etmeye yönelik sistematik bir baskı sürdürülüyor. Bu baskıya karşı Türk milletinin duruşu nettir: Kerküklü Türklerin hakkını teslim edin, yoksa bu hakkı almasını biliriz.

Türk milleti, tarih boyunca haklı mücadelesini sürdürmüş ve her zaman bağımsızlık ruhunu korumuştur. Kerkük’te yaşanan bu hak gaspları, sadece Kerkük’ün değil, tüm Türk milletinin meselesidir. Kerkük, yalnızca bir şehir değil; Türk milletinin onuru, geleceği ve kararlılığıdır. Hiç kimse, Kerkük’teki Türk varlığını yok saymaya cüret etmemelidir.


Türk Milleti Haklarını Korumayı Bilir

Tarihte Türk milleti, haklarını savunmaktan asla vazgeçmemiştir. Bugün de aynı kararlılık Kerkük davasında devam etmektedir. Eğer birileri Kerkük’ün Türk kimliğini sorgulamaya, bayrağımızı yere indirmeye, haklarımızı gasp etmeye kalkıyorsa, Türk milletinin direniş gücünü bir kez daha görecektir.

Kerkük meselesi, yalnızca bir bölgesel tartışma değil; Türk milletinin bağımsızlık ruhunun ve hak arama kararlılığının bir göstergesidir. Tarih boyunca 7 düvele karşı mücadele eden bu millet, bugün de Kerkük için aynı kararlılıkla mücadele edecektir.


Türk Dünyasının Ortak Davası

Kerkük, Türk dünyasının ortak bir problemi ve sembolüdür. Kerkük’te yaşayan Türkmenlerin haklarını korumak, Türk milletinin olduğu kadar, Türk dünyasının da bir görevidir. Kerkük’te yaşananlar, yalnızca Türkmenlerin değil, tüm Türk dünyasının meselesidir. Bu nedenle, Türk dünyası olarak Kerkük’e sahip çıkmak, milli birliğimizin ve dayanışmamızın bir göstergesidir.

Kerkük’te Türk yoktur” diyenlere tarihe bakmalarını ve Türk milletinin bu haklı davasını daha iyi anlamalarını tavsiye ediyoruz. Çünkü Kerkük meselesi, sadece bir milletin değil, bir medeniyetin davasıdır.


Kerkük Türktür, Türk Kalacak

Bugün Kerkük, bir onur, bir mücadele ve bir kararlılık sembolüdür. Türk milletinin tarihsel haklarını savunma iradesi, Kerkük davasında da açıkça görülmektedir. “Kerkük Türktür, Türk kalacak” sloganı, yalnızca bir söz değil; tarih boyunca süren haklı bir davanın özüdür. Bu dava, dün olduğu gibi bugün de Türk milletinin kararlılığıyla savunulmaya devam edecektir.

Kerkük meselesi, sadece Kerkük’te yaşayanların değil, tüm Türk milletinin meselesidir. Çünkü bu topraklar, Türk tarihinin bir parçası ve Türk milletinin onurudur. Türkler, bu topraklarda yalnızca bir iz değil, bir tarih yazmıştır. Bu tarih, yalnızca geçmişte kalmaz; bugünü ve geleceği şekillendiren bir güç olarak yaşamaya devam eder.

Biz Türküz. Tarih boyunca birliğimizle, direncimizle ve inancımızla her türlü zorluğun üstesinden geldik. “Kerkük Türktür, Türk kalacak” derken sadece bir geçmişi savunmuyoruz, aynı zamanda geleceğimizi de güvence altına alıyoruz. Bu gücün karşısında kimse duramaz, çünkü bu güç tarihimizden, kültürümüzden ve milletimizin sarsılmaz iradesinden beslenir.

Son Söz

Türk milleti için Kerkük, yalnızca bir coğrafya değil; bir onurun ve tarihin sembolüdür. Bu mücadele, yalnızca Kerkük’teki Türkmenlerin değil, tüm Türk milletinin ve Türk dünyasının ortak davasıdır. Türk milleti, Kerkük’teki hakkını kimseye teslim etmez ve bu hakkı savunmaktan asla vazgeçmez. Çünkü Kerkük bizimdir, tarih bizimdir, hak bizimdir.

Kerkük, Türk milletinin kalbidir. Bu toprakların Türklüğünü tartışmaya açmak, yalnızca tarihi bir hatadır. Kerkük, geçmişte Türk’tü, bugün Türk’tür ve gelecekte de Türk kalacaktır. Çünkü bu topraklar, bizim kanımızla, alın terimizle ve dualarımızla yoğrulmuştur. Tarih, Kerkük’ün Türk olduğunu haykırır; biz de bu sesi tüm dünyaya duyurmaya devam edeceğiz.

Evet, “Kerkük Türktür, Türk kalacak.” Bu bir gerçek, bu bir söz değil; bu, bir milletin geleceğine yazılmış kararlı bir bildiridir. Türk milletinin tarihini ve onurunu yaşatacak her bireye selam olsun!

Kerkük Türktür, Türk kalacak! Evet, bu gerçek değişmeyecek ve Kerkük davası, Türk milletinin kararlılığıyla sonsuza dek yaşayacaktır.

Reklamlar