Bulgaristan’ın ırkçı partisi Ataka, son genel seçimde yükseliş kaydetti ve meclise 23 milletvekili soktu.
Bulgaristan’da 1990’lı yıllardan bu yana artış eğiliminde olan milliyetçi akımlar, son dönemlerde siyaset sahnesinde de güçlenirken, ırkçı saldırılar da günlük hayatın bir parçası haline geldi. Sofya yönetiminin bu gruplara karşı gerekli tedbirleri almaması eleştirilirken, ırkçı eğilimleriyle bilinen Ataka Partisi, bu seçimlerde de “Bulgaristan’ı geri alalım” sloganıyla seçmenlerin desteğini kazandı.
Parti lideri Volen Siderov, seçim kampanyasını ‘Ortodoks dayanışma’ sloganı üzerine inşaa ederek rey oranını yüzde 7,3’e yükseltti ve Bulgar parlamentosunda dördüncü parti konumuna ulaştı.
Kovulması Gereken İşgalcı: Avrupa
Ataka’nın seçim kampanyasında, yabancı yatırımcıları ve Avrupa elçilerini, ‘kovulması gereken işgalciler’ olarak tarif etmesi, Avrupalı politikacıların da tepkilerine yol açarken, geçen hafta Avrupa parlamentosunda, Avrupa Halk Partisi Başkanı Jozepf Daul, Ataka’ya sert çıktı. “Irkçı, milliyetçi ve yabancı düşmanlığı olan bir partinin, Bulgaristan’ı Avrupa yolundaki rotasından çıkaracağını” dile getiren Daul, “Ataka’nın iktidara ortak olması ihtimalini ‘acı hap’ olarak” niteledi.
Siderov’un bugüne kadar yaptığı açıklamalar ve karıştığı eylemler, Türk toplumunun da büyük tepkisini çekmekte. Bulgaristan televizyonunda yayınlanan “10 dakikalık Türkçe haberlerin kaldırılması için referandum” isteyen Ataka başkanı, Mart 2011’de 33 bin imza toplayarak televizyon yetkililerine sunmuş ve tek bir azınlık lisanında yayın yapmanın yasaları ihlâl anlamına geldiğini iddia etmişti.
Siderov, cumhurbaşkanı Plevniev’e gönderdiği bir mektupla “Kırcaali’nin adının Delovgrad olarak değiştirilmesini” istemiş, bir grup parti mensubu da 2011 yılında başkent Sofya’daki Banyabaşı Camii’nde namaz kılan Müslüman cemaate saldırı düzenlemişti. Eylem, büyük siyasi ve toplumsal tepkiye neden olurken, saldırı parlamentoda kınanmış, parti içinde de bölünme doğurarak 11 milletvekilinin istifa etmesine neden olmuştu.
KHA