Murat ULUTÜRK

1931/1932 yılları Turan Derneğin gelişme devri olmuştur. Birçok İl, İlçelerde şubeler açıldı, hatta köylerde bile şubeleri vardı. Deliorman’ın göbeğinde Türk, yerli kıyafetiyle Turan’da yer almıştı. Türkçe gazeteler derneğin yapılanmasını sağlıyordu. Kırcaali’de (Özdilek), Vidin’de (İstikbal), Razgrat’ta (Karadeniz), bunların başında gelir. Mustafa Kâsım, Ârif Necip, Ali Turan, Aliş Ekrem imzaları Turancıların dostuydu. Zengin Cemaat-i İslamiyeler, derneğe para yardımına başlamıştı. Gençler umutla çalışıyorlardı. 1932’de Kırcaali’de VII. kongrelerini yapacaklardı. Beklenmedik bir haberle sarsıldılar. Hükümet kongrenin orada toplanmasına izin vermiyordu. Sebebi belli: Kırcaali’nin, Türkiye sınırlarına yakın bir yerde oluşuydu. Kongre Kırcaali yerine Eskizağra’da toplandı ve de çok parlak geçti. 1933’te VII. Kongre Deliorman’ın göbeği Razgrat’ta toplanacaktı. Fakat buna da izin verilmedi Turan’cılar, Razgrat yerine Rusçuk’ta toplandılar, 20-22 Ağustos günleri Rusçuk’ta, Ömer Kâşif’in başkanlığında yapılan bu kongre çok güzel geçti, fakat, ne yazık ki,sonuncu Turan kongresi oldu. Burada, gelecek yıl kongrenin hükümet merkezi Sofya’da yapılması kararlaştırılmıştı. Fakat Turan, bundan 9 ay sonra 1934’te kapandı. Ruşçuk kongresindeki kararlar arasında şu da var: Bulgaristan’la alâkalarını kesmiş olan eski Turancıların, Bulgaristan Türk matbuatına derneği ilgilendiren yazılar yazmamalarını kendilerinden rica etmek ve bu kâbil yazılara gazetelerinde yer vermemelerini de Bulgaristan’daki Türkçe gazetelerden istemek. (Turan, sayı 6, 1933, Ağustos).

                Böyle bir kararın sebebi şuydu: O zaman Türkiye’ye göçmüş olan Şerif Alyanak’ın, yaz tatili eski arkadaşları arasında geçirmek üzere geldiği Bulgaristan’da, Rodop gazetesinde çıkan(Turan Dernekleri İnkilâbın Birer Kışlası Olmalıdır) başlıklı yazısıydı. Bu başlık zaten tâkibata uğrayan Türk gençlerini zor duruma düşüreceği hatıra gelir. Turan’ın gelişmesinden kuşkulu olan makamların kuşkusu artabilir. Turan’ın o zaman 95 şubesi, 5.000 üyesi vardı, bu dikkat çeken bir hâl olmuştu. 1931’de Nüvvab öğrencilerinden bir kaçı Şumnu Turan Şubesi’ne üye kaydedilmişlerdi, Turan’ın köylerde şubeleri açılıyordu. Bulgaristan’da Turan Türklüğü yaşatıyordu…

Reklamlar