İlinden Ayaklanması:

Tarih: 02 Ağustos 2018

Yazan: Mehmet ÇAKIR

Konu:   Laf lafı açar.                        

1877/78 Osmanlı-Rus savaşından sonra yapılan 03 Mart 1878 Ayastefanos (İstanbul / Yeşilköy) Antlaşması’yla kurulan “Büyük Bulgaristan,” Makedonya bölgesini de büyük ölçüde içine almaktaydı. Bir tutanak olan bu sözleşmenin hazırlanmasına hiçbir Bulgar katılmadığı gibi hiçbir Makedon da katılmamıştır.  Aynı yıl imzalanan Berlin Antlaşması, daha önce imzalanan Ayastefanos Protokolü’nün 3 ay sonra rafa kaldırılıp geçersiz kılınmasına neden olurken, Büyük Bulgaristan’ı da üçe bölmekteydi. Berlin Antlaşması ile Bulgaristan Prensliği kurulurken, Doğu Rumeli adı altında bir de özerk bir eyalet oluşturuldu. Osmanlı’nın Balkan Yarımadası topraklarından Makedonya bölgesini kapsayan kısım ise reformlar yapılması şartıyla Osmanlı idaresi altında bırakıldı. Bulgaristan Pensliği 1885’te Doğu Rumeli vilayetini ilhak etti. Bulgar siyasetinin bundan sonraki hedefi ise Makedonya’yı ele geçirmekti. Bunun için ilk önce Makedonya’daki Bulgar varlığının güçlendirilmesi gerekiyordu.

***

2 Ağustos 2018 Makedonya’da milli bayram günüdür.  Aynı tarihte 115 yıl önce İlinden Ayaklanması patlak vermiştir. Makedonya Başbakanı Zaev milli bayramı bu yıl Bulgaristan’ın Yukarı Cuma (Blagoevgrad) kentinde Başbakan Boyko Borisov ile birlikte kutladı. Bulgaristan 6 aydan beri Makedonya’yı NATO ve Avrupa Birliği üyeliğine çekmeye çalışıyor. Bu süreçte iki ülke arasında dostluk işbirliği ve yardımlaşma antlaşması imzalandı. Bu yılın ilk 6 ayında yapılan Avrupa Konseyi’nin Sofya dönem başkanlığında Batı Balkanlar konusu aktüel leşti. Bulgar hükümeti de bu bütünleşme sürecinde önemli ödevler üstlendi.

Gelişmelerin yakın tarihinde Makedonya 1991’de Yugoslavya Federatif Cumhuriyetinden ayrıldı. Türkiye Cumhuriyeti ve Bulgaristan ön sıralarda olmak üzere birçok ülke ve Birleşmiş Milletler tarafından bağımsız ve egemen bir devlet olarak tanındı. Bu süreçte sorun çıkaran ülke Yunanistan oldu. Atina bir defa Makedonya bayrağına (Büyük İskender’in babasının mezarında bulunan Vergina sembolünü koyarak), parasına, üzerine (Selanik Kulesi’ni basarak Yunan toprakları üzerindeki “ideallerini” gün yüzüne çıkarmış oluyor) itiraz etti. Şu an bu itirazlarla ilgili çözüm,  siyasi muhalefetin ve Cumhurbaşkanının itirazlarına rağmen, Makedonya Cumhuriyeti isminin “Kuzey Makedonya” olarak değiştirilmesi referandumuna düğümlenmiş bulunuyor. Bu değişikliği halk kabul etmezse ülkenin NATO ve AB yolu kapalıdır, çünkü Yunanistan “veto” hakkını kullanmada kararlıdır. Bu kargaşa içinde Bulgaristan Makedonya’ya “İlinden Makedonya’sı” adını önermişti.

***

Bugün hala Makedonya Cumhuriyeti olarak belirlenen topraklar önceleri çok sayıda devlet ve eski imparatorlukların bulunduğu bir alandı. Bu topraklar üzerindeki ilk resmî devlet Payonya Thraco-İllyrian krallığıydı. Kalıtlarına daha fazla Arnavutluk ve Hersek’te rastlanır.

Yine bu toprakların bir kısmı eski Makedon (bugünkü Yunanistan Makedonya’sı), Roma Cumhuriyeti, Roma İmparatorluğu, Doğu Roma İmparatorluğu, Sırp İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu’nun silsilesel bir geçiş yoludur. Makedonya’daki varlığı 1389’lara dayanır. 1382’de Sofya merkezli Rumeli Beylerbeyliğine bağlı kalmış. 1826’da Manastır Beyler Beyliği kurulmuştur. Osmanlı’da, Makedon, Makedonya, Batı Balkanlar ve Balkan sözleri geçmez, herkes Osmanlı’nın Rumeli eyaleti tebaasıdır.

***

Başbakanı, ülkesinin milli bayramını komşu bir ülkede kutlayan Makedonya’nın Bulgaristan’la sınırı 148 km, yüzölçümü 25.333 km2, % 66’sı Ortodoks, % 30’u da Müslüman olan nüfusun % 22’i Arnavut ve % 4’ü de Türk olup, toplam nüfus 2 milyon dolayındadır.

***

Makedonya Başbakanı son konuşmalarından birinde şöyle demişti:

(Fakti bg’de yayınlanmıştır.) “İlinden Makedonya’sının, tarihte var olabilmesi ve gelişmesi için özgürlükleri ve bağımsızlıkları uğruna Makedonların, ve Arnavutların, ve Türklerin, ve Sırpların, ve Ulahların, ve Çingenelerin, ve Bosnalıların mücadele ettiğini biliyorum.”

2017’de Dostluk…antlaşmasının imzalanmasından önce “Makedonlar ve Bulgarlar bir halktır” diyen Başbakan Zaev, şimdi Bulgarların İlinden Ayaklanmasına katılışlarını unuttu. “Makedon Kimliğinden” söz etmeye başladı. Hatta Bulgaristan’da kutladığı “İlinden Ayaklanması” yıldönümünde Bulgarların rol ve katılımını, ölü ve yaralı sayısını vurgulamadı.

***

Ayaklanmanın 115. yıldönümünde Bulgaristan Sosyalistlerinin lideri K.Ninova twitterde “Cesur atalarımızın anısını beraberce analım!” yazdı. Sofya’da ve diğer şehirlerde kahraman anıtlarına çiçek ve çelenkler bırakıldı

***

Osmanlı topraklarında Ağustos, Eylül, Ekim1903’te gerçekleştirilen bu İsyanı örgütleyen İç Makedon Devrim Örgütü VMRO 1902’de Sofya’da okuyan Makedon gençler tarafından kurulmuş, ayaklanmacıların elindeki silahlar Bulgar Prensliği tarafından sağlanmış, atılan “limon” adlı el bombaları Küstendil köylerinde dökülmüştür. Ayaklanmanın en büyük başarısı- 6 gün ömrü olan, 6 Ağustos günü Kruşevo Cumhuriyetini ilan etmesidir.

Bu isyanın ikinci örgütü Yüksek Makedon Edirne Komitesidir. (VMOK.)

Bu 2 örgüt arasındaki ayrılık noktası vardı: VMRO isyanın Bulgaristan Prensliğinden yardım almadan, VMOK ise, Bulgar yardımıyla gerçekleşmesini planlamıştır.

İsyan Manastır, Ohri, Pirilep, Seres, Demirhisar ve daha birçok yerde telgraf tellerinin kesilmesiyle başlamış, Selanik’te Osmanlı Bankası havaya uçurulmuş, şehir karanlık içinde bırakışmış, Osmanlı memurları öldürüp “devlet çalışmıyor”, kargaşa var, haberini dünyaya yaymak ve dış müdahale istemek amacıyla süyakatler düzenlemiş, köyler yakılmıştır.

Bulgar isyancılar Ohri yakınlarındaki üç Müslüman köyüne saldırı düzenlemiş, büyük sayıda erkek ve kadın öldürmüş, Türk bebekleri doğramıştır.

Osmanlı ordusuyla birlikte göz göze diş dişe çarpışmalarda Arnavut çeteleri Bulgarlara karşı isyanın bastırılmasında cesur davranmıştır.

***

Osmanlı topraklarını ateşe verip devleti yıkarak topraklarını parçalamayı düşleyen emperyalist güçlere “ne duruyorsunuz, hadi gelin, bu işi bitirelim!” sinyali olan isyan, aslında asi Bulgarların 1876 Nisan Ayaklanmasının bir tekrarıdır. O zaman haydutlara Sofya ve Filibe’deki İngiliz konsolosları tarafından verilen paralarla 74 yerleşim yerinde Bulgar ve Türk evleri, samanlıklar, sayalar yakılmıştı. 1876 Ayaklanması 1877 Rus Çarı II.Aleksandır’ın Osmanlıya topyekûn saldırısına vesile olmuştur.

***

1903 İlinden İsyanında bu çok büyük boyutta yinelemiştir. Osmanlı 350 bin kişilik bir orduyla ayaklanmayı bastırmış ve düzen ve huzuru yeniden sağlamıştır. Öldürülen asi sayısı 994, ateşe verilen köy sayısı 201’dir.  70 835 kişi evsiz kalmış, 30 bini Bulgar Prensliğine sığınmıştır. 5 325 Osmanlı askeri şehit düşmüştür.

***

Geçen asır boyunca bu Ayaklanma dünya basını sayfalarından düşmemiştir. Çıkan yorumların temeli daha 1903’in isyan aylarında Amerikan ve İngiliz basını sayfalarında atılmıştır. 3 ay süren kargaşalıkta ABD basını 1 000’den fazla haber ve yorum yayınlanırken, İngiliz basını 2 845 haber yayınlamıştır. Bu haberlerin hepsi bir Hıristiyan gözüyle kaleme alınmıştır. Objektiflikle övünen büyük batı basını 1877/78 Plevne Savaşında (93 Harbi) olduğu gibi sürekli yalan haber vermişti. 192 binlik bir orduyla saldıran Rusyalın “200 bin ölü” verdiğini yazmıştı.  İsyancı ölü asi sayısı 994 iken “The San Fransisco Call” gazetesi 11 Ekim 1903 sayısında “60 bin Bulgar öldürüldü” haberini vermiştir.

Hull Daily News” 90 gün boyunca her sayısına şu başlıkları atmıştır: “Balkanlar ve Katliam”; “Balkan Yangını”; “Makedonya’da katliam!”; “Makedonya’da Soykırım!”

Times” ten ilham alan irili ufaklı basın sürekli dehşet verici haberlere birinci sayfada yer vermiştir.

Bu isyanı yansıtan İngiliz ve Amerikan basını kamuoyunu yanıltmak için bazı kavramları ilk deva kullanmıştı. Bunlar arasında Osmanlı’nın “insanlık suçu” işlediği; “katliam yaptığı”, “sistematik bir soykırım gerçekleştirdiği” vb suçlayıcı klişe kavramlarla Müslümanları suçlu, acımasız, katil, barbar olarak nitelemiştir. Hıristiyanların katledildiğine dair haberlerle kamuoyu kışkırtılarak yönlendirilmiştir.

Bütün haberlerde profokatif bir dil kullanan İngiliz ve ABD basını düşmanlık körüklemiştir. Dillendirdiği çağrılarda “Osmanlıya dış baskı uygulanmasını” isterken, Müslüman Türklerden nefretle bahsedilmiş, Türkler Tecavüzcü, cani, barbar olarak gösterilmiş ve “Türkler her yerde potansiyel bir suçlu ve İslam dinine karşı da bir imaj oluşturmaya gayret etmiştir. XX. Yüzyılda Balkanlarda kışkırtılan İslamofobi böyle oluşturulmuş ve boy atmıştır.

Örneğin ABD’de 7 Eylül 1903 tarihinde yayımlanan “The Min” gazetesi Rusya çarını ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğunu müdahaleye çağırdı. Ardından iki taraf Eylül 1903’te Mürzsteg’de buluşarak Makedonya için yeni bir reform paketi hazırladı.

The New York Times” gazetesi 10 Ağustos 1903 tarihli sayısında, isyanın amacına dair bilgiler vermektedir. Habere göre isyanın amacı, Makedonya’nın tamamına yayarak bir otonomi elde etmek; bu olmadığı takdirde de en azından Avrupalı büyük devletlerin olaylara müdahalesi için zemin hazırlamaktır.

1905’ yılında bu isyanın örgütleyicisi olan VMRO dış ve iç büro olarak ikiye bölünmüştür. İç örgütün temsilcileri Makedonya’da öngörülen reformlarla ilgili Osmanlı devleti tarafından görüşmelere davet edilmiştir.

Hedeflerine hemen ulaşamayan batı, yine basın aracılığıyla, Osmanlı devleti beceriksiz gösterilmiş, yeni bir İSLAHAT PROGRAMI uygulama gerekçesiyle Makedonya’ya Avrupa devletleri tarafından gösterilecek bağımsız bir vali atanmasında ısrar etmiştir.

  1. yüzyıl Makedonya tarihinde, baştan sona karanlık bir yüzyıldır. Osmanlı İmparatorluğunun çökmesinden sonra siyaset sahnesine MAKEDON SORUNU olarak çıkmıştır. Britanika Ansiklopedisi 1911’de “Berlin Konferansında Bulgar soyunun yapay bir şekilde ikiye bölündüğünü ve Arapsaçı gibi karmakarışım Makedon sorunu doğurduğunu” yazdı. İsyandan ise MAKEDONYALI BULGARLAR sorunu çıktı.

Birinci Dünya Savaşında yenilenler arasına düşen Bulgar Çarlığı işgal ettiği Makedonya topraklarını Yunanistan ve Sırbistan’a bırakarak geri çekildi. 1918’de Sır Kralı “Vardar Makedonya” sını “Güney Sırbistan” ilan etti. 1942’den 1944 Güzüne kadar Alman Birlikleri ’den destek alan Bulgarlar “Ege Makedonya” sına ve “Vardar Makedonya” sına bir daha kapak attılar. 1944’ten sonra geçen sert dalgalı bir dönemden sonra 1963’te Bulgar komünistleri, Makedon Sorununa 180 derece ters bir çözüm ilan ettiler. Orta Çağlarda ve Bulgar Uyanış Devrinde Makedon milleti diye bir millet olmadığını, Makedon dilinin Üsküp’te yapay olarak yaratılan bir halk şivesi olduğunu ilan ettiler. Makedon vatandaşların kimlikleri değiştirildi. Bu tutum şimdiye kadar devam ediyor. Bu arada Üsküp hükümeti Bulgaristan’da bir Makedon Milli azınlığı ve Makedon dili olduğunu savunuyor ve bunların hemen tanınmasında ısrar ediyor.

Bulgaristan ise, önce kabul etmese de “Kuzey Makedonya” adını Makedonya devletinin yeni ismi olarak tanıyacağını artık açıkladı.

Konumuzun başına dönersek, İlinden Ayaklanmasından önce başarısız sonuçlanan bir 1902 Yukarı Cuma (Blogoevgrad) Ayaklanması ve bir de Melnik Ayaklanması yaşanmış, ama bunların ikisi de Osmanlıdan kopmak için değil, Osmanlı Makedonya’ sında reform istekleriyle yapılmıştır.

Bulgaristan’a NATO dışında ABD askeri mühimmatı yığılması, kirasız askeri üsler kurulması, US askeri hava üsleri açılması gibi gelişmelerin son hesapta Sofya hükümetinin aklından geçirdiği “Makedon Sorununa” ülkeyi Üsküp’e kadar ilhak etme hevesine bağlanıyor. Bu arada artık 80 bin Makedon vatandaşına “Bulgaristan Cumhuriyeti vatandaşlığı” verilmiş ve “siz Bulgar’sınız” iddiasıyla Avrupa Birliği pasaportu ellerine tutuşturulmuştur.

Makedonya taşını kaldırmakla Bulgaristan 2 defa milli felaket yaşamıştır. Anlaşılan körlere rehberlik eden bir başka kör var….

Ne yazık ki, bugünümüzle dünümüz ikiz gibi!!!

Lütfen paylaşınız!

Reklamlar