Bulgaristan Bilimler Akademisi (BAN) bilim adamları, oligarşiye karşı ptrotestolar zamanında ve toplumun son derece bölünmüş olduğu günlerde Bulgaristan’ın ulus olarak gelişmesi açısından uzun vadeli amaçları hatırlattılar.
Bulgaristan Bilimler Akademisi (BAN) Başkanı Akademsiyen Srefan Vodeniçarov şunları belirtiyor:

ban-baskani-stefan-vodenicarov-2013“Yaşadığımız zamanlarda ülkemizin ne şekilde gelişmesini istediğimiz konusunda ulusal bir tartışmanın düzenlenmesi gerekiyor. Bu neden o kadar önemli ? Hepimizin Bulgaristan’ın nasıl bir ülke olmasını istediğimiz konusunda genel bir kavrama sahip olmamız gerekiyor. Fazla enerji tüketmedem, ulusal potansiyeli harcamadan. Nihayet güzel vatanımızda herksesin hayali gerçek olsun-hepimiz için Bulgaristan güzel ve rahat bir ev haline gelsin. 10 şehirde ulusal ağı yarattık, ki ülkedeki akademisyen toplumu ve yenilikçi şirketleri de bu ağa dahil ettik. Tüm bilim adamlarının ortak arzusu-daha sık iletişim kurmak ve ortak bir ses sahibi olmak arzusu gerçek oldu- kanaatimizce üç milli hedef geniş çapta tartışılmaya tabii tutulmalıdır. Birincisi ortak Bulgar milletinin ruhsal gelişiminden ibaret- bu da Bulgaristan vatandaşının haysiyetinin garantisidir. İkinci hedef Bulgaristan’ın refahı için çalışmaktır ve bu refah için gerekli şartların yaratılmasıdır. Üçüncü hedef güçlü hukuk devletinin yaratılması. Bütün bu hedefler Ulusal akademisyen ağından partnerlerimize gönderilecek ve bu konularda geniş çaplı bir ulusal tartışmanın başlamasını talep edeceğiz. En önemli hedefleri oybirliğiyle belirledikten sonra ve metinleri de açıklık kazandığından hemen sonra Halk Meclisi’nin onayına sunacağız. Böylece bundan sonra, gelecekte de bu ülkeyi yöneteck kişilerin bir yol haritası olacak ve bu yol haritası hiç bir şekilde yön değiştirmemelidir.”

Ünlü tarih uzmanı Akademisyen Georgi Markov, uzun vadeli ulusal doktrinin eksikliğinden şikayetçi. Herşey bölüm bölüm yapılıyor- gelen hükümetlerin görevinden görevine. Georgi Markov’a göre, bilimadamlarının amaçları herangi bir kısavadeli öncelikleri belirlemek değil, tam tersine Bulgaristan’ın uzun vadeli hedeflerini belirlemektir.

Ulusal Opera ve Bale Müdürü akademisyen Plamen Kartalov şöyle diyor: “Bilimadamları ulusun geleceği konusunda endişeli Bulgaristan sonsuzluğa dek nasıl ayakta kalacak. Eğitim, kültür ve Hıristiyan değerlerine inanç, üretime ve ekonomiye ivme kazandırcaktır. Ve böylece yaşam düzeyi yüksek olan Bulgaristan vatandaşı mali kaynaklarını burada Bulgaristan’da yatırımda bulunacak, paralarını kendi milletin eğitimi ve kültürü, kendi ve ulusun refahı için harcayacaktır. “

Ünlü matematik uzmanı akademisyen Blagovest Sendov şunları ekliyor: “Bulgaristan, herkesin ulusumuzn ileriye gitmesini istediği durumlarda gelişebilir. Bence yaşadığımız demokratik toplumun büyük bir kusuru var ve bundan dolayı belirli bir gelişmeye ve iyileşmeye ihtiyacı vardır. Demokratik toplumda eğitime büyük önem verilirken öğretim ve terbiyeye dikkat çevrilmiyor. Kültür ise insanların birbirine nasıl davranacaklarını, aralarında nasıl iletişim kuracaklaırnı ve beraber yaşamalarını öğretmek anlamına geliyor. Fakat bizim okullarımızda bu kültür amaçını kaybetti veya tamamen yok oldu. Bilim, bilir kişiler tarafından sunuluyor, ancak insanların terbiyesi sadece otoriteli kişiler tarafından verilebilir. Oysa öğretmenlerin otoritesi dibe vurmuş bulunuyor.”

Akademisyen Sendov, Finlandiya’nın nüfus açısından Bulgaristan’dan daha küçük olmasına rağmen başarılı eğtim ve terbiye açısından birinci sırada olduğunu söylüyor. Neden Finlandiya’daki öğretmenlerin sosyal ölçeğinde gizlidir. Üniversitede öğretmen yetiştiren bölümlerde bir yere 10 kişi başvuruda bulunuyor. Akademisyen Sendov’a göre, Bulgaristan’da ise öğretmenlerin yetiştirildiği bölümlere, başka bölümlere giremeyenler giriyor. Demek ki, bu amacı takip edersek, ortak Bulgar ulusunun gelişmesi öğretmenlerin otoritesini yükeslmekten geçiyor.

Türkçesi: Şevkiye Çakır / Yazı: Milka Dimitrova – BNR

 

Reklamlar