Nisan ayındaki olağan parlamento seçimleri, Bulgaristan’da Covid’in üçüncü dalgasının yaşandığı dönemde gerçekleşti. Karmaşık bir seçim organizasyonu yaşandı. Oy kullanma hakkına sahip olanların yaklaşık % 50’si oy kullandı. Şimdi ülkemizde durum farklı – yeni koronavirüs vakaları oranı % 1.5’in altında ve olağanüstü salgın durumunun Temmuz ayı sonuna kadar devam etmesine rağmen, önlemler önemli ölçüde gevşetildi. Bu yeni durum, daha önce Covid korkusuyla oy kullanmayan seçmenleri sandık başına getirebilecek mi?

Analiz ve Kriz İletişimi Merkezi’nden Prof. Aleksandır Hristov’un cevabı şu şekilde:

Aleksandır Hristov“Evet, şu anda durum çok daha farklı. Bu yüzden seçimlere katılım oranını etkileyebilir, ancak bu önemli ölçüde olmayacak. İnsanların oy kullanma motivasyonunu en çok etkileyecek olan şey, şu anda ülkemizde olup bitenler ve geçici hükümetin eylemleri. Bunlarla birlikte seçmen katılımını en çok arttıracak konulardan biri de tedbirleri destekleyen ve desteklemeyen insanlar arasındaki fikir ayrılıkları. Belki bu dönemde insanlar deniz ve başka tatil yerlerinde olduğu için spekülasyonlar olabilir, ancak bu önemli bir unsur olmayacak, çünkü siyasi durumun kendisi şu anda insanları oy kullanmaya yeterince motive ediyor.”dedi.

BNR’ye konuşan Alpha Research’tan sosyolog Boryana Dimitrova “Kamuoyunu etkileyen birçok dinamik faktör var” dedi ve devamında “Uzun zamandır olayların bu kadar hızlı ilerlediği bir kampanya hatırlamıyorum” diye paylaştı.

Boryana DimitrovaAnaliz uzmanlarına göre Bulgaristan vatandaşlarının siyasi tutumları üzerinde önemli bir etkiye sahip olacak olaylar, şu şekilde sıralanabilir: son yıllarda hükümetin nasıl çalıştığını gösteren periyodik ifşalar, “Magnitsky” Yasası uyarınca ABD tarafından açıklanan Bulgaristan vatandaşı işadamları listesi, Avrupa Savcısı Laura Kövesi’nin ziyareti, ülkenin Başsavcısı’na karşı protestolar, hastanelerde harcamalarla ilgili yapılan teftişler, suistimaller hakkında çıkan bilgiler, önemli ajans ve departmanların yönetiminde değişiklikler.

Eşi benzeri olmayan bir geçici hükümetimiz, hiperaktif bakanlarımız ve bir yere kadar gizli bir Başbakanımız var. Bu yakın tarihimizde ilk kez başımıza geliyor ve insanları oy kullanmaya itecek bir şey. Ülkede siyasetçilerin, bu şekilde aktif olarak çalıştıklarını görmek, insanlara değişimin bir şekilde ellerinde olduğuna dair güvence veriyor ve bu yüzden gidip oy kullanacaklar“ dedi Doç. Hristov.

Ona göre, son birkaç ay, değişimin mümkün olduğunu kanıtladı, ancak seçim sonuçlarının öncekilere kıyasla çok farklı olacağına inanmıyor.

11 Temmuz’daki seçim sonuçları 4 Nisan’daki sonuçların fotokopisi olacak, ama yine de bu henüz hiçbir şey ifade etmiyor. Bu güç dengesine rağmen hükümet kurma girişiminin, hatta yeterince güvenilir bir girişiminyapılacağına dair farklı taraflardan görüşler bildirildi“, dedi Aleksandır Hristov.

Sosyolog Boryana Dimitrova’ya göre Bulgaristan’ın bir sonraki parlamentosu ve hükümetinin nasıl olması gerektiği sorusuna verilen cevap toplumda oldukça yüksek kutuplaşma ve bölünmeye neden oluyor.

“Şunu söylemeliyim ki, maalesef insanların çoğu bir sonraki parlamentonun çok uzun ömürlü olmayacağına inanıyor, ki bu görüş siyasi gerçeklerle uyumlu. Durum böyle olsa bile, bir sonraki parlamentoda düzenli seçilmiş bir hükümet, geçici hükümetin muhtemel bir devamı için gelen taleplerden, çok daha yüksek bir destek alacak. İnsanlar istikrar istiyor. Çok uzun süreli olmasa bile, insanların net bir bakış açısına sahip olmaları için formül aranıyor“, diye özetledi Boryana Dimitrova.
Derleyen: Еlena Karkalanova/ BNR-Horizont programından Diyana Donçeva ve Diyana Yankulova’nın röportajlarından derlenmiştir/

Çeviri: Bedriye Haliz

Fotoğraflar: Ani Petrova, BGNES

Reklamlar