2018 yılının başlarında en sevilen Bulgar şairlerinden biri olan Peyo Yavorov’un doğumunun 140.yılını kutladık. Onun trajik kaderi her zaman geniş çevrelerin ilgisini çekmiştir, ancak edebiyat ve şiir severler onun yaratıcılığını da, yaşamını da iyi tanırlar. Sofya’da Yavorov müzesinin müdürü İvo Miltenov’un sözlerine göre şairin kişiliğine ve yaşamının detaylarına ilgi hiç azalmamıştır. Müze evinin her türlü zor dönemlerden geçmesine rağmen insanların ilgisi hiç azalmadı, şaire duyulan sevgi de hep öyle canlıdır. Yavorov’un yazdıklarını iyi biliriz, ancak devrimci faaliyetleri biraz gölgede kalır. Genç Peyo daha 17 yaşındayken Bulgaristan’ın 1978 yılında Kurtuluş yıllarında dünyaya gelen bir neslin temsilcisi gibi Berlin Anlaşması gereğince Osmanlı İmparatorluğu içinde kalan Makedonya’nın kurtuluşuna dair fikirler ile büyümüştür. Miltenov şunları anlatıyor:

“O dönemde parçalanmış vatanın Bulgaristan’ın birleşmesine dair milli ülkü meydana gelir. Devrimci Mihail Çakov’un çetesi ile Makedonya’ya ilk girişinden sonra Yavorov 1902 yılında ‘Özgürlük veya ölüm’ gazetesini basar. Yavorov’un yazılarıyla verdiği mesajlar Botev’i andırır. Ama burada taklit etmek söz konusu değil. İki şairin ruhlarında, heyecanlarında benzerlik var.” 

Yavorov’un yaşamını inceleyenlerin bazılarına göre onun bu Makedonya davasına kendini canla başla vermesi, eşi Lora’nın aşırı kıskançlığına sebep olur. Yavorov’un lirik şiirlerine gelince burada Bulgar edebiyatında doruk noktalarına gelindiğini görürüz. Yavorov en güzel şiirlerini 1906 – 1907 döneminde Fransa, Nancy’de yazar. Fransız şairler Baudelaire, Mallarme, Verlaine ile kıyasladığımızda Yavorov’un yeri nerededir?

“Yavorov sık sık şiirlerindeki dramadan dolayı Baudelare ile kıyaslanır. Nazikliği fakat Yavorov’u Verlaine’ye daha yaklaştırır. Yavorov sembolist Meterlink’i çok beğenir. Simgecilik akını etkiliyor tabii Yavorov’u. Aynı zamanda orijinalliğini kaybetmiyor.”

Miltenov’a göre Bulgar şiirsel ve felsefe düşünme alanı bu kadar büyük adımlar atan bir şaire sahip olduğumuzdan dolayı gurur duymalıyız. Ve yaşamı böyle trajik ve erken sona ermeseydi, özellikle drama alanında çok yüksek düzeye gelebileceği fikrini ileri sürüyor.

 

Türkçesi: Müjgan Baharova, BNR

Reklamlar