Tarih: 02 12 2018

Yazan: Dr. Nedim BİRİNCİ

Konu:  Kasım 2018 – Siyah Bayraklı Gösteriler Ayı

BGNES –FOTO

Bu Sistem Öldürüyor!” sloganı Kasım 2018’de bütün Bulgaristan’ı dolaştı. Siyah atletler üzerine beyaz harflerle yazılmış bu şiarla yürüdüler ve siyah bayraklar taşıdılar.

Bu direniş şekli başka bir kıtadan veya ülkeden kopyalanmış değildir. Paris’teki göstericilere de benzemiyorlar.  Orijinalliğin bir özelliği de göstericilerin kadın erkekli, yaşlı gençli hatta çocuklarla birlikte başlayıp bitmesidir. Hareketlenme önce Sofya’da halk meclisinin arındaki parkta engelli çocukların anneleri tarafından başlatıldı ve 3 ay devam ettikten sonra Kasım ayında Bulgaristan’ı bir uçtan bir uca kuşattı. 50 yerleşim merkezinde birden yürüdü halk. Göstericiler yüz bin veya 1 milyondu demek yanlış olur ama hırslı ve öfkeliydiler. Bu kavgada anneler kazandı. 2019 Bütçesinden yardıma ve bakıma muhtaç engelli çocuklar için 360 milyon leva ayrıldı. Başbakan Yardımcısı aşırı milliyetçi V. Simyonov istifa etmek zorunda kaldı.

İktidar partisi GERB ve faşist ortakları

Halkın ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarını görmek istemeyen siyasi iktidar Kasım 2018 direnişlerine, muhalefet partilerince kışkırtılan, finanse edilen patlamalar olarak niteleme getirdi. Yukarıdakilere göre, sokağın ve meydanların ardında derin gizli bir siyasi zeka vardı ve uzun elli bu ejderha çuvalın ağızını açmış ve protestolara katılanları parayla kışkırtıyordu. Ne ki, gerçeklerin öyle olmadığı ortaya çıktı. Halk arasında öne çıkan temsilciler siyasi sistem değişikliği, Anayasa değişikliği başta olmak üzere, oligarşinin iktidar katından indirilmesini ve partilerin aday göstermeyeceği bir erken genel seçimle 120 kişilik yeni bir parlamento kurulmasını ve düzenin değiştirilmesini istediklerini duyurabildiler. Duyurmasına duyurdular da, Kasımda 2018’de onaylanan 2019 bütçesinde siyasi partilere oy başı 11 leva yardım, eski usul oy kullanma gibi ana istekler olduğu gibi korundu.

BSP ile HÖH bu işin neresinde.

Siyasi muhalefet Kasım gösterilerine öncülük edemedi. Ülkedeki siyasi denge muhalefet lehinde değişiklik gösterse de, bu muhalefetin güçlenmesinden fazla, iktidarın güç kaybetmesinden ileri geldi. Üstelik BSP ile DPS’nin seçim kazansa bile köklü yenilenmeyi örgütleyip biçimlendirecek gücü olmadığı ortaya çıktı.

İnsanları sokağa çıkaran sebepler

Engelli çocukların anneleri tarafından başlatılan “Bu Sistem Öldürüyor” ulusal direniş hareketine ayın 2. Yarısında benzin ve motorin fiyatlarına gelen zamları protesto eylemlerine yol kesme, kavşaklara yığılma, iki yönlü yolları bloke etme gibi direniş şekilleri eklendi.

Bu arada yine Kasım ayında “çöp” borcundan ötürü Bulgaristan Diyaneti Baş Müftülüğü vakıf mallarına hacız koyup satışa çıkaranlardan ve böylece ülkede azınlıklar arasında gerginlik yaratanlardan biri olan GERB Maliye Balanı Vladislav Goranov’un Sofya’nın en pahalı semtinde 180 metre kare lüks bir dairede oturduğu, konut ve “çöp” vergisi ödemediği açıklandı. Memleketimizde yasalar ve kurallar üstü bir zümre var. Her şeyi hiçe sayarak bey gibi yaşayışa vatandaş “alçaklık” dedi. Çifte standarda son verilmesi istendi.

Öte yandan Bulgaristan şampiyonu “Ludogorets” futbol takımının ve Razgrad şehrindeki stadyumun “Motsi” adlı lüks locası için İş Adamları Birliği Başkanı Kiril Domuzçiev’ın mülk vergisi, gelir vergisi, “çöp” vergisi ve başka ödemediği basına düştü.

Ahmet Doğan da geri kalmıyor. Sofya’daki “saray”, Karadeniz’deki “Köşk” için, köşkün dolayındaki 20 dönüm bahçe, seralar, köpek kulübeleri, tavuk kümesleri, kuş tünekleri, özel kumsal ve çadırlar için de ne “çöp” vergisi ne de gelir ve lüks zevk vergisi vs ödemediği gün gibi ortada. Kirli çamaşırlar ipte…  Bu çifte standardın ucu ırkçılığa, ayrımcılığa, halk düşmanlığına, din düşmanlığına, Müslüman düşmanlığına vs kadar uzadıkça uzadı gitti. Olay bununla da bitmiyor 100 binden fazla aile su ve elektrik borçlarını ödeyemezken, 200 bin aile de kışlık odun ve kömür alamamış. Vidin şehrindeki gençlik futbol takımı ise, belediye spor salonu kirasını ödeyemediği için, her gün Romanya’ya geçip orada antrenman yapıyor. Çöküşün adı “çöp vergisi” olabilir mi?

Milletvekili D. Peevski’nin çöp kutusu boşaltılsa, eminim Sofya Belediye Başkanı Bayan Fındıkova tarafından yönetilen, şehrin yakın varoşundaki Çöp Dönüştürme Fabrikasının depoları dolup taşar.

Sokaklara düşen halkımızın istediği işte bu gerçeklerin ortaya çıkarılması ve suçluların yargı önüne dikilmesidir. A.Doğan ile “Vılkıt” lakabiyle bilinen ortağından bu konularda açıklama yapmalarını bekliyoruz.

Bu ay protesto göstericilerini hiddetlendiren bir de kimlik ve pasaport pazarı oldu.  Başbakan yardımcılarından küstahlıkta eşi olmayan Kr. Karakaçanov’un “Bulgar kimliği ve Bulgar Pasaportu” mafyası 5 yıldan beri devam eden dolandırıcılığına son vermek zorunda. Yabancı Ülkelerdeki Bulgarlar Ajansı kapandı.  Birkaç kişi tutuklansa da, bu çukurdan öyle kokular geliyor ki, memleket boğulacak. Moldavya’daki Bulgarlar Romanya Pasaportu almaya başlamışlar.

Göstericiler “adalet” sloganı yükseltirken, yargılama düzeninde, savcılık görevlerinde değişiklikler yapılmasında da ısrar ettiler. Olayları kızıştıran somut olay ise şu oldu: Bulgar dolandırıcılığına ve bu işlerin babalarından biri olan “Ahtapot” şirketinin sahibi olan Al. Petrov’a karşı 10 yıl önce açılan dava kapandı.  Neden: delil yetersizliği, ölülerin gömülmüş olması, yaralıların da hayata gözlerini yumması, dış ülkelere kaçanların bulunamaması veya geri dönmek istemeyişleri, çalınan veya şiddet kullanılarak toplanan paraların da bulunamaması ve benzer vb. 2 defa yargıç ve bir de savcı değişikliğinden sonra suçlular aklandı. Büyük suçları işleyenler salıverilince adalet sistemine olan güven artıyor mu azalıyor mu? Bu soruyu siz yanıtlayınız! Yoksa Bulgar yasaları suçlara dar mı geliyor?

Bizim asfalt tuz-şeker gibi yağmurda eriyor.

Bulgaristan’da yol kazalarına ana neden olarak yolların durumu gösteriliyor. Her gün 2 kişi ölüyor. 21 kişi de yaralanıyor. Svoge yolunda bir kazada 20 kişi öldü.  Maddi zararı hesaplayan yok. Göstericiler dökülen asfaltın kalitesinin denetlenmesini istiyor, çünkü kar kıştan önce yağmur ve selde asfalt yoldan akıyor ve büyük delikler açılıyor. Hükümet organları ise bu denetimi yapmaya yanaşmıyor. Olay yeni trafik polisi tayin ederek çözülmek isteniyor. 1 500 polis tayin edilmiş.

İkinci neden sağlık hizmetleri

AB ülkeleri arasında sağlık hizmetleri en iyi ülke, 11,5 milyon nüfuslu Hollanda’dır. Ülkenin 130 hastanesi var. 7 milyon kişinin yaşadığı iddia edilen Bulgaristan’da 3 milyon vatandaş gurbette, toplam 480 hastane var, sağlık hizmetleri çok kötü durumda. Polisler, jandarma, ordu mensupları, sosyal yardımla yaşayan Çingeneler, engelliler– toplam 500 000 kişi – sağlık primi ödemiyor, ama sağlık hizmeti kullanıyorlar. Sistem değişikliği gerek.

Eğitimdeki durgunluk başka bir neden

Bulgaristan’da okumuş, meslek sahibi, işinin ehli, aydın ve zeki vatandaşlara ihtiyaç duyuluyor. Diplomalı mezunlardan % 40 okuma yazma, hesaplama işlerini beceremiyor. Hepsi ellerindeki telefon ve internet oyunları ustası… Okula gitmek serbest, okuyup da anlamak veya anlamamak, derste dana gibi bakmak da serbest… Genç kuşak hazır yiyici, kolej mezunları yurt dışına kaçıyor, dış ülkelerde okuyanlar geri dönmüyor. Yasa değişikliğine gerek var. Okula gitmek zorunlu, anadilde eğitim zorunlu, Bulgar dilini öğrenmek de zorunlu olsun diyenler çoğalıyor. Anadilini bilmeyenlerin yabancı bir dilde eğitim alması hayalden de uzak… Dış ülkelerdeki gurbetçi çocukları Bulgarca bilmiyor…

Yatırım yok

Gurbetçi 3 milyon vatandaş yakınlarına her ay yardım gönderiyor. 2017’de bu paralar toplamı 1 milyar Euro’yu aşmıştır. Hükümet bu yardımları ve AB programlarına göre gelen fon paralarını – örneğin Çingeneleri topluma entegre etme paralarını – yatırım olarak gösteriyor. Son 10 senede Bulgaristan’a yapılan dış yatırımlar 10 defa azalırken, B. Borisov döneminde – 2009 – 2018 – dış borçlar da 10 milyar Euro’dan 26 milyar Euro’ya çıkmıştır.

Kurumlar çalışmıyor 

Kasım ayında en büyük gösteriler hafta sonunda oldu. Bu gelenek Aralık ayında da devam ediyor. 2 Aralık Pazar günü Yukarı Cuma (Blogoevgrad) kentinde toplanan mitinge Sandanski, Dubnitsa, Petriç ve Küstendil’den arabalarla gelenler, “79” nolu ana yolu Yunanistan ve Sofya yönünde kestiler. Stara Zagora’ya toplananlar Koca Balkan’ın Hayın Boğaz Geçidini kapattılar. Şumnu yolları kar altında olsa da göstericiler eylemlerini sürdürdü.

 İstekleri şöyle sıralanabilir:  Korkuya karşı direniyoruz. Yaşamanın anlamını göremiyoruz. İşsiziz, Kurumlara inanmıyoruz. Aldatılıyoruz. Adalet yerini bulmalıdır!

Gösteriye arabalarıyla toplanan gençlerin eğitimli, öğrenimli ve üstü başı düzgün olduğu dikkat çekiyor. Polisler bu gençlerin gösterilerde odak olmasına akıl erdiremiyor. Toplumda yeni genç öncü bir tabaka oluşuyor. Sofya’da da gösteriler var, fakat kırılma noktası başkent dışında bulunuyor. Kasım ayında İşçi sınıfı kolları arasında en güçlü mitingi kömür madencileri yaptı. Onlar, Amerika sermayesinin elinde bulunan  “Maritsa istok” Isı Elektik Santralinde ve açık madenlerde iş durdu.

Kasım 2018’de Bulgaristan’da siyasileşmeye başlayan bir sosyal hortum belirdi diyebiliriz. Bu çok büyük ve bütün ülkeyi saran bir toplumsal kalkınmadır. Bulgar dilinde “hortumun gözü” değimiz çok yaygındır. “Gözü sana bakarsa kork!” da herkesçe bilinir. Politik gözlemciler 2018 kış hortumunun gözüne kimin oturacağını bekliyor.

Kasım ayı böyle geçti. Karşı kışlı günler devam ediyor.
Bulgaristan’ı izleyenler bizi okusunlar.
İlginize teşekkür ederiz.
Paylaşınız lütfen.

Reklamlar