Dr. Nedim BİRİNCİ
Tarih:16 Temmuz 2021

Birinci yazımı bir fıkraya bağlamıştım. Besbelli okuyanlar ve üzerinde düşünenler olmuş, 3 gün sonra, 15 Temmuz 2021’de Bulgaristan’ın balon “lideri” Slavi Trifonov, açıkladığı hükümetin başbakanı bazı bakanlarını daha meclise girip güvenoyu almadan değiştirdi. Dedik ya, bu öyle derin ve ağır bir bunalım ki, ipleri çeken uzakta ve kimliğini gizliyor.

Not: Ukraynada bir mizahçı olan Zelenski’nin Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardındaki akıl kütüğü ve çok milyarları olan zenginin Kolomofski isminde bir asilzade olduğu bir yıldan sonra açıklandı.

Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev  ülkemize ve toplumumuza “bataklık” demekte haklı. Bataklık oksijen alamadığından dolayı bataklıktır ve çürüme halidir.  Bulgaristan’daki durum halen tam böyle, bir bataklığın soluyabilmesi için içinde balıklar, üzerinde örnekler yüzmesi gerekir. Doğadaki hareketlilik ve canlılık, toplumdaki temas, diyalog, görüşme, tartışmadır. Bizde olmayan tam bu. Kapılar kapanmış ve toplum nefes alamıyor, kabına büzülmüş ve çürüyor.

Ben şahsen, 11 Temmuz erken seçimlerinde tüm seçmenlerden ancak % 38’inin katılımı,  genel oranlamanın ancak % 9.5’i idi. “Var. Böyle Halk Partis’inin” % 24’lük seçim başarını “büyük zafer” olarak kabul etmiyorum, hele Slavi Trifonov “ben neysem tem başıma oyum” dedikçe ve “protesto hareketi” olarak güç toplayan halk uyanışını tekmeleyerek dışlamasını hiç mi hiç kabul etmiyorum. Tüm oyların % 9.5’ini alan bir politik parti halkın % 90ç05’ini idare edemez, yönlendiremez…

Ama yalnız ben mi, tüm muhalefet, ömrünü uzatmak isteyen “statüko” ve yurtdışındaki tüm seçmenler  “azınlık hükümeti” balonuna ters baktılar ve büyük sayıda kınayan oldu. Seçime katılanların %  64’ü “Galıp” araştırma ajansına göre, “meclis çoğunluğuna dayanan bir hükümet” istiyor.

Şuna da işaret etmekte yarar var, 11 Temmuz hemen ardından memlekette başlayan ayak oyunları muhalefetin ateşini sömürmeye, enerjisini almaya ve hatta kanını emmeye başladı. Bu fikrimi şöyle de ifade edebilirim. Çocukluğumuzda “ben Hasanla oynamam, Hüseyin bizim takımdan olmasın” ve benzer gevezelikleri siz de oyun kurulurken yaşamışsınızdır. 12 Temmuz 2021’den başlayarak işte buna benzeyen bir ortam ve hava içindeyiz. 4 Nisan seçimlerinden önce başlayan ve “ben eski partilerle konuşmam, masaya oturmam ve hükümet ortaklığı yapmam” iddialaşması şimdi de protestocu 3 parti arasında başladı. Durum öyle bir safhaya geldi ki, siyasi onur, nitelik ve edep ayakaltına düşünce,  bilinen aktör ve senaryo yazarı, belirli bir süre için anayasayı “rafa kaldıralım ve MEMLEKETİ YÖNETİMİNİ YAŞLILAR KONSEYİ’ne devredelim ve ortam sakinleştikten ve huzur sağlandıktan sonra parlamenter demokrasiye döneriz, önerisinde bulundu. Tabii, şimdiki “program hükümeti” dediğimiz erken seçim hükümetinin görev süresinin uzatılması ve hatta istikrarlı bir hükümet kurulana kadar devam etmesi teklifi de sıkça olmakla yükseltiliyor. Sözü geçeni hatırı sayılır politik gözlemcilerden doçent Oknyan Minçev  ise, “Azınlık hükümeti kadrolarının okumuş, bilgili ve birkaç dil bilmeleri iyi de, deneyimsiz ve biraz da arka olmadan bu işler olmaz. Bakanlar kuruluna ilk kez giren bir kişi Balan Koltuğuna oturamaz!” dedi. İşler ansızın öyle değişti ve ifade uygunsa Arab saçına döndü ki, siyaset bilimcilerinden Prof. İvaylo Diçev, “OffNews” medyasına verdiği son demeçte “Slavi Trifonov ve çevresi, Bulgaristan’daki siyaset sistemini dağıtmak (yok etmek) için parti kurdular!” yazdıktan sonra büyük bir ilgi uyandıran yazısında şöyle dedi:

65 kişilik bir meclis grubu 155 mebusu parmağında oynatamaz. Parlamenter ve parti sistemine rağmen hükümet kurulamaz. Yaşananın adı popülizmdir. İnsanlara rağmen, siyaset adamı olunamaz. Yasalara rağmen hükümet kurulamaz.”

BGSAM Görüşü:

Bulgaristan’da 65 milletvekili ile hükümet kurulabilir mi?

Anayasaya göre bu mümkündür. Şöyle biraz aralanmış bir kapı var ve biz başımızı uzatıp içeri bakalım.

Slavi Trifonov gelecek hafta çariamba güne (21 Temmuz 2021 kadar açıklayacağı değişikler görmüş ve yeni başbakan adaylı kabineye güvenoyu istendiği an meclis salonunda en az 121 milletvekili bulunuyorsa (korum varsa) ve oylama esnasında bu milletvekillerinden 60’ı çekimser kalır, karşı oy verir veya oy kullanmazsa, diğer 61 milletvekilinin “evet” oyu azınlık hükümetinin onaylanmasına yeterlidir. “Var, Böyle bir Halk!” partisinin 65 milletvekilli ile, böyle bir formülle Slavi Trifonov’un önerdiği hükümet kurulabilir. Bu olasılığın bir şartı daha var, partisinin milletvekillerinin hepsinin azınlık hükümetine oy vermesi gerekir. Tabii, “Var, Böyle Bir Halk!” partisi protesto meydanlarından meclise gelen “Demokratik Bulgaristan” ve “Ayağa Kalk Bulgaristan” hareketinden de oy bekliyor. Vermezlerse, sıra onlara geldiğinde o da vermeyecekmiş. Çocuk oyunundan farkı ne?

Not: 8 Kasım 2021’de Demokratik Güşler Birliği’nin azınlık hükümeti aynı formüle göre kuruldu ve Filip Dimitrov Başbakan oldu.

27 Temmuz 2009 tarihinde Avrupalı Bulgaristan Vatandaşları partisi (GERB) partisinin 1. Hükümeti 117 milletvekili ile bir azınlık hükümeti olarak kuruldu ve Boyko Borisov Başbakan oldu.

Fakat, Türkçemizin önemli tekerlemelerinden olan “Evdeki hesap çarşıya uymadı” ekmek su istemeden devamlı nöbette ve hepimizi uyarıyor. Slavi Trifonov, kendi partisi olan “Var, Böyle Bir Halk” partisine 240 milletvekilinin hepsine “Herkes Trifonov hükümerine oy versin diye Padişahtan ferman getirebilir mi?” Getiremeyeceğine göre, herkes aklına göre hareket edecek demektir.

16 Temmuz tarihinde Sofya’da geçici hükümetin ilan edilen ama tepkiler sonucu meclise girmeden geri çekilmek zorunda kalan Başbakan Nikolay Vasilev ve “Var, Böyle Bir Halk” partisi yönetimi Sofya’da bir milli basın toplantısı düzenledi.

N.Vasilev meclis toplanmazdan önce açıklanan hükümet listesi üzerinde 2 aydan beri çalıştıklarını, 2001-2005 yılları arasında II. Simeyon ve 2005-2009 yılları arasında Sergey Stanişev hükümetinde Başbakan Yardımcısı ve 3 bakanlıkta görev aldığında, özellikle 2002 ve 2003 yıllarında BULGARTABAC şirketinin herhangi bir Batı şirketine satılmasına, Bulgaristan’ın NATO ve Avrupa Birliği alınmasına çalıştığını anlattı ve yeni hükümette Başbakan olsaydı, şu ödevleri çözmek için katılmayı düşündüğünü bildirdi:

  1. Bulgaristan’ın Batıya açılma politikasına devam etmek.
  2. Bulgaristan’da “yasanın üstünlüğü” için çalışacağını,
  3. Bulgaristan Kalkınma Bankasını özelleştireceğini,
  4. Basın özgürlüğü, parlamenter Cumhuriyet ve “Modern Bulgaristan” tarafta özellikle belirtirken, tüm vergilerin % 10’dan yüzde 9’a indirmeyi ve emekli maaşlarını % 35 yükseltmeyi, doktor, hemşire ve sağlık personeli öğretmen ve Üniversite hocaları maaşlarını yükseltmeyi planladığını vurguladı. O, 214 maddeden oluşan “Var, Böyle Bir Halk!” partisi programında yer aldığına işaret etti.

Bu arada, Başsavcının görevden alınması konusunda kimsenin bir şey yapmayacağını anlayan “program hükümeti” Adalet Bakanı, Yüksek Mahkemeye başvurarak Başsavcının görevine erken son verilmesi gerekçelerini bir daha görüşmesini talep etti. İç İşleri Bakanlığı Başsavcının emriyle 2020 yazında ve güzünde proteso gösterilerine karılanların yasa dışı dinlendiğine ilişkin 14 saydalık bir raporu Yüksek Mahkemeye gönderdiö ayrıca 140 sayfalık bir belgeli raporda basında dolaşıyor. Bu konuda son söz Cumhurbaşkanı R. Radefin’dir.

Azınlık hükümeti formülünün tutmamasına sevinenler de var.

Olsa , en küçük bir şey için meclisteki diğer partilerle her zaman diyalog yürütme zorunluğundan diyalog doğacaktı diyorlar. İşlerin olması için her defasında böreğin kenarından bir pay ayırmak gerekecekti, birbirlerine ısınacaklardı ve tüm işler dikiş üstüne dikiş olacaktı diyenler var.

Tabii işler olmayınca ise, 17 Ekimde yapılması öngörülen Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle birlikte 2. erken seçime gidilmesi gerekecek ve önümüzdeki 3 ayda demokrasi isteyen protestocu güçler dalgası güç toplayabilecek mi yoksa parlamentoya yeniden faşistler mi dolacak? GERB partisi ile birlikte yeniden hükümete mi tırmanacaklar? Orası da bir soru işareti gizliyor.

Burada vurgulanması gereken konu, yine de azınlık nüfusun ekonomik, sosyal ve kısacası geçim konularıdır, fakat hiç biri programda olmadığı gibi, basın toplantısında da konu olmadı.

Hak ve Özgürlük Hareketi (HÖ) ile Bulgaristan politik partileri ve kamuoyu arasındaki ilişkiler kesilmiş olduğundan ve partinin ne milli ne de yerel yayınları olmadığından dolayı, Milli Basın Toplantısında temsilcisi yoktu, politik yönetim “Var, Böyle Bir Halk!” programı hakkında görüş beyan etmedi.

Erken seçimden sonra Hak ve Özgürlük Partisi (HÖH-DPS) hakkında yazılı ve görsel basında birçok yorum çıktı. 4 Nisan ile 11 Temmuz arasında 45 bin oy kaybına değinildi. HÖH partisinin Bulgar kamuoyunun gözünde bir politik yönetim olarak 200 bin oy kaybeden GERB ve 120 bin oy yitiren BSP ile aynı sıraya kondu. Bu partilerin her seçimde küçüleceğine ve sonunda ufaldıkça ufalan izlerinin silineceğine parmak basılıyor.

Türkiye’den gelen oylarla birisi Türk Silistre, ikincisi de Yambol ilinden 2 milletvekilinin daha, toplam 6 milletvekili 46. Meclise girdiği açıklandı ve parti yönetiminin halktan tamamen koptuğu ve Ahmet Doğan partiden tamamen uzaklaştırılmadan partinin kitlelere bir daha inmesinin asla mümkün olamayacağının altı çizildi.

 

HÖH DPS Partisinin Bulgaristan’da aldığı oyların analizi.

Başkent Sofya’da % 1, İl merkezlerinde % 2, Belediye merkezlerinde % 9 ve köylerde ve köylerde % 29 oy alan HÖH partisi, Kırcaali, Şumen, Tırgovişte, Silistra, Razgrat  gibi 5 ilde birinci parti oldu ve 29 milletvekili çıkardı. Kırcaalide 4, Razgrad 2, Tırgovişte 2, Blagoevgrad 2, Şumen 2, Burgaz 2,  Haskovo, Smolyan, Pazarcık ve Stara Zagora gibi illerde vs. 1-er milletvekili çıkardı. Bu 29 milletvekilinden ancak 17’si Türk’tür.

Sosyal gruplara göre oy dağılımında çalışan nüfus oylarının % 8’unu, işsizlerin %20’si, emekli vatandaşların % 12’si HÖH partisine oy verdi.

Öğrenim düzesine göre oy dağılımında, yüksek öğrenimlilerden gelen oyların % 3’ünü, lise ve teknik okul bitirmişlerin % 11’i ve ilkokul mezunlarının da % 45’i HÖH partisinin aldığı oyların yapısında belirleyici olmuştur.

Yürürlükteki yasalara göre, HÖH partisi daha 2021 yılında seçim başarısı için 2 339 712 leva karşılıksız yardım ayacaktır.

         Bu analize 1990’dan beri Bulgaristan’da gelirini en çok kaybedenler açısından yaklaşırsak Müslüman Türklerin olduğunu görürüz.

Konumuza: Politik İlgisizlik ve Uyanış -3 tr yarın devam edeceğiz.

Okuyanlar paylaşsınlar.

Kurban Bayramınız kurlu ve mutlu olsun.

Bizi izleyiniz.

En iyi günler sizlerin olsun.

Reklamlar