Doğan, gizli polis ve Moskovacılar Türklere ve Müslümanlara baskı yapıyor.

osman-okt

Osman Oktay

200 bin HÖH-cü emre uymadı ve Plamen Oreşarski’ye oy vermedi.

 

Cumhurbaşkanı seçimlerinin birinci turundan 3 gün sonra sosyolog ve siyasetçiler A.Doğan’ın yenilgisinden söz açmıyor. Cumhurbaşkanı koltuğuna eski başbakan Pl. Oreşarskiyi aday gösteren HÖH yönetimi ve Doğan halktan bir tokat daha yedi.  Doğan’ın tilki ininden çıkıp, özel olarak davet ettiği kameralar ve gazeteciler önünde oy kullanması Türkleri, Pomakları ve Müslüman Çingeneleri etkilemedi. Doğan’ı ve çevresindeki şirketler çemberini desteklemeyen etnik seçmen 2014 erken meclis seçimlerine kıyasla sahte lidere 200 bin daha az oy verdi. Dikkati çekense, Oreşarski oylarının  büyük kısmı satın alınmış Roman oyudur. Partinin ruhunu taşıyan Türkler ve Pomaklar partiden kopup uzaklaşıyorlar. Oy kullanan Türk ve Pomaklar öteki partileri tercih ettiler.

 

Seçmenimiz korkuyu yendi.

 

Doğan iplerini çekenlerin eline öyle esir olmuştur ki, Bulgaristan’ı vatan seçen, burada yaşayan ve yaşamak isteyen Türkleri ve Müslümanların artık beyinsiz taş kafa olmadığını anlayabilecek durumda olmadığı gibi bazı konularda da tamamen şaşkın davranmaktadır. Örneğin mafyanın onun gemisiyle iktidara yüzmek istediğini artık fark edemiyor. Bu Pazar yapılacak ikinci turda Türkleri ve Müslümanlara baskı uygulamaya devam ediyor.

 

Bulgaristan’da sahte yurtseverlerin, milliyetçilerin çığlıklarına ve Türkiye’deki seçim bürolardaki parti kotalarına rağmen, hazırlanan dehşet planı uygulandı ve sandık başlarında hep HÖH adamları vardı.  Plamen Oreşarski’ye oy verilmesi neyse ne, ikinci turda Doğan taraftarlarını katilleriyle kucaklaşmaya davet ediyor.

Çağrılarında şu var: Bulgaristan sosyalist Partisi /BSP/, silah mafyası ve Vladimir Putin’in adamı Rumen Radev’in adaylığına oy verilmesinde direniyor. Türk düşmanlarının, sahte yurtseverlerin, Müslüman aleyhtarlarının ve Sofya camisini ibadet esnasında basan katillerin desteklenmesine çağrıda bulunulması daha da feci bir gerçektir.  Böylece Doğan’ın vatandaşlarımızı zorlaması gülünç ve gülünç oldu. Bu gelişmeler Doğan’ın yeri akıl hastanesinde olan ruh halini gün ışığına iyice çıkarmış oldu. Siyasetçi yıllarımdan bu ruh hastası kişiyi yakından tanıma imkanım oldu.

 

Doğan insanlara zulmetmekten zevk alan bir tiptir.

 

O, ancak insanlara baskı yapmaktan ve onlara zulüm etmekten memnuniyet duyar. O, köpeğini kemerle dövmekten, eşlerini çıplak, kış gecesinde, yalnız bir battaniyeye sarılmış halde, eşlerini baba evlerinin avlusuna bırakmaktan, değişik kadınlardan doğan çocuklarını tanımak istememekten ya da seçmenlerini ezmekten ve kasaplık sürü gibi kullanmaktan aynı gururu ve hası duyan bir hasta kişilik sahibidir.

Bulgaristanlı Türkleri ve Pomakları, Türkiye’deki soydaşlarımızı isimlerimizi değiştiren, dilimizi ve dinimizi yasaklayan, şerefimizi ayakaltına alan, bizi göçe zorlayan, vatanımızdan kovan ve ailelerimizi parçalayan Bulgaristan Komünist Partisi /BKP/ ve varisi Bulgaristan Sosyalist Partisi /BSP/ partilerine, katillere, suç işleyen ama cezalandırılmayan, yargılanmayan siyasi güçlere ve temsilcilerine oy vermeye çağırması, 27 yıldan beri bize işkence yapan bir adamın keyfini yapmaktan başka hiçbir şey değildir. Vatanımızda komünist ve totaliter güçlerin işlediği tüm cinayetlerin cezasız kalması, BKP ve BSP’nin yargıdan saklanabilmesi A. Doğan’ın siyaset sahnesinde olmasına bağlıdır. Katillerin ve canilerin hiç birisi tutuklanmadı, yargılanmadı, ceza almadı. Kurbanlar ise hala adalet bekliyor. Bu işten sorumlu olan tilki inini bekleyendir. Kendilerinin yargılanıp cezalandırılmaları adalet adına beklenirken, Bulgaristanlı Türkler topluca suçlu gösterildi ve vatanlarından zorla kovuldular.

 

Doğan’ın sadizmini görebilen ve Oraşarski’ye oy vermeyen  Hak ve Özgürlük Hareketi /HÖH/ seçmenlerinden çok büyük bir kesim övgüye layık bir tutum sergilediler. Oraşerski’ye 238 bin oy veren ve sahte “liderin” ve etrafındakilerin sinsi hedeflerine kurban olanların yeniden bir yanlış daha yapmalarını önlemek sorunların sorunu olmuş durumdadır. Adım atmakta zorlanan, ellerindeki değneklerle yürümeye gayret gösteren çok yaşlı bayanlar, DPS militanları tarafından köy sokaklarında zorla sandık başına götürüldüler, Oreşarski’ye oy vermeleri istendi. Direnenler tehdit edildiler. Köylerde korku havası esiyor.

 

İkinci turda bu seçmen katmanı Moskovacıların, Türk düşmanlarının, Doğancıların işaret etiği adaya oy vermemekte serbesttirler.

İkinci tur seçimde Doğan ve gizli polis ajanları ile Türklerin ve Müslümanların bilinci ve şerefi yüz yüze gelecektir.

Başka bir seçenek yoktur. Sandık başına gitmeyelim.

Reklamlar