41 yaşındaki Seyhan Mehmet, Kırcaali’de en başarılı iş adamlardan biri. Gazetemizde adı sık sık geçiyor, çünkü aynı zamanda kendisi Ömer Lütfi Kültür Derneği Başkanı görevini de başarıyla sürdürüyor.
seyhan-mehmetSeyhan Mehmet, turizm ve taşımacılık alanlarında geniş çaplı faaliyet gerçekleştiren EMS-TURS Şirketi’nin sahiplerinden biri. Seyhan Mehmet, aynı zamanda 14 yıldır UNİON-IVKONİ LTD. Firması’nın Güneydoğu temsilcisi. Eylül ayında 10. kuruluş yıldönümünü kutlayacak olan EMS-TURS Firması, Kırcaali ve Haskovo illeri dahi Güney Bulgaristan’da hem tur operatörlüğü, hem taşımacılık lisansına sahip tek şirket.

2003 yılında iki işçi personeliyle faaliyete başlayan şirket, gittikçe EMS-TURS Turizm ve Taşımacılık Ajansı’na kadar büyüyor. Şu anda Güney Bulgaristan’ın her şehrinde ofisi var.

Kırcaali, Haskovo, Dimitrovgrad, aynı zamanda Kırcaali ilçeleri Ardino (Eğridere), Cebel (Şeyh Cuma) ve Momçilgrad’(Mestanlı)’da şirketin ofisleri bulunuyor. Kırcaali il merkezinde ise 3 ofisleri mevcut. Şirketin toplam işçi sayısı 100’ü aşıyor. Turizm ve taşımacılıkla ilgili çalışan personel yaklaşık 35 kişi. Diğer işçiler ise EMS-TURS’un Almanya, Hollanda gibi Avrupa ülkelerinde gerçekleştirdiği gemi tamir hizmetleriyle ilgili çalışıyorlar. Firma 30’un üzerinde araca sahip. Her yıl en az 3 yeni otobüs alıyor ve uluslararası otobüs hatlarına da sahip. Tur operatör olarak şirket, her yıl yurt içinden ve yurt dışından çeşitli otellerle sözleşmeler yaparak, gerek toplu grup gezileri, gerekse aile tur paketleri olsun, yeni yeni ortak çalışmalar yapıyor. Yurt içi ve yurt dışına geziler gerçekleştiriyor. Aynı zamanda lise mezuniyet balolarına ilişkin ülke genelinde ve Türkiye’ye geziler sunuyor. Çeşitli okullar için Bulgaristan çapında ve yurt dışında geziler düzenliyor. Şirket, belediyelerle, çeşitli sendika kuruluşlarıyla ortak çalışmalar yapıyor. Vatandaşlara uygun çeşitli tatil paketleri sunuyor.

Seyhan Mehmet, 1994 yılında iş hayatına adım atıyor. O zaman doğduğu Cebel’de küçük bir şirket kuruyor ve dükkân işletmeye başlıyor. Bu dükkân 1998 yılına kadar çalışıyor. 1999 yılının sonunda turizm sektörüne atılıyor. Bulgaristan’ın en büyük otobüs şirketi UNİON-IVKONİ Ltd. Firması’nın Güneydoğu temsilcisi görevine getiriliyor.

1997 yılında Sofya Maden ve Jeoloji Üniversitesi’nden mineral işleme teknolojisi uzmanı olarak mezun oluyor. Peştera kasabasında “Tütün ve Tütün Ürünleri Teknolojisi” ihtisası elde etmek üzere okuduğu meslek lisesinden 1989 yılında Büyük Göç sırasında zoraki uzaklaştırılıyor. Fakat daha sonra Türkiye’den döndüğünde o zaman Cebel’de bulunan meslek lisesinde eğitimini tamamlayıp tütün uzmanı oluyor.

Seyhan Mehmet, iş alanında yaşadığı sorunlar hakkında şöyle konuştu: Sorun yaşamadan hiçbir şey yapılamaz. Biz sorunları kendi gücümüze, irademize güvenerek aşmaya çalışıyoruz. Bulgaristan’da bürokrasi çok ağır, yani engeller çok. Ülkede en büyük sorun siyasetin biznese karışması, yani daha çok önümüze siyasi engeller çıkıyor. Bizler iş adamı olarak, devletten herhangi bir destek beklemiyoruz, sadece köstek olunmamasını istiyoruz. Tabii ki, her firma gibi biz de bu ekonomik krizi biraz zor atlatıyoruz, yani neredeyse atlattık diyebiliriz. Fakat bu hiç de kolay olmadı. Çünkü insanların alım gücü olmayınca firmaların ciroları da az oluyor. Her şey birbirine bağlı, yani bir zincir oluşturuyor. Ama şu anda işler iyi gidiyor, kazançlı bir firmayız”.

Seyhan Mehmet bir şirketin başarılı iş yapması için müşterilerin güvenini kazanmasının şart olduğunu söyledi. İş adamı, “Bunun için de müşterilerine karşı daima dürüst davranmalı ve kaliteli hizmet sunmalıdır. Biz bu şekilde çalışmaya özen gösteriyoruz ve her geçen günle müşterilerimizin sayısı artıyor” diye ifade etti.

Ömer Lütfi Kültür Derneği Başkanı göreviyle ilgili, “Elimden geldiği kadar Ömer Lütfi Kültür Derneği’ne destek olmaya çalışıyorum. Yoğun iş tempomun dışında kültüre de zaman ayırmaya çalışıyorum. Bilindiği gibi Ömer Lütfi Derneği, Kırcaali bölgesinde, hatta Güney Bulgaristan’da Türk kültürünü en iyi bir şekilde tanıtan bir dernek. Folklor, kitap tanıtımı olsun, yani kültür alanında çok başarılı işlere imza atıyor. Küçük yaştan çocuklara Türk kültürümüzü, folklorumuzu, müziğimizi, yani Türklüğümüzü sevdiriyor. Benim 19 yaşındaki oğlum ve 13 yaşındaki kızım da küçük yaşlardan beri bu derneğin çatısında faaliyet yürüten folklor ekiplerinde yer alıyor” dedi.

İş adamı, Plamen Oreşarski’nin kurduğu yeni hürmetten şöyle beklentileri olduğunu paylaştı: “Küçük ve orta ölçekli işletmelere sadece lafta değil, gerçekten yardımda bulunsunlar. Yani biz devletten para veya başka bir şey beklemiyoruz. Ancak iş yapılmasına ilişkin kanunlarda açık ve net hükümler olsun. Firmaların işlerine karışılmasın, rövanşizm olmasın. Her yeni gelen iktidar iş adamları arasında siyasi tercihlere göre ayrımcılık yapmasın. Bulgaristan firmaları, bu devletin firmalarıdır. Bu küçük ve orta ölçekli firmalar Bulgaristan devletinin para jeneratörüdür, yani para üreten bu firmalar devletin bel kemiğini oluşturur. Bulgaristan’da yüksek vergi ödemiyoruz. Bu bakımdan kimse yakınmasın, çünkü bence yüksek vergiler yok. Devletin politikası çok önemli. Çünkü bir iş adamının yatırım yapması için devlete güven duyması gerekiyor. Bunun için de devletin bu konuda açık bir politika yürütmesi şart. Şimdi ise güvensizlik var. Genelde belli başlı siyasi partilerle bağlantıları olan iş adamlarına daha çok iş imkanları sunuluyor. Bundan dolayı Bulgaristan’da firmaların hiçbir garantisi yok. Gerçekten bu çok büyük sıkıntı. Ben siyasi engellemeleri kendi omuzlarımda hissettim. Okullara gezi teklifleri sunduğumda bizim firmayla çalışılmaması için devlet baskı uyguluyordu. Bizim belimizi büken bu tür olaylar. Bir devlette yüz binlerce firma var. Düşünün iktidar tüm bu firmaların işlerini engellerse, ne derecede ekonomiye zarar vermiş oluyor”.

Bulgaristan’ın geleceği hakkında şöyle konuştu: “1989-1990 yıllarında eski totaliter rejim döneminin sonlarına doğru Bulgaristan’ın nüfusu 8 milyon kişinin üzerindeydi. Şu anda yaklaşık 2 milyon vatandaşımız yurt dışında yaşıyor. Yani 23 yılda 2 milyon kişi ülkesini terk etmiş durumda. Bu böyle devam ederse, daha bir 20 yıl sonra Bulgaristan’ın nüfusu 4 milyona kadar düşecek. Çünkü bir ülkede gençlere perspektif verilmezse, yani iş sağlanmazsa, devlet onları celp etmeyi başaramaza, gençler yurt dışında geçim kaynağı aramaya devam edecekler. Gençlerin olmadığı bir ülke düşünün, bu karanlık bir ülkenin habercisidir. Umarım yeni hükümet bu yönde doğru bir politika yürütür ve gençler yurt dışına çıkmaktan ziyade vatanına geri dönmeye başlarlar. Bence devletin en büyük sorunu ekonomik sebeplerden dolayı yabancı ülkelere yapılan göçlerdir. Bulgaristan’da asgari işçi ücretinin en az 400 Euronun üzerinde veya 800 leva civarında olması gerekir. 21. asırda Bulgaristan insanının, çağdaş Avrupa Birliği ülkesinin bir vatandaşı olarak normal yaşamını sürdürmek için minimum 800 leva geliri olması şart. Bunun için de ekonominin gelişmesi gerekir. Her şeyden önce üretim olması şart. Devletin kalkınması ekonomiye bağlıdır”.

 

Resmiye Mümin – KH

Reklamlar