Bulgaristan’ın radikal İslam, Cihad ve DAİŞ sorunu var mı suali gündemde değil. Yarım yıl öncesine kadar bu soru, cevabını içeren, yoksa varsayıma dayalı bir soru mudur diye bakıyorduk. Şimdi ise resmi cevabımız var-Bakanlar Kurulu’nun 2014 Savunma ve Silahlı Kuvvetler Raporunda Bulgaristan önündeki risklerin bazı bölgelerde hala yüksek olduğu saptandı. Bu eğilimler arasında en tehlikelisi, bazı Müslüman devletlerde çatışmalarda savaşmak üzere gönderilmesi, aynı bu kişiler yurda dönünce ise, Cihat fikirlerini yayıyor olması gibi bir durum var. AB üyesi Bulgaristan, Ortadoğu ile Avrupa’nın kesiştiği bir coğrafyada bulunuyor. Bu coğrafik gerçek şimdi bir jeopolitik duruma dönüştü, Cihat yolunda bizi ön saflara koyuyor.

Bu abartı mı acaba? İslam Devleti haritasında ülkemiz Sunnilerin yeni Halifelik merkezi olarak “siyah bayrağın” koyacakları yer olarak geçiyor. Aynı doktrine göre DAİŞ 2020 yılına kadar Ortadoğu’yu, Asya’nın büyük bölümlerini, ve Güneydoğu Avrupa’nın bir kısmını kontrol altına almayı planlıyor. Bu imkansızdır, diyoruz. Bizler, NATO’nun Güney kanadı üyesiyiz, önümüzde Türkiye var, ki o da NATO’nun en büyük orduya sahip üye ülkesidir! Böyle düşüneneler, aslında günümüz gerçeklerinden uzak denilebilir. Elbette, yarın yeni bir din savaşının içinde olacağız da demiyoruz. Fakat radikal İslam örgütlerinin “2020” planı olduğu es geçilemez.

Uzmanlara göre, DAİŞ militanlarının, oradan Bulgaristan’a girmek üzere Türkiye’ye giriş yaptıkları haberi, Bulgaristan’dan Suriye ve Irak’a savaşçı gittiği haberinden daha endişelendirici. Burada sorumluluk gerekli güvenlik ve istihbarat birimlerine düşüyor. Bulgaristan, Avrupa’dan kendi ülkelerinde dönmek üzere giren İslami temsilcilerin ara durağı olduğu bir gerçek. Genelde sakin ve ılımlı olan Bulgaristan Müslümanları ise, “ nefret dili” söylemleri ve dışarıdan gelen bazı akımlara maruz kalabiliyor. Parlamentoda bazı ırkçı oluşumlar da “nefret dili” terimi üzerinde bol, bol duruyor.

Reklamlar