Bulgaristan’da hanelerin banka kredilerinin sayısı 2 milyon 700 binin üzerindedir. Bu gösterge, nüfusun üçte ikisi kadarının kredi kuruluşlarına borçlu olduğu gelişmiş Avrupa ülkelerine kıyasla çok düşük görünüyor. Bu duruma borçlu ailelerin borçlu oldukları para miktarlarının ortalama 3400 avro olmak üzere aslında o denli büyük olmadığı hususunu da eklemek gerekir. Ülkede hanelerin toplam borç tutarı, 9 milyar avronun biraz üzerindedir, ki bu meblağ tasarruf toplamının en az iki kat altında kalıyor. Devletin borcu, GSYİH’nın yüzde 30’una yaklaşırken ülke vatandaşlarının borçluluğu yüzde 22’de kalıyor. Zengin ve gelişmiş bir ülke olan Almanya’da ise vatandaşların borçları yüzde 60’ı buluyor.

Büyüklüğüne göre kredilerin ortalama payı(BGN).

Büyüklüğüne göre kredilerin nispi payı

Bulgaristan halkı, genelde tasarruf yapmayı seviyor ve borçlardan korkuyor. Tabii zamanla bu durum değişiyor ve günümüzde ticaret esnafı ve bankalar, kredi ile alış-veriş yapma ve kredi çekme imkanlarının reklamını avazı çııktığı kadar yapmakta yarışıyorlar. Her yerde sunulan küçük ve hızlı tüketim kredileri için kredi alanlardan neredeyse hiçbir güvence istenmiyor. Buna karşın faiz oranları cep yakıyor.

Ülkemizde hane borçlarının yüzde 55’lik bölümü tüketim kredisi, yüzde 45’lik bölümü ise ipotek kredisi şeklindedir .

2013-2014 döneminde hanelerin kredi kullanım artışı.

2013-2014 döneminde hanelerin kullandığı kredilerdeki artış

Merkez bankası verilerine göre son dönemde kredilerin sayısında artış eğilimi izleniyor, yani gittikçe çok vatandaş kredi almayı göze alıyor. Bu durumun açıklanması birçok çelişkiyi içinde bulunduruyor. Bir yandan son 1-2 yıl içinde ülkemiz büyük bir siyasi ve ekonomik istikrarsızlık dönemi yaşıyor, işsizlik oranı mevsimsel olarak dalgalı seyir izlemekle birlikte yüzde 12 gibi yüksek bir düzeyde seyrediyor. Bütün bunlar ülke vatandaşlarını tüketim konusunda çok temkinli ve tasarruflu kılmalıdır, alımlarını da asgariye indirmelidir. Bunun böyle olduğu aslında bütün sosyolojik ve istatiksel yoklamalarla teyit ediliyor. Aslında lüks, kalite ve konfor düşkünü olan ülke vatandaşlarının bu zorunlu temkinliğinin en açık kanıtı, tasarruf toplamının devamlı artışı olmaktadır. Bununla birlikte öte yandan güvenli olmayan ve düşük ücretli iş, çocuk ve ev bark masrafı ve tüketim piyasasında bulunan milyonlarca ürünün cazibesi, birçok kişiyi maddi ihtiyaçlarını karşılamak için bankalara başvurmaya itiyor. Üstelik son aylarda kredi faizlerinin düşüşe geçmesi ile kredilerin gittikçe daha ucuz ve uygun hale gelmesi, bu eğilimi daha da güçlendiriyor.

Çeviri: Tanya Blagova

Reklamlar