BGSAM

Tarih 27 Mart 2017

Konu: 26 Mart 2017 seçimleri konusunda kim ne dedi:

Antoniy Gılıbov: YENİ SEÇİM YAPILIRSA BULGARİSTAN İÇİN YIKICI OLUR.

Siyaset Bilimci, Doçent Antoniy Gılıbov.  

Yeni seçime gidilirse, Bulgaristan için sonuçları çok ağır ve yıkıcı olur, çünkü Bulgaristan bir yıl Avrupa Birliği Konsey Başkanlığını üstlenecek ve öncelikle de Bulgar toplumunun kendi gündemi dikkate alınmalıdır.

Bu yıl ya da önümüzdeki yıl yeni erken seçim yapılırsa politik sonuçları taşınamayacak kadar ezici olur. Yeni erken parlamenter seçim düşünülüyorsa, bu en erken 2018 yılının güzünde olmalıdır, o zaman siyasi ortam değişikliklere açılan yeni bir yol seçebilir. Şu dönemde, ülkenin etkin yönetilebilmesi için, yeni bir idare formatı üzerinde uzlaşmaya gidilmeli ve ülkede istikrar sağlama yolu seçilmelidir.

Antoniy Gılıbov’a göre, şimdiki 5 partili mecliste en önemli olan, uzlaşma sınırlarını ve oluşan çoğunluğun yetki sınırlarını belirleyen bir ortaklık sözleşmesidir.

 

Kınço Stoyçev: BU SEÇİMLERİN OLAYI  “EVET – BULGARİSTAN” PARTİSİ OLDU.

Sosyolog Kınço Stoyçev.

Bu seçimlerin mucizesi “Evet – Bulgaristan” partisi oldu, çünkü bu parti 2 ayda oyların % 3’ünü aldı, hatta barajı aşma sınırına yaklaştı. Büyük bir başarıdır. Yeni Cumhuriyet ve Reformcu Blok gibi partilerle karşılaştırdığımızda “Evet – Bulgaristan” partisinin daha onurlu davrandığı öne çıkıyor. Parti Başkanı Hristo İvanov’un muazzam potansiyeli var, halka açık ve ılımlı bir tutum içinde kitlelere iniyor, geleceğine yol açıyor.

Bu fikirler yine sol sosyologlardan olan Harlan Aleksandrov tarafından da paylaşıldı. Örtüşen noktalar şunlardır: Görüldüğü üzere rüşvetçilikle mücadele anti-komünist ve konservatif siyasi tutumdan fazla, liberal bayrak altında güç toplayabiliyor.

Hiçbir dayanak noktası olmayan “Evet – Bulgaristan” seçim gecesi parladı ve bu ışıklar yanmaya devam edecektir.

Adı geçen iki sosyolog, sağ cephede yer alan “Evet Bulgaristan” ve “Yeni Cumhuriyet” partilerinin birleşmesinin olanaksız olduğuna işaret ederken, ortaklık kurmuş olsalardı bu başarıyı elde edemezlerdi, görüşünde birleştiler.

Kınço Stoyçev, bu seçimlerde GERB partisi birkaç sandalye fazla alabildi, fakat Reformcu Blok gibi bir merkez sağcı ortak yitirdi, diye yazdı.

Stoyçev, İkinci Boris hükümetinde işleri yapan Reformcu Blok bakanlarıydı. GERB bu seçimlerde nitelik kaybetti, görüşünü savundu.

The Wall Street Journal: BULGARİSTAN AVRUPA KONUSUNDA BÜYÜK DEĞİŞİKLİKLERE YOL VERMEDİ.

İlgili resim

Rusya ile ilişkilerin normalleşmesine Güney Doğu Avrupa halklarının nasıl değer verdiğini öğrenmek için Brüksel Bulgar seçimlerini çok yakından izledi. Moskova ile daha yakın bağlar geliştirilmesini isteyen siyasi partileri seçmen kenara itti. Bu sonucu yayan The Wall Journal” gazetesi şöyle devam ediyor:

Seçimleri Bulgar sağ merkez partisi kazandı ve Avrupa Birliği üyesi olan ülkeyi Rusya ile yakınlaşmaya iten sol partileri yendi.

Doğu Avrupa’da Rusya ile yakınlaşmaktan korkan siyasetçiler, GERRB partisinin seçim başarısını kutladılar.

New York, gazetesi, eski Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev’i zikrederek bu gidişin ülke için uğurlu olduğuna yer veriyor. Böylece Bulgaristan AB içinde sözü işitilen bir faktör olabilir.

The Wall Street Journal, Bulgaristan’daki son durumla ilgili şu değerlendirmedi bulunuyor: Son dönemde Bulgaristan’da siyasi kitle katmanlarında yer değiştirme var, son dört yılda 3 genel meclis seçimi yapılsa da bu yer değiştirme çok yavaş gerçekleştiğinden, sonuçta durum aynı kalıyor. Avrupa Birliği ile daha yakın bağlar geliştirilmesini isteyen partiler son seçimde parçalanıp dağıldılar, ırkçı milliyetçiler ise, daha zengin Avrupa ülkelerine giderken Bulgaristan’dan geçen sığınmacılardan kafayı yemiş durumdadır.

Rusya konusunda ılımlı bir tutumdan yana olan siyasetçiler, oylarını arttırdı. Bunu Cumhurbaşkanı Rumen Radev seçilirken ve şimdi de BSP oylarına 500 bin yeni oy eklerken izledik.

Radev’in Cumhurbaşkanı seçilmesini destekleyen sosyalistler bu seçimde zafer elde etseydi, Avrupa için büyük bir ceo-siyasi değişikliğin belirtileri öne çıkardı. Şu anda, yabancıların Avrupa’ya girmesini engellemek için çekilen tel örgülü Türkiye sınırı olduğu için Bulgaristan Avrupa Birliği için giderek daha önemli bir ülke haline geliyor. Gazete, önümüzdeki yılın ocak ayında Bulgaristan’ın bir yıllık süre için, rotasyon ilkesine göre işleyen,  AB Konsey başkanlığını üsteneceğine işaret ediyor.

Bu seçimde sosyalistler yenik durumda olsalar da, GERB partisini Rusya’ya daha yakın bir konuma itebildi. Seçim kampanyasında, GERB liderleri Rusya ile olduğu gibi Washington’la da daha yakın ilişki geliştirmeyi vaat ettiler.

Öte yandan, seçim sonuçlarını yorumlayan Bloomburg ajansı ise, Boyko Borisov’un yönettiği GERB partisinin seçim başarısı sırrının komşu Türkiye’ye karşı sert siyaset çizgisi izlemesinde gizlendiğini, bildirdi.

 

Haralan Aleksandrov: BULGARİSTAN SOSYALİST PARTİSİ BSP’NİN KABA SEÇİM KAMPANYASI GERB PARTİSİNE SEÇİMLERİ KAZANDIRDI.

HARALAN ALEKSANDROV. ile ilgili görsel sonucu

Sosyal antropolog Haralan Aleksandrov.

Biz bu seçimlerde büyük başarıdan söz edemeyiz. GERB zaten birinci partiydi.

Borisov, hükümet kurmak ve bir sonraki seçimlere kadar ayakta kalmak gibi sorunları çözmek zorundadır.

Sağ partiler parçalandı ve meclise giremedi. GERB partisinin üyelerine ve oyunu aldığı geniş kitleye kendisini tanıtmasına gerek yoktur.

Bu seçimde BSP partisinin yürüttüğü kapmansa saldırgan ve şiddetliydi, çok kaba ve kışkırtıcıydı. Kampanya biraz daha devam etseydi ve BSP Başkanı Ninova aynı şiddetli kabalıkla konuşmaya devam etseydi, parti 2014 seçimlerinde aldığı oylardan bir oy fazla alamazdı. Parti çökecekti deyen Aleksandrov şunları ekledi:

Bizde iki büyük parti var: GERB sağcı Batı yanlısı bir partidir.

BSP solcu Rusya yanlısı bir siyasi partidir.

Bu durum ülkemizi 1990’lı yıllara geri çeviriyor, bu durum desteklenemez.

Aleksandov’a göre, bu defa Bulgaristan’da yeni hükümetin kurulabilmesi için toplum tarafından tolerans, siyasetçilerin de esneklik ve yetenek göstermesi gerekli olacaktır.

 

 

Rumyana Kolarova: İki Partili koalisyon kurulabilir.

Rumyana Kolarova ile ilgili görsel sonucu

Siyaset Bilimci: Rumyana Kolarova.

Bu seçimde GERB partisi 2014’te aldığından 10 – 20 bin oy daha fazla aldı.

Yeni mecliste 2 partili bir ortaklığa gidilmesi olasıdır.

Sandalyelerin şimdiki dağılımıyla muhalefet güçlerinin de bir hükümet kurmasından söz edilebilir, fakat en muhtemel olan iki büyük partinin (GERB – BSP) ortak noktalarda buluşup bir hükümet çıkarmasıdır.

Bizde yeni hükümetin mutlaka 3 partili olacağına ilişkin yorumlar yayınlandı, aynı ortaklığın yalnız 2 parti arasında, asgari müştereklere dayanılarak da oluşturulabileceğine inanıyorum.

Şu anda beliren 5 partili mecliste, belirgin olan ikiye bölünmüşlüktür. Yeni durum 1991’i fazlasıyla andırıyor. Siyaset Bilimci Kolarova, eski Cumhurbaşkanı Plevneliev’in siyasi ekibinde görev almıştı.

 

Bu seçimlerde GERB partisinin başarısını şöyle değerlendirdi:

2013’te büzülen GERP partisi o zamandan beri bir milyon yetmiş – seksen oy alırken, son dönemde istikrar gösterdi ve üçüncü defa seçim kazandı. Bu seçimlerde GERP son seçimlere göre, 10-20 bin oy fazla aldı. GERB partisinden oy kopuyor iddialarının asılsızlığı ortaya çıktı.

Öte yandan, 2014 seçim sonuçlarını görenlerin BSP partisi için artık bir “orta” ya da “küçük” partiye dönüştüğünü söyleyenlerin öngörülerine karşın, biz bu seçimde büzülmeyi aşabildiğini ve oylarını katladığını izliyoruz.  Şu dönem BSP güven topluyor. Başbakan Oraşarski hükümetini kurarken aldıkları güvene erişebilecekler mi, bu süreci izlememiz gerekiyor. O zaman 940 bin, yaklaşık 1 milyon oyları vardı. Şimdi ö doruk başarı döneminden 10–20 bin oy daha az aldılar. Bu 2 partili modele dönüşü sağlayabilir. Kuşkusuz burada söz konusu olan, partilerin ufalmasından sonra toplanmasıyla oluşan bir iki bloklu modelden söz etmiyorum. Burada dikkati çeken solun rolüne geri dönmesidir.

Rumyana Kolarova: Birleşik Yurtseverleri şöyle yorumladı:

Bu üç parti birleşmelerinden fazla bir şey elde edemediler. Sözde yurtseverliği ayyuka çıkarmak da lehlerine işlemedi. Kışkırtılan şiddetten hiç bir şey elde etmeseler de, parlamentoda sandalyelerin dağılımından bu defa da kazançlı çıktılar.

Veselin Mareşki’nin “İrade” (Volya) partisi seçim başarısını da değerlendiren siyaset bilimci Kolarova şöyle dedi: Bu parti meclise ilk kez giriyor. Kurucu Başkan kendisini solo oyuncu olarak tanıtmaya çalışmıştı. Seçim sonuçlarını görünce, önce sözüm olan “Birleşik Yurtseverlerle” ortaklık arayacağını açıkladı. “Yurtseverlerin” yalnız kendi adlarından mı konuşacakları, yoksa Mareşki programını da dikkate alıp almayacakları çok önemli oldu.

Kolarovaya göre, bu seçimde Hak ve Özgürlükler Partisi (DPS) büyük oranda oy kaybetti. 300 bin oy alan DPS, aslında geleneksel aldıkları oyların üçte birini kaybetmiş durumdadır. DPS partisi 1994’ten beribenzer duruma düşmemişti. 600 bin oy alan parti, şimdi 300 bin oya seviniyor. Bu DPS için çok büyük bir sorundur. Çünkü DPS artık orta büyüklükte bir siyasi parti olmaktan çıktı.  DPS artık orta büyüklükte siyasi parti çizgisinin altına düştü.

Reklamlar