Neriman Eralp KALYONCUOĞLU

Tarih: 26 Şubat 2017

44-üncü Halk Meclisi Seçimlerine Tam Bir Ay Kaldı.

26 Mart 2017’de yapılacak erken genel seçimle ilgili Bulgaristan’da propaganda başladı.

Önce boş kuyuya herkes birer defa sesinin çıktığı kadar bağırdı. Yankılanmayı sanki beğendi ve sustu. Bu suskunluğu halka söyleyecek sözü olmayanların dilini yutmuşluğuna benzettim.

Kırcaali’de ses getiren ve kamuoyu oluşturan kalemlerimizden Durmuş Arda, son yazılarından birinde “Ölüm gibi, mücadele de hayatın bir parçasıdır” dedi.

En yakın olan, dile önce takılandır. Arda’nın diline de “ölüm” takılmış. Ölümü bir şeyin sonu değil bir yeni başlangıcın müjdecisi olarak kabul edelim. Bu, bizde ancak umudun can çekişmesi anlamındadır ya da hepimiz tarafından böyle anlaşılmalıdır.

Bulgaristan toplumundan bir parçayız. Toplum sistemi içinde haklim olan ve bizim de ak günümüzü kara eden artık can çekiştiğine göre, hayatımızda ve işlerimizde bir şeyler olacak demektir.

Son 27 yıldan beri Bulgaristan’da yaşayan yakınlarımızın boş vaatlerle ve bol keseden gizlice sömürülen hayatlarını baştan sonra bir masalda buldum. Şimdi size “Kalpazan Usta” başlıklı bu Arap masalını anlatmak istiyorum.

 

Kalpazan Usta

Mutlu günlerden birinde adamın birinin oğlu dünyaya gelmiş.

O da gidip yavruma bir beşik alayım demiş.

Bir marangozun dükkânına uğramış ve bir altın uzatarak,

  • Usta, oğluma bir beşik yap lütfen demiş. Parayı alan usta şu cevabı vermiş:
  • Olur, önümüzdeki Cuma gel ve siparişini al!

 

Perşembe gün veren siparişi babanın tam 7 gün sonra, gelip alması gerekiyormuş. Bebeğin babası Cuma gün sık ayak dükkâna yönelmiş ve:

  • Cumaların hayır olsun ustan, hadi ver şu bizim beşiği, demiş ve usta:
  • Henüz hazır değil!

 

Bu iş Cumadan Cumaya böyle devam ederken oğlan büyümüş, kocaman delikanlı olmuş, derken evlenmiş ve o da baba olmuş.

Mutluluğu burnunda genç baba yine bir Cuma gün kendi babasına:

 

  • Oğluma beşik almaya gidiyorum, demiş. Babası da şu köşedeki marangoz

Dükkanına uğra ve

  • Ben o dükkânda ustaya 20 yıl önce bir beşik parası ödemiştim, yapmıştır al getir, demiş.

 

Genç baba dükkâna gitmiş ve

  • Usta, babamın sana sipariş ettiği ve parasını ödediği beşiği almaya geldim,

demiş.

  • Al şu paranı, diye cevap verirken, 20 yıl önce aldığı parayı geri veren usta:
  • Ben acele etmeyiz sevmem, demiş.

 

Bakıyorum ki, Dursun Arda gibi aydınlarımız yazılarına “ölümü” başlık etmeye başladıysa, büyük yalan ortaya çıkacak demektir.

 

Şimdi bu seçimler biraz kör fişek olduğuna göre, ardından gelecek ikinci seçime giderken, besbelli HÖH (DPS), DOST ve Kasım Dal’ın halen Orhan İsmailov’a devrettiği HŞDP ve onların kurduğu DOST-Birliği gasp edip 27 yıl istismar ettiği HAK VE ÖZGÜRLÜK, DEMOKRASİ VE ADALET umudumuzu artık iade edecekler. Bu yıl içinde yapılması beklenen majoriter seçimler yani kendilerini tanıdığımız adaylarımız meclise dolunca, umudumuza 27 yıl kelepçe vuran siyaset külüstürleri bire dek kapı dışı edilecektir. Hepsinin matem marşı ve Fatihası o gün okunacaktır.

Bizim stratejik planımız budur.

Reklamlar