İnsanların hayatı her zaman güllük gülistanlık değildir, çoğu zaman hak etmediklerim izle ve hayatla savaşırken buluruz kendimizi.
Bazen de çözüm ararken, kör düğümler arasında kalabilir ve çaresizliğimize boyun eğebiliriz.
İste o zaman dostlarımız koşar imdadımıza, yakınlarımızdan gelen destekler, uzatılan eller yardımıyla aşılır aşılmayacak sandığımız yollar. Yardımlaşma yoluyla kolayca yol almış olsak bile, en büyük gücün, cesaretin kendimizde olduğunu bilemeyiz her zaman.
Açılar en güçlü insanların bile gücüne göre değildir, onu çekenler bilir ve acılarla yoğrula, yoğrula çelikleşir.
Gün gelir kimselerle paylaşamayacağımız dertler ortasında buluruz kendimizi. Bu dert deryasını aşmak için zaman en çok tercih edilen ilaçlardan biridir.
Bazen de alıp başımızı uzaklara çok çok uzaklara kaçıp gitmeleri düşünürüz. Sanki giderken yanımızda götürmeyecek gibi derdi kederi.
Kaçmalarla sürgünlerin bitmediğini, bitemeyeceğini düşünmese de insan o, büyük doktor zaman bey var ya, nasıl olsa bir gün gösterecektir doğru yolu.
Acılarımızla, sorunlarımızla yüzleşmeyi öğrenmedikçe, yenik düşeceğiz her dem zamana.
Acılarla savaşma gücünü kendimizde bulamıyorsak eğer, dünyayı dolanmakla çare bulamayız içimizdeki dertlere.
Sabaha bağlanmayan gece, umuda kapalı yol olmayacağına inanmalıyız derinden derine kendi içimizde.
İşte o zaman hazır olabiliriz sadece, bu yalan dünyanın acılarıyla savaşmaya.
Kendimizden ödün vermeden, çabucak eğilip kırılmadan, yürümek var hayat yolunda.
Güçlü olmadan güç veremeyiz ne yakınlarımıza ve de sevdiklerimize.
Sorun ne olursa olsun, onu aşmanın yolu bir tek bizde gizlidir. Başaracağımıza inanmazsak eğer kaybetmeye mahkumuz.
Güvensizlik taht kurmamalı içimizde, acılara yüz vermeden mağrur adımlarla.
Ancak kendi ellerimizden kendimiz tutarak, yol alabiliriz yara almadan yarınlara.

Firdevs BÜYÜKATEŞ
KIRKLARELİ.

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, çiçek

UYUTTUK

Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki
Hainlerin sözü hep baş üstüne
Etmeyelim diye sözünü iki,
Ne umutlar ektik hep taş üstüne.

Çıkıyoruz derken nihayet düze
Yolumuzda nice engel birikti
Ne dolaplar döndü gülerken yüze,
İnsanlıktan neler silinip gitti.

Bizden değil diye hakir görmeler
Başkasından üstün kıldı mı bizi?
Nedir bu ihanet, gözü dönmeler,
Adaletin kanla sürülmez izi!

İnsafsızca yakıp yıktık her şeyi
Dünyaları bize cehennem ettik
Yol bile kalmadı dönmeye geri,
Bir çıkar uğruna neler tükettik.

Engin duyguları, dostu, kardeşi,
Hangi zamanlarda nasıl unuttuk?
Duyulmasın diye vicdanın sesi,
Sallaya, sallaya çoktan uyuttuk.

Firdevs BÜYÜKATEŞ
KIRKLARELİ

Reklamlar