BGSAM

Çığ başladı, Bulgaristan hükumeti sökülüyor.

Bulgaristan hükumetinde Başbakan Yardımcısı ve Adalet Bakanı Hristo İvanov ve üç yardımcısı istifa etti. Bu, Başbakan Boyko Borisov kabinesinden ikinci istifadır. Daha önce İç İşleri Bakanı Veselin Vuçkov ayrılmıştı. Savunma Bakanı Nikolay Nençev ile Eğıtım Bakanı Todor Tanev’in de hükumetten dilekçesi bekleniyor. Başbakan Boyko Borisov istifaları hemen onayladı. Meclis görüşmesi Ocak ayında yapılacak. O zaman kadarsa milletvekilleri tatile çıkıyor. Yeni seçim kararının Mart 2016’ya kadar alınması bekleniyor. İkinci B. Borisov hükumeti sökülmeye başladı, yıkılıyor.

2013’ün Şubatında elektrik faturalarından devrilen Birinci GERB hükumeti ile şimdiki durum arasında fark var. Başbakan artık olaya futbol karşılaşması gibi bakıyor. Kendisi kenarda peykeye oturmuş, sahada sakatlanan ve oyundan çıkmak isteyen oyuncuları değiştirerek durumu idare etmeyi düşünüyor. Onu böyle düşünmeye sevk edense, 24 milletvekilli Reformcu Blok partisi hükümetten çekilse de, yedekte 36 milletvekili “koltuk değneği” HÖH partisi var.

Yeni hükmet bunalımının ana nedeni.

Meclis, “anayasa değişikliği” adı altında,  mahkemelerin ve savcılığın bileşim ve çalışma usulüne ilişkin değişiklik öngören bazı maddeler görüştü. Olayın özünde olan, 1992 anayasasında, yasama, yönetim ve yargı sistemini birbirinden ayrılırken,  yargı sisteminde yargıç ile savcıların aynı bütün içinde kalmasıdır. Olay Yüksek Mahkemede (Yüksek Yargı Konseyi) – /BCC/  kilitlenmişti. Amaç, Yüksek Mahkemede – en yüksek yargı organında, üye sayısı değiştirilerek Baş Savcılığın ve Baş Savcının hakim durumda olmasına son vermekti. Yargıç ve savcı kotası arasında eşitlik sağlamaktı.  Fakat bu olmadı. Milletvekilleri, komünizm zamanından kalan savcılığın hakim durumunu koruyan eski duruma oy verdiler.

Bakan Hr. İvanov, Adalet sisteminde reform yapılmasına çok çaba harcadığını, fakat sistemde adalet sağlanması için yapılanların gerekli olmadığını, yolların tıkandığını, gerekçe göstererek, görevine devam edemeyeceğini açıkladı. Bakan, bu meclisle herhangi bir reform yapılmasının imkân dışı olduğunu belirtti. Hükümette ve mecliste yeni bir durum meydana geldi.

Bakan İvanov kimdir.

Hristo İvanov, bir yıl boyunca devam eden 2013 sivil toplum hareketlerini örgütleyen ve yöneten genç hukukçulardan birisidir. Hukuk eğitimini Birleşik Amerika’da tamamlamıştır. 2014 erken genel seçimlerini düzenleyen Prof. Bliznaşki hükümetinde Adalet Bakanıydı. Borisov kabinesinde görevine devam etti. İvanov herhangi bir siyasi parti üyesi değildir.  Adalet Bakanı görevine Reformcu Blok kotasından atanmıştı. Mecliste yapılan oylamadan sonra Bakan İvanov “Bulgaristan’da savcılık idaresi kuruldu, ben istifa ediyorum” dedi. Aynı gerekçeyle, bakanın istifasını, Reformcu Blok içindeki ana figürler Radan Kınev izlediler. Karacov meclis ulaştırma komisyonu başkanlığından ayrıldı. Kınev,

5 partiden oluşan ve 24 milletvekili olan blok  içinde ana parti olan Güçlü Bulgaristan partisinin başkanıdır.

Adalet ve Özgürlük Partisi lideri Korman İsmailov’un da hükümet bloğundan ayrılması ve mecliste muhalefet saflarına geçmesi bekleniyor. İvanov’un başlattığı Adalet reformunu destekleyen sivil toplum örgütleri Meclisi kuşattı. Gece boyu nöbet tuttular.

Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev, İvanov’un istifa etmesine esef ettiğini, “o adalet reformunu toplumda merkez ve kaçınılmaz bir konu olarak kabul ettirmeyi başardı, anayasa onarımı değil, anayasa reformu gerek”, dedi.

Önerilen adalet reformu?

Yargı sisteminde yargıçlarla savcıların iki ayrı oda oluşturması ve Yüksek Mahkeme gibi bileşim olan yerde yargıçlar ile savcıların eşit üye sayısına sahip olması; Baş Savcı hâkimiyetinin kaldırılması önerisi yapıldı, fakat meclisten geçmedi. Olayın özünde Bulgaristan’da Başsavcı diktatörlüğü kuruldu. Bundan böyle son söz mahkeme başkanına değil, Başsacı’da olunca adalet sağlanamaz. Davalarda savcı adaleti değil devleti temsil eder. Bakan İvanov, bu temel değişikliğin kabul edilmesinde direndi, ama yapamadı. Olayı son dakikada karıştıran L: Mestan oldu.

 

Büyük Millet Meclisi toplanmalı.

Söz alan, HÖH Başkanı Lürfü Mestan, Büyük Millet Meclisi seçilmeden anayasal reform yapılması olansızdır, çünkü anayasada bu gibi değişikler yapılmasına, bazı anayasa maddeleri engeldir. Cumhurbaşkanı Plevneliev’ten Büyük Millet Meclisi seçimi girişiminde bulunmasını istedi.

 

Venedik Komisyonu’ndan baskı.

Hukuk sisteminde demokratikleştirici ve adalet sağlayacak değişiklikler yapılmasında direnen Avrupa Birliği’ne bağlı Venedik Komisyonu, Bulgar hukuk sisteminin içsel yenilenmesinde ısrar ederken, toplumsal adaleti esaslandıracak yenilenme kapısını da açın diyor. Bu sene Sofya Şehir Mahkemesi Başkanı Yaneva’nın ve aynı mahkeme yargıçlarından Çinalova’nın görevinden serbest bırakılması kamuoyunda çok yorumlandı. Bu iki yargıca karşı dava açıldı. Bu davalar telefon ve ofis dinlemeye izin verilmesi hakkındadır. Yargıçlar bu imzaları atarken Baş Savcıdan baskısı gördüklerini gizlemiyorlar.

 

Baş Savcının Ana sayasal hakları:

Anayasa. Başlık 7. Savcılık.

Madde. 112. Savcılık bir bütündür ve merkezileştirilmiştir. Her savcı, bir üst savcıya bağlıdır, hepsi de Başsavcıya bağlıdır.

Bu durumda başsavcı dışında tüm savcıların işi soruşturmaktan başka bir şey değildir. Hiç kimsenin başsavcıyı denetlemeye hakkı yoktur.

Madde 126 (1). Savcılığın yapısı mahkemelerin yapısına uygundur.

Bu durum 1998’den beri yürürlüktedir. Hiçbir hükümet tarafından değiştirilmek istenmemiştir. Biz bir savcı diktatörlüğünde yaşıyoruz. Bu gerçek, gazete sayfalarında başlık olmuştur.

 

Çorap neden sökülemedi?

BGSAM- Bulgaristan Stratejik Araştırma Merkezi son yıllarda sürekli izlenen yayınlarında Bulgaristan’da totaliter sistemden gerçek halkçı ve adalet esaslı demokrasiye geçemediğini yazdı. Beklenen büyük dönüşümün yapılabilmesi için anayasa değişikliği yapılması gerekiyor. Gerekli değişiklik maddelerini açıkladık. Yalnız Biz değil, Avrupa Birliği, dünya insan hakları örgütleri, Venedik Hukuk Komisyonu ve daha birçok yargı merkezi bu gereğe işaret rdiyor. 2013 yazında sivil toplum örgütleri bu uğurda mücadele etti. Üstelik olaylar o denli derinleştiği ki, Batı diplomatları, Büyükelçiler diplomasi etik sınırlarını aşarak TV programlarında ve basında bu konuda demeçler verdiler. Bulgaristan Baş Müftülük ve vakıf taşınmazlarının, mal ve mülkünün, cami ve medreselerimizin, tarla ve korularımızın, dükkânlarımızın geri verilmesi için kanunu haklarımızı aradık, arıyoruz ve arayacağız. Bulgaristan’da kanunların uygulanmaması çok büyük bir olaydır. Bu gelişmeler devam ederken, ortaya çıkan bir soru var. Nedir bu kulis ardı güç ki, milletvekillerini parmağında oynatabiliyor. Mecliste kimin nasıl oy vereceği önceden belirlenebiliyor. Son olayın meclisteki 86 eski gizli polis “DS” ajanları aracılığıyla yapılabildiğine inanmıyoruz. Olay çok daha büyük ve çok daha derindir.

 

Politik gizem.

1 Kasım 2015’te yapılan yerel seçimlerde 3 il belediyesini ele geçiren Reformcu Blok, Sofya’da da birçok semt belediye başkanlık ve meclisine demir attı. Reformcu Blok, GERB partisini Sofya Büyük Şehir Meclisinde de sıkıştırdı. Bulgaristan’da reform havası esti.  Reform istiyoruz dalgası yükseldi. Dipten gelen bu hareketlenme ve meclis önündeki sloganlar GERP partini korkutmaya başladı. Bu da, Reformcu Bloğun kabineden atılmasına neden olmuş olabilir. Nasıl olsa GERB’in ayakta durmasına gerekli “koltuk değneği” var-HÖH-DPS.

 

Son çare durumu korumak

Yukarıda işaret ettiğimiz, meclisteki “yasa dışı” üçüncü oylamada geçen ve var olan durumu yani savcılık diktatörlüğünü koruyan “anayasal değişiklik” Sarayda Ahmet Doğan ile ajan “Gotse” ajan adıyla bilinen eski Cumhurbaşkanı Georgi Parvanov arasında yapılan bir görüşmede yapılmıştır. Bulgaristan’ın Yeniden Doğuşu İçin Alternatif  (ABV) partisi tarafından da meclise sunulmuştur. Onaylamayı sağlayansa, meclisteki elektronik oy verme araçlarının arızalandığını ileri süren ve meclis tüzüğü dışı girişimde bulunup üçüncü defa oylama isteyen L. Mestan oldu. O bu defa da uşaklık etti.

 

Meclisi ezen rüşvet yüküdür.

Bugün artık Sofya Meclisi anayasal reform kararı alacak durumda değildir.

Kamuoyu önünde güvenilirliğini yitirmiştir. Eski İç İşleri Bakanı Tsvetan Tsvetanov için açılan ve 4–5 yıl hapis istenen mahkeme kararlarının hepsini Yüksek Mahkemeden düşmesi güvensizlik kaynaklarından biridir. HÇH-DPS Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Meclis Başkan Yardımcısı Hristo Biserov’un para aklamadan, kara kaçırmaktan, vergi ödememekten ve vergi gizlemekten yargıya düşse de hemen aklanması da düşündürücü bir olaydır. Meclis içindeki gruplar “rüşvet” yükü altında birbirinden hesap soracak durumda değildir.

 

Başsavcılığın hakları sınırlanmalıdır.

Yapılamayan adalet yolu açacak anayasa değişikliğiyle Başsavcıya istediği sorgu ve soruşturmaları durdurma veya rafa kaldırma hakkı 2017 sonuna kadar korundu.

Bu defa farklı faktörler kullanıldı. Önceleri bu iş ajan dosyaları kullanılarak yapılıyordu. Eki ajanlardan herhangi birinin kirli dosyasını basında dallandırıp diğerlerine gözdağı veriyorlardı. HÖH milletvekili D. Peevski’nin 8 gazetesi ve etkisi altındaki TV yayınları bu işi ustalıkla başarıyor, yalan sakızını iftira ağdasına batırıp üstünü pudralayarak uzattıkça uzatıyordu. Tabii, bu sistemle ajan olmayanlara baskı yapma ve yaptırım uygulama yolları daraldı.

 

Durum şöyle değişti.

Bir sene önce Bulgaristan’da eski totaliter gizli servis “DS” sözde dağıtılıp yerine kurulan ve kısa adın DANS olan ulusal güvenlik servisine, kısaltılmış adı GDBOB olan ve polis sisteminde rüşvet ve kaçakçılık olaylarını araştıran örgüt eklendi. Bu polis örgütünün bütün dosyaları DANS arşivine taşındı. Meclis üzerinde etkisi artan DANS, artık ajan dosyalarını savurmaz oldu, GDBOB arşivinden çıkarıp karıştırdığı dosyalar çok daha işe yarıyor. Demokrasi döneminde isimleri dosyalara işlenen, tutuklanmış, sorgulanmış, mahkemelik olmuş ama para verip milletvekili seçilerek dokunulmazlık elde edenlerin dalaverelerin tümü bu dosyalardadır. Herkesin günü gelir diye bir söz var. İşte böyle kremi kokan dosyalılar meclise kümelenmiştir. Kolayca kontrol edilip yönlendirilebiliyorlar. Doğanla Pırvanov onlara aynı yasa değişikliğini üçüncü kez onaylatarak, savcılığın diktatörlüğünü sürdürmeyi başardılar. Totalitarizm devam ediyor. Eskiden yargıçlara BKP Merkez Komitesinden ya da İl Komitelerinden telefon açılırdı, şimdi saray yapıyor hileli işleri. Borisov iki karşılaşmayı birden yönetecek durumda olmasa gerek, bazı işleri de başkalarına bırakmış olabilir.

 

Olaylar Başsavcının kontrolünden çıkarsa kötü olur.

Olayların Başsavcı kontrolünden çıktığını düşünebiliyor musunuz?  Şu, içinden 4 milyar 700 milyon leva çalınan ve sahibi Bulgaristan’a gelemeyen BTK – Ticaret ve Kooperatif Bankası portföyünde yargıçların 500 milyon leva parası varmış. Yandı gitti. Bir şey deyemiyorlar. Rüşvet parası ardını arasan kötü, aramasan kötü! Böyle bir paranın kaybolduğunu düşüne biliyor musunuz?  Yargıçların eline sıkıştırılan para bu! Savcıların ki nerede ve ne kadar acaba?  Büyük ocakların tutuşmasına çok odun gerekmediği görüşündeyim. Bir tutuşursa ateş bacayı hemen saracaktır. Olaylar bu denli derin ve kokuşmuştur. Şimdilik durum Başsavcının sınırsız kontrolü altında kaldı. Borisov futbol oynayabilir, Lütfü Mestan da balık avına gitmezse, kurt avı açık…

 

Burun deliğimde ağır bir koku var. Sen de işitiyor musun?

Tencerenin kapağı kalksa, etraf koku içinde kalacak. Düdüklü tencere gibi sımsıkı kapanmışlar kendi içlerine ağızlarını bıçak açmıyor. Kapak her an kontrol ediliyor. Küpün kapağı kalksa içinden çıkan karayılanları sihirbaz bile durduramaz.  Büyük kğlerin dibi rüşvet parası doludur. Ahmet ondan yasaklamış saraya girmeyi. Para kokusu alırlar ve başıma bela açarlar diye korkuyor. Sarayın etrafından geçenler anlatıyor, tuhaf bir koku geliyor insanın burnuna, diyorlar. DANS yeni aygıtlar getirmiş, para kokusu işe rüşvet kokusu arasındaki farkı bulmak için kokuları spektral analiz ediyorlarmış.

 

Bu oyunu ancak sivil toplum örgütleri bozacaktır.

Anaya reformu isteyen bilinçli taban, eline kürek almış ve rüşvet pisliğini sosyal, ekonomik ve siyasi sitemimizden küreyip temizlemek istiyor. Çok yığılmış birkaç yıl sürebilirmiş. Büyük ve küçük kepçeli dozerle de olmuyormuş. Rüşvet dediğin sıvı ile katı arasında bir şeymiş kepçeden kayıyormuş. Anayasa değişikliği yapılsaydı ve rüşveti koruma meselesi Başsavcının elinden çekilip alınabilseydi, işler yoluna girer ve kolaylaşırdı, ama şanssızlık işte, bu defa da kaydı elimizden. Bu işi ancak sivil toplum örgütleri becerecektir.

 

Arzulanan değişikliğin daha 1992’de yeni Anayasaya işlenmesi gerekiyordu. O zaman komünist statükoyu koruyanlar, şimdi de totaliter statükonun erimesinden korktular.

Mevcut durum yine korundu. Rüşvet, dolandırıcılık, dalavere işleri yine güvenli ellerde kaldı. Başsavcılık himayesi altında dallanabilir. Onların yüzünden “benim adam” – “senin adam” diye ikiye bölündük. Bir avuç zengin dışında milyonları bir çanak çorbaya muhtaç bırakmak varmış kaderde. Eski Bulgarlardan işittiğim bir laf vardır. “Öyle zamanlar gelecek ki, ölülere, sen kalk da ben yatayım diyeceğiz.” Öyle zamanlar mı geliyor ne!? İyi oldu da Bakan İvanov “sizle iş olmaz!” dedi ve seçim lambası yaktı.  Bu durumda hükümetin yıkılması haktır. Halkın uyanma zamanı gelmiştir. Ne ki, talan devam ediyor.

 

Bir başka örnek verelim:

Kendi adamlarına rüşvet dağıtmak açısındandır bu örnek. L. Mestan’ın bir çıkışta 3–5 kurt öldürüp 50–60 resim çektirmesi ve her gazetede sayfa boyu karikatür olana kadar olayın çivisini çıkarmasındaki gerçek şudur.

Avcılar ve futbolcular kulübünden farkı olmayan Boyko Borisov kabinesi ve meclis kankaları, bu hafta yine yakın dostlarına onlarca milyon leva rüşvet dağıttılar. Bu defa paralar Tarım Bakanlığından çıktı.  L. Mestan ve av arkadaşları, gizli polis şeflerinin kaldığı, ziyaret ettiği orman çiftlerine lüks “Toyota” Jeepler dağıtıldı. Araçların hepsi Sliven’de tescili,  Tarım Bakanımızın okul arkadaşı Kaloyan Gançev Ganev’in yönettiği “”Kaleda-Toyota-Ltd” şirketinden satın alındı. Bu şirket ihaleye en yüksek fiyat sunmuştu, ama kazandı. Her Jeep 198 bin leva üzerinden ödendi. Yolsuzluklar L. Mestan ve milletvekillerimizin burnunun dibinde ve onlar için, onların uygun gördüğü şekilde yapılıyor. Avcılıkla, balıkçılıkla, lüks lokantalarda yemekle avutulanların matem çanının çalmasını bekliyoruz. Önümüz seçimdir. Hepsini meclisten atmak ulusal ödev oldu.

Olay bu kadar basittir.

 

Reklamlar