Rafet ULUTÜRK
Tarih: 09 Aralık 2020

  • Meclisteki partilerin seçim kararına bakışı

Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev 7 Aralıkta yaptığı açıklamada, yeni parlamento seçimlerinin 28 Mart 2021 tarihinde yapılacağını duyurdu. Duyuru, Anayasaya ve yasalara uygun olup seçim gününden 109 gün önce yapıldı.

Son 4 ayda politik hayatı erken seçim isteyenlerin medya demeçleri ve sokak gösterileriyle renklenen Bulgaristan’da Cumhurbaşkanı Radev’in açıklaması sönük karşılandı ve pek de destek bulmadı.

Hükümet ve meclis susuyor, 4 yılda 9 gensoru veren ve seçim isteyen sosyalist ana muhalefet – BSP – “Seçim tarihini belirlemek Cumhurbaşkanı’nın anayasal hakkıdır. Cumhurbaşkanı kurumu kararlarına son 4 yılda hiçbir defa itiraz etmedik. Yasalara uygun belirlenen her seçim tarihi kabulümüzdür!” demekle yetindi.

Hak ve Özgürlükler Partisi – HÖH- DPS – fırsat buldukça “seçime her zaman hazırız” dese de, Radev’in kararına tepki vermedi.

Siyasi yörüngesi olmayan, tutumu parti başkanı Mareşki’nin kişisel menfaatlerince belirlenen “Volya” partisi, “Mart’ta seçim yanlış, genel seçimler 23 Mayıs 2021’de yapılsın” açıklaması yaptı.

Hükümet ortaklığına ısınan Makedon voyvodalarının VMRO – partisinin yaklaşan meclis seçimleriyle ilgili 2 karar alması gerekiyor.

Birinci karar, sözüm ona “Yurtsever Cephe” nin mimarı olduğu ve Kuzey Makedonya Cumhuriyeti’nin (KMC) Avrupa Birliği üyeliği ile ilgili “görüşmeler çerçevesine” veto hakkını kullanıp ipotek koymasından doğacak sonuçlara bağlı olacaktır.

10-11 Aralık 2020 tarihlerinde Avrupa Konseyi Cumhurbaşkanları ve Başbakanlar zirvesinde “veto” ilgili alınacak olası karar, Almanya, Birleşik Amerika, NATO ve komşu Balkan ülkelerinin Avrupa Birliği’nin Batı Balkanlara genişlemesinin engellenmesine tepkiler uyandırmıştır. “Bulgar milli çıkarları” kılıfına sıkıştırılan ve Makedon kimliği, dili, tarihi, gelenekleri vb konularda uzlaşma sağlanamayan ikili Bulgar Makedon ilişkilerindeki Bulgaristan tutumu, KMC yönetimi tarafından “sorumsuz ve ağır stratejik yanlışlık” olarak nitelenirken, 26 AB üyesinde destek bulmadı ve Bulgaristan tamamen tecrit edilmiş duruma düştü. Kuşkusuz, gerginlik yaratan bu olaya seçimlerle ilgili bakıldığında, halen kamuoyunda % 86 destek bulan Bulgarların şoveniz Makedon siyaseti “Yurtsever Cephenin” seçimlerle ilgili kararını ikinci bir açıdan da direk olarak etkiliyor. Seçimlere İktidar partisi GERB ile birlikte, tek liste ile katılma olasılığı kesin yılbaşından sonraya kalabilir. Bu da ikisi için de intihar olur.

Cumhurbaşkanı Radev’in “28 Mart 2021’de seçim” açıklamasının bir Cumhurbaşkanının kanun hükmünde kararına dönüşmesi seçimden 105 gün önce açıklayacağı bu duyuru ile de yasallaşabilir. Başbakan Borisov ise, ölüm oranını düşüremezsek, seçim Eylül 2021’de de yapılabilir, dedi. Bulgaristan’da devlet kurumları – Cumhurbaşkanlığı ve Bakanlar Kurulu vb – arasında temasın kesilmiş olduğu dikkate alındığında Başbakan Boyko Borisov’un daha değişik bir öneri getirebileceği de düşünülebilir.

Bulgaristan’da parlamentoya giren partiler “devlet partisi”dir. Seçimde aldıkları her oy için devlet her yıl onlara oy başı 8 leva ödeme yapar. İsteyen milletvekili adayları da seçimden önce 25 bin leva avans kullanabilir.

  • Meclis dışı muhalefetin seçim kararına yaklaşımı

Bulgaristan’da meclis dışı siyasi güçlerin yeni yapılanması 27 Ekim 2019’daki yerel seçimle başladı. Sofya Belediye Başkanlığı için yarışta daha önce sosyalist parti meclis grup başkanlığı ve BG kamu denetçiliği yapmış Bayan Maya Manolova yeni oluşan bir toplumsal lider olarak belirdi. O, Başkent Belediye Başkanlığı yarışında oyların % 47’sini aldı ve ardından “Kalk Bulgaristan!” partisi kurdu. Şimdi genel seçimlere katılacağını açıkladı. Bu yeni parti sosyalist partinin kucaklayamadığı solda ve merkezde konumlanmış seçmeni arkasına takmış izlenimi bıraktı. “Kalk Bulgaristan!” hareketinin bir Kremlin projesi olduğunu düşünülüyor. General Rumen Radev’i Cumhurbaşkanı öneren güçler, Bayan Manolova için Başbakanlık koltuğunu münasip görmüş olabilirler.

İkinci olarak “Demokratik Bulgaristan!” hareketi seçim hazırlıklarına başlamış bulunuyor. 2020 yılının yaz aylarında hareketlenen kitlenin “Başbakan ve Başsavcı İstifa!”, “Ahmet Doğan ve Delyan Peevski Mafya!” hareketini yöneten ve yönlendiren bu yeni politik güç, “Evet, Bulgaristan!” ve “Güçlü Bulgaristan!” partilerinin ortaklığından doğmuştur. Bu hareketin en önemli isteği hukuk reformu ve Başsavcı İvan Geşev’in istifa etmesi olup insan haklarına bakışı da geniş, anti-komünist ve demokratik tutumludur. Sofya yerel seçimlerinde 8 yerel belediye başkanı çıkaran ve Büyük şehir belediyesine 17 danışman gönderen, hareket ülke çapında örgütlenme çabalarını sürdürüyor. Bu parti, oligarşinin palazlanmasıyla korana virüs krizi koşullarında eriyip yok olmaktan korkan Bulgar büyük şehirler orta katmanından oy bekliyor.

Üçüncü yerde, yine yeni kurulan bir parti olan “Cumhuriyetçi Bulgaristan”, halen iktidar partisi olan GERB’in kurucularından ve Almanya ve ABD vakıfları ve siyaset çevreleriyle ilişkilerini düzenleyen, eski başbakan yardımcısı, eski iç İşleri Bakanı, meclis GERB grup başkanı Tsvetan Tsvetanov’un partisidir. Bir yıl önce açılan rüşvet ve dolandırıcılık olaylarında Ts. Tsvetanov GERB partisindeki görevlerinden ve partiden serbest bırakılmıştı. Aklanınca yeni parti kurdu ve meclise girme yolunu açmaya çalışıyor. Bu parti “Üç Deniz” adlı Atlantik projesine sıcak bakıyor. Pomak asıllı, Devin (Dövlen)  şehrinden olan ve ABD’de çalışan bir taşımacılık şirketinden malı yardım alıyor, etnik azınlıklar konusunda politik görüş beyan etmemiştir. “Cumhuriyetçi Bulgaristan” GERB partisi oylarının % 40’ına taleptir.

Dördüncü parti olarak, yine bu yıl tescil edilen shoumen Slavi Trifonov’un politik partisinin adı “Var böyle Bir Halk! ” seçime katılmaya hazırlık görülüyor. 2016’da siyasi düzen değişikliği istekleriyle bir halk oylaması düzenleyen Sl. Trifonov 2 milyondan fazla oyla destek almıştı. Politik projesinin Rusya petrol devletine bağlı olan “Bulgargaz” şirketi tarafından finanse edildiği biliniyor.

Koalisyon hesapları üstüne görüşler. 

Yaz ve güz boyu seçim hükümeti ve erken seçim isteyen meclis dış muhalefet korona virüs kısıtlamaları devam ederken toplantısız, konsersiz, mitingsiz, araç alayı düzenlemeden seçim propaganda etkinliklerini hayal edememiş olacak “hadi sandık başına” haberini, sanki beklemiyordu, sanki şaşakaldı. Sanki çok beklenmedik bir şey oldu.

Parlamento dışı muhalefet partilerinden hiç biri 44. Meclisteki partilerden hiç biriyle seçim ortaklığı yapmak istemiyor.
Kendi aralarında da halen ortaklık ve birleşme olanakları görmeyen bu partilerden her birinin % 4 barajı aşabilecek potansiyele sahip olduğu anketlere yansıyor. 28 Mart 2021 gecesi sandıktan 10-12 partili bir meclis çıkması çok büyük olasıdır, fakat sadece 3 parti barajı açması ve diğerleri baraj yakınlarda kalması da göz ardı edilmemeli deriz. Ardından ufalanmış politik ortam kilitlenir ve 2 ayda bir hükümet çıkmazsa, Mayıs 2021 sonlarında Anayasa Değişikliği Gereği Gerekçe gösterilerek, yeni bir genel seçim yapılması gündeme gelebilir. Çünkü bu partilerin birleşerek hükümet kurabilme yolu daha şimdiden kapalı görünüyor.  Böylece 2021 yılının Bulgaristan’da 2 meclis seçimi ve Kasım başında bir de Cumhurbaşkanı seçimiyle 3 seçimli bol seçimli bir yıl olacağını söyleyebiliriz.

Yasalar 2021 yılında ülkenin geçici seçim hükümetiyle yönetilmesine olanak tanıyor.

Seçimi etkileyen faktörler.

Bulgaristan’da mahkeme kadarıyla içerde olanların dışında herkes seçime katılabilir.

Seçimi etkileyen faktör en başta seçim yasasıdır. ABD ve Romanya seçimleri dikkate alınarak, kamuoyu, “Kalk Bulgaristan!” partisi, “Demokratik Bulgaristan” hareketi, Prof. İvaylo Diçev, Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği BULTÜRK ve daha birçok örgüt, karantina, hastanedeki hastalar, özürlüler, sokağa çıkma yasağı, Mart ayında korona virüsün olası üçüncü dalgası ve daha birçok faktör dikkate alınarak posta ile oy kullanma yasasını istiyor. Meclisin yasa değişikliğinde ısrar edenler çoğalıyor. Basın Türkiye’den ve Batı ülkelerinden sansürsüz gelecek oylar hükümeti korkutuyor, diye daha şimdiden yazmaya başladılar.

İkinci faktör, seçmen seçimin geçerli olması için alt sınırın belirlenmesi isteniyor. Katılım pek fazla beklenmediğinden dolayı Katılımın % 20 olduğunda seçim geçerli olur mu? Olsun mu? Olmasın mı?

Üçüncü faktör. Hükümetin sorumsuz hedefli hareket etmesidir. Bulgaristan yasalarına göre, 4 yıllık süre yasal sonuçlandığında harcamalarıyla ilgili hükümetten hesap sorulmaz. 2020 yılında rüşvet olaylarından 5 bakan görevinden alındı. Kimisi içeri düştü. Ardından yükselen “Başbakan İstifa!” gösterileri 4 ay sürdü. Ne var ki bu gösterilerin ilk ayında “Covid-19” korkusu halkı başbakanın ardına toplarken, ikinci dalgaya karşı alınan daha sert tedbirler ise sağlık sistemini çökertti, Avrupa’nın en yoksul ülkesi bir de “Covid-19” dan en fazla ölü veren ülke durumuna geldi. Zaten bu “Covid-19” un amacı dünyada ulus devletleri bitirme operasyonu gibi görünmekte.

Ülke ikiye bölündü. Ağır ve zor bir kış korkusu belirdi. “Ekonomist” dergisi Boyko Borisov’un Başbakan seçildiği yıl Bulgaristan hakkında “dünyanın en gamlı yeri” yazmıştı. Gam ile ölüm arasındaki mesafe yakınmış. Ölenler sayılarında şampiyon olduk. Bu durum Başbakan’a 2020 yazında “mezarını kaz” haberi gönderirken, politikayı döndüren daha 2 olay oldu.

Birincisi, 2020’nin üçüncü çeyreğinde Bulgaristan’ın GSMH’sı % 13,6 arttı. AB den “korkmayın, toplam 29 milyar Avro gönderiyoruz” haberi geldi, 5 milyar Avro da yeni dış borç alındı. Borisov önce partisine oy verenleri gördü. 420 bin memurun maaşına % 30 zam verdi. Polislerin, öğretmen ve sağlık personelinin yüzü güldü. Hiç geliri olmayanlara en düşük emekli maaşı kadar gelir sağlandı. En yüksek emekli maaşı alanlara yüzde yüz zam yapıldı. Diğerlere de % 5.6 ek zam ve seçime kadar ayda 50 leva ek ödeme sağlandı. Zenginler daha zengin fakirler daha fakir yolundan devam dedi. Halk bunu, seçime yatırım olarak gördü.

İkinci olarak ise, Kuzey Makedonya Cumhuriyeti ile kızışan uzlaşmazlık Bulgar milliyetçiliğini kabarttı. Özü bakımından 1912 Birinci Balkan Savaşı, 1913 Müttefikler arası savaş, Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarında savunulan, toprak genişleterek “Bulgarların hepsini tek çatı altında toplamayı amaçlayan doktrin” günümüz Bulgar milli çıkarlarıyla örtüştü. Makedonların kendi kaderleri üstüne söz hakkı olamaz, kimlik, tarih ve dil konusunda Bulgar’dırlar, dediklerimizi kabul edecekler inatlaşmasına kaydı. Böyle bir ortamda “milli doktrin” savunucusu lider olarak Borisov güven topladı. Para ve gururun birleşmesi bütün seçim dengelerini ve hesaplarını bozabilir.

Derin seçim analizi

Bulgaristan’da seçim hazırlıkları 25 bin kişi tarafından yapılıyor. Bu kişiler, toplam sayıları 420 bin olan devlet görevlilerinden önemli bir kısım. Bunlara toplum görevlilerini, parti yetkililerini, gönüllüleri, anketçileri ve gazetecilerle medyacıları da kattığımızda neredeyse 50 bin kişi oluyorlar. Bir seçimin doğru dürüst yapılmasına o kadar çok enerji lazım ki, bir de boşa çıktığını, tekrar yapılması ihtimalini düşünelim. Her seçimde aynı para ve enerji harcanırken son seçimde 650 bin oy geçersiz çıktı. Bu bir trajedi! Tabi ki devlet olan bir devlet için. Burada devlet mi yoksa mafya-faşist-komunist yönetimi mi pek belli olmadı.

Önümüzü görebilmemiz için biraz geriye bakalım.

26 Mart 2017’deki seçimlerde 1 902 708 (bir milyon dokuz yüz iki bin yedi yüz sekiz) oy 5 partiyi ve 240 milletvekilini meclise taşıdı.

6 milyon nüfus olduğumuzu iddia eden Bulgaristan resmi istatistiklerine inanılırsa 3 vatandaştan biri geçerli oy kullandı. İlginçtir, son genel seçim için Sofya Merkez Seçim Komisyonu 7 581 341 (yedi milyon beş yüz seksen bir bin üç yüz kırk bir) bülten basmıştı, ancak yarısı kullanıldı. 2017 genel seçimde seçmen sayısı resmi rakama göre 6 838 235 kişi. Türkiye’de yaşayan ve Bulgaristan seçimlerinde oy kullanma hakkına sahip olan 650 bin civarında soydaşımızdan sadece 29.762 oy kullanıldı.

2017 yılı 23 Mart seçimlerinde Parlamento’ya 19 parti girmişti.

13’ü barajı geçemedi. Kullanılan oyların % 33,54’ü ile GERB birinci; % 27,93’ü ile BSP ikinci; % 9,31 ile VMRO, NFSB, “Ataka” –  güya “Yurtsever Cephe” üçüncü; % 9, 24 ile HÖH-DPS dördüncü ve “Volya” – Türkçesi “İrade” adlı parti de % 4,26 oranında oy alarak mecliste 5. parti oldu. Aslında “yurtsever cephenin 3 partiden oluştuğu dikkate alındığında Halk Meclisindeki partilerin sayısı yedidir.

Şimdiki önümüzde Bulgaristan tablosunun 28 Mart 2021’de tekrar edeceğini inanmıyorum. Bu arada dünyada 2021 ocak ayından başlayarak çok büyük gelişmeler değişimler olacak ve bu gün düşünülen her şeyin aksine bir anda yepyeni şartlar imkanlar da ortaya çıkabilir veya tersi.

Rakamlar insanların ruh hallerinin, dünya görüşlerinin, ideolojilerinin yansıması olarak ortaya çıkar. Her seçim yeni bir tablo açar.

Seçim ertesindeki yeni tablonun % 50 eskisine benzemezse, ikinci yarısı geleceği doğru yansıtmaz. Son 4 yılda Bulgar iç ve dış siyasetini sürekli yansıtmaya çalıştık. Öyleyse, geçmişten geleceğe “Şeytan Köprüsü” üzerinden geçerek başımızı kaldırıp gururla bakalım.

1990 yılından beri yapılan Bulgar seçimlerinden hiç birinde bir tek bağımsız aday gerekli oyu alıp tek başına meclise giremedi.

Bu yolları kesen kim? Yol kesen Bulgaristan yasalarıdır. 3 milyon Bulgaristan vatandaşı dış ülkelerde. Bu kişilerin AB içinde veya dışında bir tek temsilcisinin meclise girdiğini gören var mı. Evet bağımsızlardan da tek kişiden de % 4 barajı geçmesi isteniyor…

Olağan meclis seçimlerinde majoriter (adaylar arasından en fazla oy alan kazanır ve milletvekili olur) usulü de uygulanmıyor.

Bulgaristan seçimlerinde 142 yıldan beri olduğu gibi bu defa da adaylar değil, partiler yarışacak, Parti Başkanları “derin devletin” eski DC kalıntılarının işaret ettiği kadroları meclise gönderecek ve eski hamam-eski tas Bulgaristan’da süründüğümüz hayat devam edecek.

Aslinde 10 Şubat 2020 günü Cumhurbaşkanı Rumen Radev’in  “GERB partisi ve ortakları “yurtsever cephe” hükümetimden güvenimi çektim, “seçim hükümeti” kurulsun!” dediğinde Yüce Halk Meclisi seçimi ve Anayasa Değişikliği yapılsın umudu belirmişti. Fakat Tutmadı! Bulgaristan’da bu seçimlerde “en fazla iş” yine parti liderlerine düşecek. Yılbaşından sonra yoğun bir siyasi propaganda başlayacak. Milletvekili olmak isteyenler ateşlenecek. Halk adaylarını gösterecek. Aday listeleri yapılacak. Listeleri parti liderlerine götürülecek. Liderler parti aday listesi sıralaması yapacak ve sonra aday sayısına göre 25 000 leva kredi çekecekler. Parti % 4 barajı açtığında bu paralar bankaya geri ödenmeyecek. Bu paralarla kör sofralar kurulacak, kandırma faaliyeti yürütülecek ve sonunda oy kullanılacak.

Beyler seçimler hesap kitap meselesidir.

Soydaşlarımız Sofya meclisine kendi adaylarını göndermek istiyor.
Oy isteyen partiler buyursun kapımız açıktır. Bizim tek isteğimiz Bulgar parlamentosunda bu zavallı halkın çıkarlarını koruyacak sahip çıkacak kişilerin burada olmaları. Bulgar Türk vsy değil bizim derdimiz Bulgar devletini düşünen çiftçisini koruyan, kooperatifleri çalıştıran halkla birlikte tüm zorluklara göğsünü geren hırsızlıklara dur diyebilen kişileri bekliyoruz. Sadece bir parti liderinin azından çıkacak kelemelere değil halkın azından çıkan çığlıklarına ses verebilmeliyiz.
30 yılda bir sürü milletvekili çıktı bir tane milletvekili kendi bölgesinde halkın kucakladığı Allah aşkına bir tane örnek bir tane milletvekili gösterbilirmisiniz yok. Neden yok? Bulgaristan’da iyi insan hiç mi kalmadı. Yok çünkü bu kişileri halk seçmiyor halk sadece onaylıyor. Bunları seçen parti liderleridir. İşte ana problem bu Türk Bulgar Makedon değil. Bulgaristan’ı yöneten kadrolar maalesef kendi şahsi çıkarları dışında hiçbir şeyle ilgilenmedikleri apaçık ortada, bunun için temizlik zamanı gelmiştir. Bunu en iyi halk yapabilir, bakmayın sizin üzerinizde olduklarına.
Değerli Bulgaristan vatandaşları sizin oylarınız ile onlar o kadar büyük o kadar güçlü olabiliyorlar, bunu asla unutma oy kurşundan daha etkilidir.
Bu oylar hedefine ulaşırsa her şey istediğiniz gibi olacak. Halk oylarını tek yöne yönlendirebilirse işte bu bütün hesapları alt üst eder ve güçlüyüm diyen kişiler bir anda yerde serili ve ne kadar zavallı olduklarını işte o zaman görürsünüz. Denemişleri denemeyin yeni arayışlarda bulunun.
Umut var olunuz umut sizsiniz.

Evet, Bulgaristan’da beklenen kampanya başlıyor.

Değerli kardeşlerim Türkiye Cumhuriyeti şahlanış dönemine asıl 2021’de giriyor ve çok büyük bir devlet oluyor. Şahlanışımız yarın Azerbaycan Bakü’de 2783 Türk askeri Karabağ’da şehitlerimizi temsilen yürüyüşümüzle başlıyor.
Türkler 101 yıl sonra geri dönüyoruz bunun ne anlama geldiğini anlayanlar anlar. Dünyada ilahi adalet Türkiye’nin yanındadır. Türkiye’yi muhteşem bir gelecek bekliyor, devletimizin derin aklına güvenin. Dünyada hakkı koruyacak, Yenidünyada adaleti tesis edecek tek ülke Türkiye’dir. Dünyada merhameti olan tek ülke yine biziz. Yeryüzünde ağlayan gözleri dindirecek ülke de Türkiye’dir. Yeryüzünün acıları, çileleri Türkiye ile birlik olanlar birlikte dindireceklerdir. Buna biz Türkiye’de olanlar gönülden inanıyoruz Bulgaristan’da olan tüm mazlumlar sizler de inanın birlikte çok daha iyi günler hepimizi bekliyor. Bulgaristan’da birlikte kardeşçe yaşamaya mecburuz.

Yazılarımızı izleyiniz.
Demokrasi nedir, vatandaş hakkı nedir, seçme ve seçilme hakkını doğru kullanalım gibi yazı dizilerimiz başlıyor. Bilinçli soydaşlarla çalışmak gurur veriyor. Korkmayınız ben varım deyin yeter.

Umut var olunuz umut sizsiniz. Kalın sağlıcakla,
Okuyanlara teşekkürler.
Paylaşınız.

Reklamlar