Rusya Federasyonu’nun Omsk kentinde “Rusya Federasyonu’nda yaşayan Kazak Türklerinin dünü, bugünü ve yarını” konulu bir konferans yapıldı. Davet edildiğimiz bu konferasa BULTÜRK adına Aydın Fidan ile birlikte gittik.

İstanbul’dan yola çıkarak havayolu ile OMSK şehriine ukaştık. Omsk güneybatı Sibiryada Moskovaya yaklaşık 2 400 km uzaklıkta Ural nehri boyunda bulunan bir şehir. Ruslar 17 yy buraya bir kale inşa ederek Sibirya’nın istilası için kullanmışlardır.

Omsk havaalanında indikten sonra bizi  Altanay Junusova hanım ve teşkilatının gençleri karşıladılar. Karşılayan arkadaşlar bizleri kalacağımız yere kadar götürdüler.
Şehrin dışında Otel İrtiş. Göl kenarındaki orman içinde sakin ve güzel bir otel.
Otelde bir banyo yapıp hemen yola çıktık, bu gün konferansın açılışı yapılacaktı.

Açılışı kaçırmak istemiyorduk çünkü Rusya Federasyonu’nda yaşayan Kazak Türkleri hakkında imkânı olduğunca fazla bilgi edinmek niyetindeydik.

Bu nedenle çok yorgun olmamıza rağmen hiç dinlenmeden hemen açılışa gittik.

Açılış konuşmasını Altanay JUNUSOVA yaptı.

Ardından Protokol konuşmaları yapıldı.

Daha sonra bilim adamları Rusya Federasyonu’nda bulunan Kazak Türklerinin dağılımı ile ilgili bilgi verdiler ve görüşlerini açıkladılar. Birlik ve beraberlik konusunda eksiklikler dile getirildi.
Konferansı ana konusu “Rusya Federasyonu’nda yaşayan Kazak Türklerinin dünü, bugünü ve Yarını’nı irdeleyen konuşmalar yapıldı. Verilen kısa arada katılımcılar birbirleri ile tanışma fırsatı buldular.

Akşam Konser
Açılış merasiminin tamamlanmasından sonra akşamı muhteşem bir konser verildi.
Omsk Kazak Türklerinin başkanı Sn.Altanay Junusova konserin açılışını yaptı.

Folklor grupları, teatro gösterileri, şarkılar, türküler, 7 den 70’e muhteşem bir gösteri düzenlemişlerdi.

Gelen misafirlere de kendilerini tanıtma ve selamlama konuşması yapmaları için fırsat verildi.
Konferansa davet edilen  Duma (Rusya Parlamentosunun) temsilcileri, Türkiye, Kazakistan, Kıgızistan, Bulgaristan , Sibirya, Novosibirsk, Samara, Altay, Çin ve Ukrayna temsilcileri münasebet aldılar. Bizlerde Türkiye Cumhuriyetinin 77 milyonun selamını ileterek kısa bir konuşma yaptık.
Konserde özellikle miniklerin gösterisi ve aksakallıların miniklere destek vermesi çok güzel bir manzara oluşturmuştu.


Konserde birbirinden farklı birbirinden renkli 7den 70 gösterileri ve yaşlı ozanlarından kör gözle saz, akordeon çalması çok büyük alkış aldı. 7’den 70 konseri muhteşem bir gösteriydi.
Münasebet alanların büyük çoğunluğu Sn. Altanay hanımın üstün gayretleri ile meydana getirilen bu büyük organizasyonundan duyduğu memnuniyeti dile getirdiler. Konserin konusu katılımcıları derinden etkiledi. Bizlerin de Bulgaristan Türkleri olarak bu tür organizasyonlar yapmamızın faydalı olacağı konusunu düşündürdü.

İkinci günü yine bilim adamları konuşmalarına devam ettiler. Konuşmalarda Rusya Federasyonunda 2 milyon Kazak Türkünün yaşadığı, bu kitlenin birleşerek ortak hareket etmesi konusu ile dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan Kazak Türklerinin birlik ve beraberlik içinde hareket etmeleri durumunda etkili olunabileceği dile getirildi. Konuşmacılar bu konudaki fikirlerini ortaya koydular. Çinde büyük bir Kazak Türkü kitlesi olmasına rağmen engellemeler nedeniyle çalışma yapma imkanlarının kısıtlı olduğundan bahsedildi.


Avrupada yaşayan Kazak Türklerinin daha bilnçli ve daha profesyonel çalıştıklarını ve onlardan gurur duyduklarını açıklayan katılımcılar, Türkiyede yaşayanlarından da pek memnun olmadıklarını, bir birilerinden çok uzak olduklarını kenetlenmenin olmaması nedeniyle üzüntülerini belirtiler.
Özellikle Moskovada yaşayan Kazak-Türklerinin  Rus kültür hegemonyasının etkisi altında kaldığını, Kazak Türk halkını problemlerini pek düşünmediklerini ve halktan kopuk olduklarını belirttiler. Moskovada yaşayanların büyük büyük madalyalar aldıklarını ancak amma madalya almanın KazakTürk halkına pek faydası olmadığını gördüklerini ve bundan da memnun olmadıklarını belirtiler.
Öncalikle Rusyada yaşayan Kazak Türklerinin problemlerinin belirlenmesi ve buna göre stratejilerin ortaya konması konusunda görüş birliğine varıldı. Altanay hanım gibi dürüst, davaya sahip çıkacak, idealist ve bu konuda fedakarca çalışacak insanların bir araya getirilerek ortak çalışma programalrının oluşturlması gerektiği vurgulandı. Teşkilatlar arasında kopukluk olduğu ve her teşkiletın plansız programsız hareket ettiği açıklandı. İşte tüm bunların aşılması için Rusya Fedrasyonundaki Kazak Türklerinin bir merkezlerinin olması gerektiği ve bu merkezin de ivedilikle faaliyete geçirilmesinin şart olduğu dile getirildi. Bundan sonra kısa, orta ve uzun vadeli stratejiler belirlenmeli ve programlar yapılmalıdır dendi.


Kazak-Türk halkına ışık tutan bir yolun bulunması gerektiğini ve bu yola doğuru insanların da yönlendirilmesi için çalışmaların yoğunlaştırlmasının gerektiği ortaya kondu. Kazakistanın dışında bulunan Kazaklara Kazakistan Cumhuriyetinin pek sahip çıkmadığından yakınıldı. Bir an önce bu STK ları desteklemesi gerektiğini belirrttler.
Konuşmacılar Rusyada yaşayanların Rusça yazıp çizidiklerini ancak Kazakistanda yaşayanlar artık Kazakça okuyup yazdıklarını, Rusçanın bilim dili olarak da kabul edilmediğini söylediler. Bir kişinin Kazak Türkçesi bilim dili olmaz demesi üzerine tepkiler aldı ve Kazakistanın bu konuda ki tavrını destekleyerek kutladıklarını, ancak ve ancak bu şekilde Kazak Türklerinin kendine güven duygularınınn yükseleceğini ve Rue kültür hegemonyasından kurtulabileceklerini, bu güne kadar Kazakistan diye bir devlet olduğunun bile bilinmediğini ama artık dünyanın büyük çoğunluğunun bunu öğrendiğini, Türk Dünyasının bir parçası olduğu unutulmadan dünyada Kazak Türklerinin tanıtılması konusun projeler geliştirilmesi lazım geldiğini belirttiler. Çeşitli ülkelerde yaşayan Kazak Türklerinin asimile edilmelerinin önlenmesi için de Kazakistanın onları çifte vatandaş yapmasının etkili olacağı, Kazakistan dışında yaşayanlar ile kültürel ve sosyal bağların güçlendirilmesi, mal, sermaye ve insanların serbest dolaşımının sağlanması gerektiği açıklandı.

Biz de BULTÜRK temsilcisi olarak konuşmamızda:

Bizler Türklüğün meyvesi olan orta Asya Bozkırlarından yola çıkarak Anadolu’dan önce Türkleşen Bulgaristan-Balkanlara ulaşanlarız. Bu bölgeyi de bu toprakları da Türk Dünyası haritasına katan Evlad-ı Fatihan’ların torunlarıyız. Bizler Tuna’dan başlayarak Deliormanı, Büyük Balkanı aşarak, Pirin ve Rodoplara inenleriz. Arda boyundan kıvrım kıvrım akarak Anadolu’ya doğru hızla ilerlediği Akıncılar yurdundan, bir çok türkülere, hikâyelere ve manilere konu olan Rodop insanının ayrılmaz parçası nazlı yari Arda boyundan İstanbul’a yerleşenlerdeniz.

Bizlerde “İstanbul’da Bulgaristan Türklerinin probleminin çözümü, kültürel bağların güçlendirilmesi için  bir dernek kurduk.
Bulgaristan Türklerinden bir cumhurbaşkanı adayı çıkardık ve 50.000 civarında oy aldık. Biz seçime girerken adayımızın seçilmeyeceğini biliyorduk amma bu tür faaliyetlerin Bulgaristan’daki Türk gençlerinin kendine güvenini arttırdığını, ülkeyi yönetebiliriz düşüncesinin kafalarında yer ettiğini ve ülkenin asli unsurlarından olduklarını hissetmelerini sağladığını da biliyoruz. Bu nedenle Bulgaristan’ın siyasi, sosyal ve iktisadi hayatında kısaca toplumsal yaşamın her yerinde var olmaya çalışıyoruz.

 

Ben buradan Kazak kardeşlerimize seslenmek isterim: Bu gün Rusya’da demokrasi yerleşmeye başlamıştır, bu gün Rusya demokrasi ile yönetiliyor. İnşallah Putin’in ardından Putin sonrası bir Kazak kardeşimiz aday olur ve Rusya Başkanı olabilir, bunun ABD’de örneği mevcuttur.
Rusya’da yaşayan Kazak Türkü kardeşlerimize de Rusya’nın siyasi, sosyal ve iktisadi hayatında yer almalarını ve demokrasinin sağladığı özgürlüklerden azami ölçüde yararlanmalarını tavsiye ederiz.
Kazak Türk kardeşlerimiz çocuklarınızı dünyayı yönetmek için yetiştiriniz. Çünkü gelecek Türk birliğindedir. Çocuklarımız bunu anlayıp kafalarına koyduklarında yapmaları kolay olacaktır” dedik.

Konferanstan son derece memnun ayrıldık. Organizasyonunu yapanlara başta Altanay JUNUSOVA olmak üzere Dinara hanıma tüm ekibine ve emeği geçenlere teşekkür ediyor Kazak Türk kardeşlerimize hayatlarında başarılar diliyorum.

 

Rafet ULUTÜRK

BULTÜRK

 

Reklamlar