Bulgaristan kökenli son dönem İslâm alimlerinden merhum Ahmed Davudoğlu Hocaefendi ölümünün 30. yıldönümünde Sofya Yüksek İslâm Enstitüsü ve Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nin ortaklaşa düzenledikleri uluslararası sempozyumla anıldı. 15 kasım 2013 Şumnu Hotel’inin konferans salonunda gerçekleştirilen program Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Sempozyuma, Bulgaristan ve Türkiye’den olmak üzere birçok akademisyen, müftü, öğretmen ve öğrenciler teşrif etti.islam-alimi-ahmet-davudoglu-sempozyumu
Üç ayrı oturumdan oluşan proğram Bulgaristan Müslümanları Başmüftüsü Dr. Haci Mustafa Aliş’in açılış konuşmasıyla başladı. Şumnu vilayeti İglika köyünde doğan kıymetli âlim Ahmed Davudoğlu hocaefendi mevcut eserlerinden hareketle farklı tebliğciler tarafından farklı değerlendirmelerle ele alındı. Öyle ki; Bir Deliormanlı olarak büyüyüp yetiştiği çevre, Bulgaristan’daki üstün hizmetleri, Gördüğü zulümler, Eğitimi ve hocalığı, Reformculuğa yaklaşımı, İtikâdi ve fıkhî görüşleri, Hadis çalışmaları, Kur’ân’ı tercüme edişindeki metod ve yöntemi gibi konular, sahalarında uzman ilahiyatçı hocalar tarafından bilimsel kriterler çerçevesinde sunulmaya gayret edildi.

Türkiye’den katılan misafirler arasında başta Ümraniye belediye başkanı sayın Hasan Can olmakla birlikte, Marmara İlahiyat Fakültesi dekanı Prof. Dr. Ali Köse, Sakarya İlahiyat Fakültesi Prof. Dr. Mehmet Günay, Doç. Dr. Erdinç Ahatlı, Doç. Dr. Muhammed Abay ve üstad Nazif Yılmaz gibi isimler yer aldı. Bulgaristan’dan ise başta Sofya Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri Doç. Dr. Fikret Karaman olmak üzere, Yüksek İslam Enstitüsü Rektör Yrd. Doç. Dr. Dursunali Türkmen, Temel İslam Bilimleri Bölüm Başkanı Dr. Sefer Hasanov, Kelam Bilim Dalı Uzmanı Dr. Kadir Muhammed, Başmüftü Yrd. Vedat Sabri ve Yüksek İslam Enstitüsü’nün temel taşları olan emekli hocalar Doç. Dr. İbrahim Yalımov ve Dr. İsmail Cambazov hazır bulundular.

Vefatının 30.yılında arkasında kıymetli eserler ve yetişkin öğrenciler bırakan büyük âlim Ahmed Davudoğlu hoca efendi İslâm’ın tasvip ettiği ve de kendisinin mücehhez olduğu en güzel hasletleriyle anıldı. Bulgaristan’da yetişmiş olması bizler için ayrı bir iftihar vesilesidir. Böylesine çaplı bir yâd edilmeyi hak etmenin elbette bir hikmeti var, ama her şeyden öte “hak ve hakikat” adına ağır bir bedelin ödenmişliği var.

Ruhu şâd, mekânı cennet olsun…

 

Kırcaali Haber

Reklamlar