Tarih: 22 Eylül 2019
Yazan:  Nedim AKIN
Konu: Bulgaristan’da kaşarlı ajan olmayan biri hükümette yer alamaz.
Faşizm kışkırtıcılığında polis ajanları öncü.

Emin adımlarla faşizme doğru yürüyen Bulgar etnik ırkçı milliyetçileri 2017’de iktidara tırmanınca siyasi durum değişti. Ülkenin dört bir yanında azınlık mahallelerine şiddetli saldırılar artarken, İkinci Dünya Savaşından önceki baskı ve terör havası yeniden esmeye başladı. 1942’de Yahudi ve Romen çocuklarının okula gitmesi yasaklanmıştı. Memleketimizdeki Müslüman okullarının 5 defa azaltılmış, köy ve kasabalarda toplam 2 150 Müslüman okulu kapatılmış ve ancak 550 okul sınıf odasında soba yakıp derse başlayabilmişti. O zaman derslerimizin hepsi Türkçe görülüyor, Bulgar dili Çarlığın resmi dili olarak ikinci dil olarak okutuluyordu.

Türkçe öğrenmek, Türkçe konuşmak, iş yerinde Türk dili kullanmak en doğal hakkımızdır. Türk dili Avrupa değerlerinden biridir. Avrupa Birliği dillerinden biridir. Dünya tarihindeki en büyük ordulardan biri olan Çenkiz Han Orduları Türkçe konuşuyordu. Dünya’nın en büyük İmparatorluğu olan Osmanlı İmparatorluğu Türkçe yönetilmiştir.  Dünya dilleri arasında en kolay öğrenilen, en zengin ve ahenkli dil anadilimiz Türkçedir.

Bu yazımda Türk kimliğimiz ve anadilimizin azgın düşmanlarından biri olan saldırganlığıyla ünlenen Başbakan Yardımcısı, Bulgaristan Savunma Bakanı ve VMRO-kısa adıyla bilinen İç Makedon Devrim Örgütü Başkanı Krasimir Karakaçanov hakkında herkesin bilmesi gereken bilgiler sunacağız.

Eski gizli polis örgütü “DS” ajanlarının devlet makamlarında hele hükümette görev alması kanunen  yasak olsa da,  Ajan Dosyaları arasında, 11 Mayıs 1989 tarihinde gizli Bulgar polisine çalışmayı kabul eden ve 16 Mayıs 1989’da ajan İVAN  kod adıyla kaydı yapılan ve o dönem Milli İsyan’a hazırlanan Bulgaristan Türkleri  ile amansız mücadeleye hazır olduğunu ilan etmiştir. Kr. Karakaçanov gizli polis ajanlığına 1990’da kurulan VMRO örgütü üyesi olarak devam etmiştir.  Görüldüğü üzere, Bulgar gizli polisi “DS” 1989 yılında Kr. Karakaçanov’u saflarına kabul ederken, 1934’te terör örgütü olarak yasaklanan, 1944’te faşist inançlı bölücü güçler hareketi olduğundan dolayı yeniden yasaklanan VMRO- örgütünden ajan toplamakla aslında bu “faşist” – terör – ötekileştirme ve nefret kışkırtma örgütüne hayat hakkı tanımıştır. Kr. Karakaçanov ile An. Cambazki gibi faşist ruhlu, aşırı milliyetçi – ırkçı Bulgar güya “yurtseverleri”  Türk düşmanlığının ana kaynağına bağlı ajan kadrolardır.


Soldaki foto:  1989 /Krasimir Karakaşanov – ajan İvan –  gizli polis ajanı dosyası.
Sağdaki foto:  2019/ Krasimir Karakaşanov. Dikkat ediniz: Politikacılar yurtseverler maskesi ardına gizleniyor.

Bulgaristan Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Kr. Karakaçanov’un Makedon milleti ve Makedon dili konusundaki yeni saçmalıklarından ve Kuzey Makedonya Başbakanı Zoran Zaev’in  Sofya’ya gönderdiği kesin cevaptan sonra Bulgaristan Türkleri şu 2 cümleyi gururla söyleyebilirler:

“Türk olarak yaşamak ve Türkçe konuşmak hakkımızdır.

Türk olarak yaşamak ve Türkçe konuşmak bir Avrupa değeridir.”

Bulgar Savunma Bakanı Kr. Karakaçanov’un  son dönemde verdiği demeçler, Kuzey Makedonya Cumhuriyeti’nin Avrupa Birliği (AB) ve NATO üyesi olmasıyla, Karakaçanov’un Bulgar pasaportu satışından kazandığı paralardan olacağı tehlikesi belirmiştir, diyen Makedon Profesör Georgi Spasov da, Bulgar Başbakan yardımcısının sebepsiz saldırılarının her gün biraz daha şiddetlenmesini yorumladı.

Birkaç ay önce Karakaçanov’un VMRO’sunun, “geçen yüzyılın ortasından ikili antlaşmalar gereğince, Bulgar pasaportlarından vazgeçmiş olan, Türk vatandaşlarına ve onların çocuklarına, Bulgar vatandaşı olma hakkını yeniden tanıma yönünde yeni bir deneme olan” Hak ve Özgürlükler Hareketi (DPS) partisinin meclise sunduğu yasa önerisine karşı çıktı.

VMRO Başkan Yardımcısı Angel Cambazki Bulgaristan Cumhuriyeti 44. Halk Meclisi milletvekillerine hitaben konuşmasında, “Bulgarlığın ve Bulgar çıkarlarının korunması gerektiğini” söyledi. Cambazki’ye göre, Bulgarlık ve Bulgar çıkarları ciddi tehlike altına girmiş bulunmaktadır.

VMRO-örgütü, Bulgaristan Türklerinin torunlarına Bulgar vatandaşlığı verilmesinden çok rahatsız olduğunu itiraf etti!!!

ŞUNA DİKKAT EDELİM:  Bu tepki VMRO pasaport makinesinin gece gündüz durmadan çalıştığı bir zamanda,  Makedonya ve Kosova’dan yüzlerce Müslüman Arnavut’un Bulgar vatandaşlığı aldığı günlerde olmuştur.  Anlaşılan, Türklerden farklı olarak, Makedonya ve Kosovalı Arnavutlar Bulgar vatandaşlığı için para ödemişlerdir!

Bundan 2 yıl önce sözün ona Bulgar “yurtseveri” Valeri Simyonov, Türkiye’de yaşayan ve seçme hakkını kullanmak üzere Bulgaristan’a dönme hakkını kullanmasını engelleyerek ve hatta yaşlı bir Bayanı itip kakalayarak Anayasanın çiğnenmesi Bulgar toplumunda ciddi tepki uyandırmadı.  Bulgar toplumu, niyetleri hırsızlık yapıp dalavere ardından yeni dolaplar çevirerek zengin olmak olan, etnik milliyetçilerin, ırkçıların hükümete tırmanmalarını görmezlikten geldi. Ancak bu kimliksiz politik unsurlar özürlü çocuk bakıcısı Bulgar annelere saldırdığında, etnik milliyetçilerin vatanseverliğinin baştan sona sahte olduğunu ortaya çıkınca fark edebildi.

“Avrupa rahminde kahverengi veba (faşizm) döllenmiş.

Günümüzde her şeyden önce ırkçılığa ve aşırı milliyetçiliğe karşı birleşik cephe kurmalıyız!”

Bu çağrı 2010 yılından beri Avrupa’nın birçok merkezinden giderek daha yüksel bir sesle yükseliyor.

2016 yılından beri büyük sayıda Bulgar “yurtsever” Nazi ideolojisinden zehirlenmiştir. Verdikleri demeçler. Türklere ve Müslümanlara karşı çıkışlar, Bulgar okullarında anadil eğitiminin yasaklanması,  etniklerin dernek çalışmalarının, Türk dilinde basın yayının engellenmesi ve durdurulması buna kesin deliller ve kanıt sunuyor.

2019 yılında Bulgar savunma Bakanı Makedon halkının etnik özüne saldırıyor ve hatta Makedon soyu ile alay ediyor. Ülkemizin vatandaşları bu yabancı düşmanlığının, ötekine karşı nefret söyleminin resmileşeceğinden ve Bulgar devlet siyasetinden bir unsur olabileceğinden endişelidir.

Yıllardan beri belirli aralarla Bulgaristan ve Makedonya Bilim adamları, tarihçiler ve dil uzmanları arasında uzlaşmazlık sorunlarını görüşen ve aşmaya çalışan komisyonlar görüşüyor. Çalışma grupları arası bu görüşmelerin sonuncusu Eylül 2019 başında Sofya’da yapıldı. Bu ayın ikinci yarısında Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev Bulgar heyetiyle makamında uzun bir görüşme yaptı ve Makedon milli kimliği, dili ve tarihiyle ilgili görüşmeler bir aya kadar Bulgaristan lehinde sonuçlanmadığı halde, devletin önlemler alıp Kuzey Makedonya Cumhuriyeti’nin NATO ve Avrupa Birliği üyeliğini durdurup erteleme yolunu seçeceğini açıkladı. Etnik kimlik ve anadil sorunları ve ayrıca ortak tarih uluslar arası siyasette baskı ve yaptırım aracı olarak kullanılmak isteniyor.

Bu gelişmeler Bulgaristan içinde olduğu gibi Balkanlar’da da yeniden gergin bir durum yaratabilir. Kuzey Makedonya devleti tanınıp da Makedon dil,  kimlik ve tarihinin tanınmaması, diplomasi ve bilim çevrelerinde yeni yorum kaynağı olurken, halkların dil, kimlik, tarih ve yazgı belirleme haklarına politik içerikli baskı yapılması asla kabul edilemez. Uluslar arası hukuk tek taraflı çalışmaz.

Bu siyaset çizgisi XX. Yüzyılda Bulgaristan’ı 4 savaşa götürürken, halkına da 4 milli felaket yaşatmıştır.

Soru: Bulgaristan yeni bir milli felakete itildiğinde sorumlu olan KİM olacaktır???


Foto:  Yıl 1942. Sofya Süvari Alayı Giriş Kapısı.
Okuduğunuz için teşekkürler.
Paylaşınız lütfen.

 

Reklamlar