Tıpkı, Türkiye’deki iktidar gibi Bulgaristan’daki koalisyon hükümeti de sıkıntılı günler geçiriyor.

Hükümete dönük protestolar ülke genelindeki kentlerde sürüyor.

Bulgar Kabinesi’nin bir tarafında Türk azınlığın sözcüsü HÖH oturuyor.

Şu bir gerçek ki, son Bulgaristan seçimlerinde Türkiye’nin tercihi buradaki soydaşlarımızın siyasi temsilcisi Hak ve Özgürlükler Hareketi’nden yana değildi.

İhsan Aydın
İhsan Aydın

Ankara, Ahmet Doğan’dan sonra Bulgaristan Türkleri için partisel anlamda da değişim istedi ve net biçimde gerek Türkiye gerekse Bulgaristan’daki soydaşların HÖH’ü değil, yeni kurulan Hürriyet Şeref ve Halk Partisi’ni destekleme çağrısı yaptı.

Fakat sandık sonuçları HÖH’ü tekrar ezici biçimde Bulgar Parlamentosu’na taşıdı, hatta koalisyon ortağı yaptı.

HŞHP ise yüzde 4’lük ülke barajını aşamadı.

Sonuç tabii ki, Ankara’nın hoşuna gitmedi.

HÖH ile Türkiye arasında uzunca süredir kesilen diyalog seçim sonrası Bulgaristan’daki Müslüman Türk azınlığı daha da yalnızlığa itti.

Başkent’e diyalog çağrısı…

Asimilasyon şehitlerini anma törenleri için bulunduğumuz Bulgaristan’da bu konuyu HÖH Genel Başkan Yardımcısı ve Bulgaristan-Türkiye Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Ruşen Rıza ile konuştuk.

O da bu durumdan hoşnut değil.

Dış Türklerden Sorumlu eski Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’dan randevu taleplerine aylarca yanıt alamamışlar.

İlişkileri düzeltme adına yeni atanan Başbakan Yardımcısı ile de görüşmeyi arzuluyorlar.

Ruşen Rıza, Bulgaristan’da Türk azınlığın halklarını koruyacak başkaca parti olmadığını söylüyor.

Ülkede bugün Türk soylulara dönük bakışın, 1984-1989’dan farklı olmadığını vurguluyor.

“Biz kendimiz birlik olup, savaşıp, haklarımızı korumak durumundayız. Buna en net örnek, halen Polis ve İstihbarat Dairesi’nde Türk olmayışı. Bizi, karşı güvensizlik birleştirip, güçlü kılıyor” diyor.

Türkiye ile Bulgaristan’ın iki dost ülke olduğuna dikkat çeken Rıza, “Türkiye’yi AB’de görmek istiyoruz. Bulgaristan Türkiye’ye daha fazla açılmalı. Türk yatırımcılar gelip yatırım yapmalı. Fakat burada bazı daireler Türk yatırımcıya zorluk çıkarıyor. Biz hükümet ortağıyız. Sorunları aşmalıyız. Türkiye’ye karşı tarihten gelen bir önyargı var. Bunu kaldırmak kolay olmayacak ama var gücümüzle çalışıyoruz” diye konuşuyor.

‘Yanlış bilgilendirme var’…

Rıza’ya, “Türkiye ile HÖH ilişkilerini nasıl düzelteceksiniz” sorumuza bakın nasıl yanıt veriyor.

“Soğukluk, HÖH olarak bizim hakkımızda Ankara’nın yanlış bilgilendirilmesi ve yanlış tanımadan kaynaklanıyor.
Burada yapılmayan işlerden sadece bizim partimizin sorumlu tutulması son derece yanlıştır. Biz hep, Türkiye ile iyi ilişki kurmak istemişizdir. Biz Türk’üz, Ankara ile ilişkilerin de kesinlikle düzeltilmesi şart. Bizim Türkiye Cumhuriyeti devletine ihtiyacımız var. Buradaki azınlığın, ibadethane, dil, eğitim, öğretmen, STK’lar, kültür ve vakıf malları gibi sorunlarının aşılmasında Türkiye’ye ihtiyacımız var. İşbirliği yapmamız lazım.”

Ruşen Rıza, bu konularda girişim yaptıkları için HÖH’ün tam üç kez, “Etnik ve dini işlere karışıyor” diye Anayasa Mahkemesi’nce kapatılmaya kalkıldığını hatırlatıyor ve “O süreçten bu yana biz de temkinli davranıyoruz” ifadelerini kullanıyor.

Bulgarların, Müslümanlara karşı parti bakmaksızın çoğu konuda Parlamento’da birleştiklerine de değinen Rıza şöyle devam ediyor:

“Biz Bulgaristan Parlamentosu’nun yüzde 15’ini oluşturuyoruz. Örneğin tarihi eser, kültür mirası diye azınlıklara ait vakıf mallarının iadesini önlemek için kanun teklifi verdiler. Engellemek için çalışıyoruz. Teklif geçerse Strasburg’a AİHM’e gideceğiz. Fakat bu sorunu ortağımızla konuşarak çözmek istiyoruz.”

HÖH Genel Başkan Yardımcısı, “Varna Belediye Meclisi’nin 215 Türkçe yer isminin değiştirilmesi konusunu da Vali ile konuştuk. Vali veto haklarını kullanacak. En son yine ısrar edilirse, bunu da AİHM’e götüreceğiz” diye uyarıyor.

Rıza, seçimlerde destek veren ve kendilerine güvenen Türkiye’deki soydaşlara da HÖH olarak şükranlarını sunuyor.

Olay Gazetesi- İhsan Aydın

Reklamlar