Bulgaristan Türkleri yeni politik karar almak zorundadır.

Seçime katılma hakkı olan 552 bin Türk vatandaşımızdan 269 bini son seçimlerde (12 Mayıs 2013) Hak ve Özgürlük Hareketine (HÖH – DPS) oy vermedi. Seçmenimizin hemen hemen yarısı HÖH partisine oy vermemekle yeni bir seçim yaptı. Taraf değiştirdi. Yeni bir grupta yer aldı. Şimdi önemli olan yeni seçimin toplumsa çağrışıma yanıt verip vermemesidir.

Yeni grup neresidir:

  1. Seçimleri boykot etmek!
  2. Politikadan çekilmek!
  3. Başka bir politik partiye ya da harekete oy vermek!

Hiç kimseyi politikaya yüz çevirmeye davet etmiyoruz. Seçiminizi yaparken Bulgaristan’ın çözüm bekleyen sorunlarını çözmeye hazırlıklı politik yapılanmayı tercih edelim. Bütün partilerin programlarını arayalım, bulalım, okuyalım tartışalım. Politik sorunların çözümü ancak politiktir. Bizim hak ve özgürlüklerimiz, istihdam problemimiz, anaokulu ve anadilimizde zorunlu eğitim, özgün halk kültürümüzün yaşatılması ve geliştirilmesine özel ödenekler ayrılması gibi konular politik niteliklidir. Kendimizi, oyumuzu ucuza satmayalım.

Doğru yolu bulmak ancak korku ruhunu yenen insanların bilinçli seçimiyle olur. Halk arasında, seçmen kitlesinde cesur ve atılgan öncüler belirmeden hedef ve niyetini dolduran ret edilemez. Bizim çeyrek asırlık deneyimlerimizin de ispatladığına göre yeniye açılmak büyük bir birikimle, bilgilerin ve inançların seçmen kitlesine inmesiyle, yolları tıkanmış insanlara aydınlığı göstermekle mümkün olabilir.  Atılan ilk kararlı adımlar yelkenlerimizi yeni bir havayla doldurmamız zamanı geldiğini gösteriyor.

HÖH – DPS partisi yönetiminin emekçi işçi köylü emekli halkımızın, genç ve yaşlılarımızın çıkarlarını kendi öz çıkarlarına feda ettiğini, menfaat takası yaptığını, zenginledikçe zenginlemeyi hedeflediğini, parti tepesinde açgözlülük ve kıskanç-benciliğin egemen olduğunu gün gibi ortaya koydu. “Doğan Holding” dendiğinde oligarşi hademeliği, amansız dış menfaatlere satılmışlık, yabancı olana boyun eğme, ülkemizde halen çalışmakta olan üretim güçlerini de ucuz pahalı yabancılara peşkeş çekme anlaşılır oldu.  Doymak bilmezlik ve dayanaksız bencillik ülkemizdeki bütün yeni ekonomik girişimleri baltaladığı gibi, var olanı da çökertmekte ve sonunda hayatı ateşten gömlek olan halkımıza, emekli maaşı gününü bekleyecek durumda olmayan yaşlılarımıza oluyor. Olan yediden yetmişe hepimize oluyor.

Biz hepimiz politikanın içindeyiz. Ayıdan korkan ormana girmez. Politika bizsiz olamaz, çünkü insana hizmet işidir. Politik partiler, bu arada Hak ve Özgürlükler Partisi emekçi halkımıza, Türk köylüsüne, dağlımıza, oduncumuza, memurlarımıza, tütüncümüze, arabacımıza, şoförümüze, çocuklu gelinlerimize, camilerimize, öğretmenlerimize, okullarımıza, kültür ocaklarımıza hizmet taşımak için kuruldu. Biz hepimiz HÖH partisi milletvekili adaylarına bir tek oy vermesek. Ortada sap gibi kalır. Adı var, lideri var ama üyesi, kitlesi, kendisi yok parti olur. Ellerinde kalan bir balon ipinden başka hiçbir şey olmayacaktır. Acaba L. Mestanlar, N. Tsonevler, D. Peevskiler, Konstantinovlar  Rizalar bu işin farkında mıdırlar. Yoksa deniz kumsallında başlarına sıcak geçmiş ve akşam serinliğinde viski saatinin gelmesini ve sofranın kurulmasını mı bekliyorlar?

Politik partiler iş yapmak, hizmet taşımak, halkın iyi ve kötü gününde yanında olmak için kurulur ve çalışır. Varna’yı su götürdü, Mizya göl oldu, Kubratın Kamenovo köyü su altında kaldı, yoksunuz. Siz nerelerdesiniz?! Sizin de mi gemileriniz battı. Biz size 24 sene hiçbir şeycik istemeden oy verdik. İyi günümüzde tanışamadık, kötü günümüzde olsun bir telefon açın, hal hatır sorun. TV programlarını açıyoruz oralarda da yoksunuz… Eskiden bir elin nesi var, iki elin sesi var” deyen sizlerdiniz. Çok zor günlerdeyiz! Şimdi nerelerdesiniz?

 

Hiçbir şey yapmamak iş yapmak anlamına gelmez! Halkın sabrını sınamak politikadan sayılamaz! Bulgaristan Türkleri, Pomaklar ve Çingeneler ne oy kuluçkası, ne oy mandırasıyız. Bulgaristan Türklüğü doluda dövüldü, yağmurdan korkmaz. Burada kalan bir milyona yakın kardeşimiz mutlu, güvenli ve belirli hedeflerle yaşamak için kaldık, döndük, yeniden yuva kurduk, ısındık ve bekledik. Siz bize geleceğinize hep uzaklaştınız ve aramızı açıp ilişkiyi kopardınız.

 

Sorun  politiktir! Sorun Bulgaristan Türk ve Müslümanlarının politik partisinin yok oluşu, bir daha geri dönmemek üzere halktan uzaklaşması, halka sırt çevirmesi, kitle menfaatlerine ihanet etmesi ve komşu bahçesine giren ve sepetini elma armutla doldurduktan sonra kaçıp gitmeye hazırlanırken sahneden kaçiş sorunudur.  25 yılda bir okul kurduramadınız, 25 yılda  dört köye yol yapamadınız, 25 yılda 5 fabrika kurduramadınız, 25 yılda dünyayı hep ters anladınız, buz gibi soğudunuz, bir gazete çıkaramadınız, bir radyo yayını başlatamadınız, bir TV programı açamadınız,  yediniz içtiniz, yediniz içtiniz ve kendinizi şu iki satıra benzettiniz. Sanki 100 önce sizin için yazılmış:

 

Yiyin efendiler yiyin bu hani iştaha sizin

            Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

 

Seçime politik programla girmek gerek. Hani programınız?

Yok!

Seçimlere kültür programıyla girmek gerek. Hani kültür programınız?

Yok!

Seçimlere sosyal programla girmek gerek. Hani sosyal programınız?

Yok!

Seçimlere ekonomik programla girmek gerek. Hani ekonomik programınız?

Yok!

Seçimlere ana dilimizi zorunlu ders yapma programıyla girmek gerek. Hani programınız? Yok!

Seçimlere Türk çocuklarına Türkçe anaokulu programıyla girmek gerek. Hani programınız? Yok!

Seçimlere yaşlılara aylık sosyal yardım programıyla girmek gerek. Hani programınız?

Yok!

Seçimlere özürlülere kesintisiz yardım programıyla girmek gerek. Hani programınız.

Yok!

Seçimlere bütün köylere içme suyu programıyla girmek gerek. Hani programınız?

Yok!

Seçimlere tütüncüleri garantileyen devlet programla gitmen gerek. Hani programınız?

Yok!

Seçimlere eşleri dış ülkelerde çalışan kadınların ve çocuklarının özel sağlık sigortası kapsamına alınması gerek. Hani programınız?

Yok!!

Seçimlere tarımsal üretimin ve hayvancılığın devlet korumasına ve yardım programlarına alınması gerek. Hani programınız?

Yok!

Seçimlere tarımsal üretimimizi Avrupa Birliği ve dünya ekonomisinin ve ticaretin yıkıcı etkilerinden koruma programı geliştirilmesi gerek. Hani programınız?

Yok!

Seçimlerde sabıkalı, şaibeli, dolandırıcı, vergi kaçakçısı, gümrük kaçakçısı kişileri hiçbir surette milletvekili göstermeme programıyla girmek gerek. Hani programınız?

Yok!

Seçimlerde yasa dışı işler yapıp HÖH partisini yasa dışı yollardan yaşatma çabalarını kesinlikle durdurma programı gerek. Hani programınız?

Yok!

Seçimlerde karma bölgeler, dağlılık bölgeler, uzak köyler için özel sağlık programı gerek. Hani programınız?

Seçimlerde herkesin oy kullanma özgürlüğüne kesin saygılı olma programı gerek. Hani programınız?

Seçimlerde T.C.de yaşayan soydaşlarımızın sosyal ve ekonomik haklarını sağlama programı gerek. Nerde programınız?

Yok!

Seçimlerde yalnız kalmış köylü emeklilerin elektrik, su, yol masraflarının devlet tarafından karşılanmasını garantileyen bir program gerek. Nerde programınız?

Yok!

Seçimlerde Türkiye’deki yakınlarımızın Bulgaristan’daki yakınlarına direk yardım yapma yolarını açacak bir program gerek. Nerde programınız?

Yok!

Seçim propagandasında halkı oyalamayı yasaklayan, aldatmaya son veren, boş vaatlerde bulunma yollarını kapayan program gerek. Hani programınız?

Yok!

Bu seçimlerde daha çok, çok, çok şeyler yapılması gerek.

25 yıldan beri yerinizde bile saymadınız. Yalnız dilinizi kaşıdınız.

Bakalım şimdi ne olacak!

 

Hey Lütfü Mestan!.

 

Ayıdan kork, bokundan kork, senin işin bu defa bombok.

 

Unutmayalım sorun politiktir.

Eşek ölüyor.

Ünü kalır.

Kerpeteni verin nallar sökülecek!

 

 

 

Şakir ARSLANTAŞ

 

Reklamlar