Konu: Tercüme

Bulgaristan demokratik basını gözüyle,

Faktor’dan alınmıştır: Mestan’ın politik tabancası tutuk yapacak mı?

Saldırıların, eski idareden kalan görevlilerin ve perde arkasından sihirbazların yeni hedefi – DOST partisi. Ahmet Doğan milli kahraman oldu.

Vasil Vasilev.

Siyasi partiler, milliyetçiler, siyaset adamları, analizleri yapanlar ve gazeteciler Başkanı Lütfi Mestan olan yeni DOST partisinin kurulmasını daha önce rastlanmamış bir saldırı dalgasıyla karşıladılar. Yeni parti daha tescil edilmeden Türkiye yanlısı damgası alırken, Makedonya İç Devrim Örgütü’nden (VMRO) Angel Cambazki gibi milliyetçiler Bulgaristan’ın Milli Çıkarlarına tehlike yarattığını ön plana çıkardılar.  Düne kadar Ahmet Doğan’ı, Hak ve Özgürlükler Hareketi (DPS-HÖH) partisini ve “KİM” Modelini eleştirenler, Lütfi Mestan kişiliğinde yeni daha uygun bir düşman bulabildiler.

Pazar gün 1200 kişi DOST partisi kurdu. Doğan’ın dur otur bilmeyen tenkitçileri ondan ansızın yüz çevirerek,  onu  “Boyana Sarayı”nda  porsiyon dağıtma işiyle yüz yüze bıraktıklarında, hemen Türkiye ile didişmeye yeni vesile aramaya koyuldular.

Bulgaristan’da HÖH partisi Bulgaristanlı Türklerin haklarını 26 yıl önce istila etti ve onlarla başka hiç bir çıkış yolları olmayan, toprak köleleri gibi davranıyor. Sosyalizmin düşmesinden bugüne kadar onların hiç biri, oyları sayan ve hesapları tutmayınca çıldıran, yeri dere beylerden birinin veya bir amirin emrinde olan ve baskı aracı olarak kullanılan vurucu grupların eziyetine maruz kalmadan, seçimlere özgürce  katılmanın ve istediğin kişiye oy vermenin  ne olduğunu bilemedi. Doğan’a karşı söz söyletilmeyen ve baş kaldıranın kafası kırılan, özellikle taşrada ve karma nüfuslu bölgelerde, işsiz kalma korkusu Bulgaristan Türkleri arasında en şiddetlidir. DOST partisi kurulmazdan önce,  daha 2011 yılında Kasim Dal “”Özgürlük ve Şeref” partisi kurmuştu.  O zaman da, parti kurulur kurulmaz, yine Türk milliyetçiliği, kökten dinci İslam dini ve Ankara ile ilişkili olduğu gerekçe gösterilerek, şiddetli kötüleme kampanyası başlatıldı. HÖH-DPS borazanlarının karalaması ve ayrıca “Ataka” partisinin iddialarından hiç biri kanıtlanamadı. Bugün aynı cadı kazanı Mestan’ın partisine karşı kaynatılıyor.

DOST partisini kuranlar, ülkemizin rüşvet şemalarında bir anane olarak kalan,  A. Doğan’ın oligarşi çevreleriyle hiç bir temas kurmak istemediklerini önceden açıkladılar. Yeni partinin ulusal çıkarlarımıza tehlike olduğu iddialarına rağmen, Fransa, Ukrayna ve Polonya Büyükelçiliklerinden temsilciler ve Ekonomik İşbirliği için Avrupa Ligi’nin Bulgar Şubesinden  şahsen İliya Lingorski  kurucu kurultay konukları arasında yer aldılar. DOST partisinin ilk çalış tayında Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi Süleyman Gökçe de hazır bulundu. Ülkemizde görevli aynı diplomatların daha önce Doğan’ın kurultaylarına  gittiklerinde ve başını sıvazladıklarında yıllar yılı kurnazca susan, o eski idarenin küflenmiş kadroları bu defa skandal yaşadılar.  Doğan Hak ve Özgürlük Hareketini iyi ayarlanmış bir iktidar makinesi ve darphane haline getirdiğinde de  bugün Mestan’ı eleştirenler o zaman susmuştu. Bütün gözlerin DOST’a çevrilmiş olduğu, yeni partinin etnik bir parti olup olmadığını  didiklediği günümüzde, bundan 26 yıl önce Hak ve Özgürlükler Partisi karma nüfuslu bölgelere yayılırken, şirket çemberini oluştururken ve porsiyonları dağıtmaya hazırlanırken de aynı sözleri işittik ve şişirilen korku balonlarını seyrettik. Aynı “eleştirilerde” bulunanların gözünde bugün Doğan, Vasil Levski ile mukayese edildi, bir kahraman oldu.

DPS-HÖH partisine karşı söz söyleme cesareti gösteren ve Türklere ve Müslümanlara yeni bir alternatif gösterenlerin hepsine karşı uygulanan şeytanlaştırma ve pire gibi ezme senaryosu şimdi Mestan’a karşı sahnededir. Doğan, siyasette kendisine politik muhalefet olarak beliren yeni liderin elindeki tabancanın bu defa muhtemelen tutukluk yapmayacağından korkuyor. Ankara  güvenini tamamen yitirince, gidip ziyaret etmesi bile yasaklanan  Doğan’a kala kala Kremlin’in sahte dostluğuna dua etmesi kaldı.  Aynı zamanda Rusya bağlantılarını kesme DOST siyasetinde köşe taşı oldu.

Bu arada Faktor.bg. bu konuda gazeteci ve yorumcu Georgi Koritarov, Ahmet Doğan’ın eski sağ kolu Osman Oktay ve Bulgaristan’ın eski Rusya Büyükelçisi İliya Vasilev’ın yorumlarına başvurdu.

 

Georgi Koritarov:

Benim için, DOST partisinin milli menfaatlerimiz için tehlike yarattığı konusundaki suçlamalar, bu gibi iddialara gerek duyanların endişe verici düşük düzeyde siyasi kültüre sahip, kara cahil milliyetçiler olmasında gizlidir.  Böyle yapıldığında saldırının önünde engel kalmıyor.  Bulgaristan’da  Avrupa Atlantik yönelimli yeni bir siyasi partinin kurulması en yüksek düzeyde bir entelektüel ve politik çağrışımdır. Bu partinin kurulması Bulgar siyasi yönetimine bölgesel ve Avrupa konularında olduğu gibi dünya siyaseti konularında da daha geniş ve yeni bir boyutta düşünme çağrısıdır.  Bu çağrıda, Avrupa Birliği’nin genişlemesine ve Avrupa güvenliğinin genişletilmesine ilişkin yeni bir model önerisi yer alıyor.

Çinler bu konuda şöyle demiştir: “100 çiçek açsın, 100 okul aralarında yarışsın!” Bu bir çoğulcu yarış çağrısıdır.  Yeni bir siyasi parti kurulması politik diyalog yapılmasında bir zenginliktir.

Kurucu kurultaya Türkiye’den ilk kez 3 siyasi parti temsilcisi katıldı. Bu partiler yakın bir zamana kadar aralarında anlaşamıyorlardı, fakat Bulgaristan’da yeni bir siyasi partinin kurulmasını en iyi dileklerle kutladılar. Tüm bunlar DOST partisinin büyük bir siyasi potansiyele sahip olduğuna işarettir.

 

Osman Oktay:

 

DOST ve Lütfi Mestan’ın Ankara tarafından desteklenmesine ve neredeyse iddia ettiklerine göre, ulusal güvenliğimize tehlike oluşturmasını iddia eden “Doğan” taraftarlarına şaşıyorum. Sanki aynı yorumcular, “Doğan” modelinin ve HÖH partisinin Ankara tarafından  son 15 yılda aynı şekilde desteklendiğini görmüyorlardı. Geçen seçimlerden önce L. Mestan, HÖH lideri olarak Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan tarafından kabul edilmişti. O zaman ben, bu görüşmenin ülkemizdeki seçim sürecine ciddi müdahale olduğunu belirtmiştim. O zaman şu yorumcuların hepsi susuyordu. “Doğan” modelini savunanlar şu an artık ateşle oynuyorlar, sanki  bizde Erdoğan tarafından desteklenen bir siyasi parti ilk kez kuruluyor. Ankara “Doğan” modeline sırt çevirdiğine göre, iki partinin ikisi de oyun dışı bırakılacak ve ilk kez olmak üzere, bizim siyaset arenamızda etnik – dinci ve kulislerce sömürülen siyasi oluşum olmayacaktır. Bundan böyle ve nihayet, GERB, BSP ve RB gibi siyasi partilerde Türk ve Müslüman aydınlar kendilerine layık olan şerefli yerleri alabileceklerdir. Bulgaristan’da etnik ve dini parti modellerine gerek yoktur. 15 yıldan beri Ankara bu modellere hizmet sunarken kimse ağzını açmamıştı.

İliya Vasilev:

Fazla heyecanlanmadan önce şunu bilmeniz iyi olur: Viyana Antlaşması, T.C. Sofya Büyükelçisi Gökçe de dahil, hiç bir diplomatın kurucu kurultaya katılmasına engel öngörmüyor. Böyle olmamış olsa normal kabul edilemezdi. Onlar birinci elden bilgilenir ve hükümetlerini kendileri bilgilendirirler. Bulgaristan’daki siyasi durumla ilgili nitelendirmelerde de bulunarak bir konuşma yapmışsa o zaman durum değişebilir. Bu konuda saldırılarda bulunan ve  “ura!” diyen Velizar Ençev, diplpmasi teorisi konularında hazırlıklı değildir. Endişe uyandıran, Türkiye Milliyetçi Hareket Partisi temsilcisinin konuşmasıdır.

 

 

Reklamlar