Nedim AKIN
 
Tarih: 26 Aralık 2917
 
Siyasi Not:  Şehitlerimiz miting ve mevlitle anıldı. Siyasi uyanış izleniyor.
 
2017 yılı siyasi bir yıl olarak Bulgaristan Türkleri ve tüm Müslüman kardeşlerimiz için son günlerine kadar çok ağır geçti. Fakirleşme sürecimiz derinleşmeye devam ederken bir yandan da siyasi olarak parçalandık. Mogilyane köyü ve Momçilgrat şehrinde şehitlerimizi 33. kez anma törenlerinde bu defa da ayrıydık. Üyeleri Türk olan bütün siyasi partiler “Türkan Çeşme” anıt kabrimize çiçek ve çelenkler koydu. DPS miting ve mevlit yaptı.
 
Halka hitaben konuşan Genel Başkan Mustafa Karadayı, Bulgaristan Sosyalist Partisi  (BSP) ile birlikte mecliste gensoru hazırlıkları yaptıklarını, Ocak ayının 18-inde sunulacak olan gensoruyu destekleyeceklerini bildirdi.
 
Fahri Başkan Ahmet Doğan’ın Borisov hükümeti lehinde olan ve “yanlış anlaşılma” iddialarıyla yorumlanmaya devam eden son demeci ışığında değerlendirildiğinde, saraya kapanınca ülkemizdeki gerçek durumdan çok uzak kalan Doğan’ın sözlerinin son 2 yılda ilk kez ancak yorumlu anlaşılabildiği ve Genel Sekreter Karadayı tarafından kabul edilmediği dikkati çekiyor.
 
14 şehidimiz için dikilen Mestanlı meydan anıtı önünde konuşan Lütfi Mestan’ı dinleyen kalabalık, HÖH’ten ayrıldıklarına pişman olmadıklarını ve mücadeleye devam edeceklerini ifade ettiler.
 
Mitinglerdeki havadan alınan bilgiler şöyledir.
Yaşlı vatandaşlar, yetersiz olan emekli maaşları ile geçinemediklerini ortaya koydular.  Ayakta durabilmek için Türkiye ve diğer ülkelerden her hanenin sürekli yardım beklediği herkese duyuruldu. 2016 yılını dış ülkelerden gelen 1 (bir) milyar leva parasal yardımla
 
GERRB partisinde reform yapmasını bekleyen yok. Sağlık, eğitim ve sosyal hizmetler aralında işler iyice sarpa sarmış durumdadır. Ana babalar Türkçe dersine giden çocukların çok eski kitapları açıp kapamasından şikâyetçidir.  Gerekli araç gerecin, kitap defterin sağlanması ve çocuklarımıza anadil eğitiminin doğru dürüst verilmesini istiyoruz diyenler yüksek konuşuyor. M. Karadayı’nın bu konulara değinmemesi, acil sorun bekleyen sorunlara değinmeden, sorunları nasıl çözeceklerini açıklamadan Türk seçmeni HÖH partisine çağırması yuhalandı. Anma törenlerine Türkiye’den gelen konuklar yerli halkın isteklerinin yerine getirilmesini istediler.
Karadayı konuşmasında “İsim Değiştirme” ve “Büyük Göç” olaylarının bir soykırım olduğunu vurgulamadı. “Bulgar Etnik Modeli” aldatmacısının da totaliter komünist eritme ve asimilasyon siyasetinin yeni biçim ve yöntemlerle devamı olduğuna da işaret etmedi. 
 
Şaşırmış durumdayız” deyenlerin sesleri etrafta işitildi. 2017’nin defterini böyle kapıyoruz. 2018 umutlarımız hurdalık ve iskarto gibidir. 27 yıldan beri hendek dibine kayıyoruz, bu yılki gibi olmamıştı.  Batışımızı durdurabilmek artık elimizde değil. Kimseye güvenmiyoruz diyenler kalabalıktı.
 
Razgrad’ın Yankovo köyünden şair Niyazi M. Makak anma törenine şöyle seslendi:
 
Siz Ölmediniz
 
Gözlerinizde kin, içinizde isyan
Kimliğinizi savunmaktı hedefiniz.
Kim diyor ki öldünüz, o yalan
Ölmediniz ölümsüzlüğü hak ettiniz.
 
Bedeninizde iz bırakan hain kırbaç
Yıldıramadı sizleri ileri yürüdünüz.
Yaşlısı, genci, hatta okul çocuğu,
Hep aynı şeyi çağırdınız – Biz Türk’üz.
 
Bahar ağlıyordu dahi yapılan katliama
Kirli bir atmosferdi teneffüs edilen.
Dur diyordu çağın yüzkarasına
Çığlıklar yükseliyordu gökleri delen.
 
Sen kimsin ki milliyetimizi değiştireceksin
Karşındaki bir ulustur tarihi var olan.
Sen kimsin ki Ahmet’e İvan diyeceksin
Bizi çöplük oyuncak mı sandın ulan?!
 
Şimdi sizlerin aziz aziz hatırası önünde
Hürmetle eğiliyoruz kıymetli şehitlerimizin
Onlar ne kadar öldüler deseler de
Siz ölmediniz, ölümsüzlüğü hak ettiniz.
 
***
 
26 Aralık 2017’de Halkın Hürriyet ve Şeref Partisi Başkanı Doçent. Dr. Orhan İsmailov ve parti yönetimi Kırcaali ili Mogilyane köyünde “Türkan Çeşme” anıt kabrine ve Mestanlı (Momçilgrad) merkezindeki isim değiştirme ve Türk kimliğine silahlı saldırılar esnasında şehit düşenlerin anıtına çiçek ve çelenk koydu. 
 
Dr. İsmailov basın açıklamasında, “Kutsal değerimiz her birimizin kutsal değeridir ve biz her yıl düzenlediğimiz anma törenlerinde hürriyet için ne kadar yüksek değer ödediğimizi anımsıyoruz” dedi.
 
Halkın Hürriyet ve Şeref Partisi heyeti Hak ve Özgürlük Partisi tarafından Mogilyane köyünde okutulan mevlide katılmadı.
 
Aynı gün internet üzerinden bir açıklama yapan HHDP kurucusu Kasim Daş şöyle dedi:
Hak ve Özgürlükler Partisi bizi “birleştiremez!”
Son günlerde çok yorumlanan sözde birleşme ile ilgili olarak Kasim Dal yazılı açıklamada bulundu: “02 Aralık 2017 tarihli bildirisiyle HHDP yönünü belirledi. Hedefimizin açık olduğunu ve bize inandıklarını seçimde partimize oy vererek kanıtlayan 120 000 vatandaşımızı ele vermeyeceğiz, her birine sahip çıkıyoruz. Azınlıkları Bulgaristan siyasi yaşamından yer alması için mücadelemize şaşmadan devam edeceğiz. Biz adımıza demeç verip açıklamada bulunmak için kimseye yetki vermedik.
 
Birleşme” konusuna ilişkin bir açıklama da Demokrasi için Sorumluluk, Özgürlük ve Hoşgörü – DOST partisi Başkan Yardımcısı Mehmet Hoca dan geldi. O, “birleşme ancak DOST çatılı altında olabilir,” dedi.
 
24 Aralık 2017’de Bursa’da yapılan en büyük göçmen örgütü olan BALGÖÇ kurultayında konuşan Balkan ve Rumeli Türkleri Fahri Başkanı Turhan Gençoğlu ise, “Üyeleri Türk olan Bulgaristan’daki politik partilerin hepsini birleşmeye” çağırdı. Bu çağrı Mogilyane ve Mestanlı toplantı ve mitinglerinde destek bulmadı.
***
Bulgar iletişim araçları (medya) HÖH fahri başkanı Ahmet Doğan’ın “yılbaşı mesajını” yorumlamaya devam ediyor. 26 Aralık sabahı çok izlenen “bTV” sabah programına çıkan bilinen sosyolog ve siyaset yorumcusu Andrey Raçev ilginç değerlendirmelerde bulundu.
Lütfi Mestan Hak ve Özgürlük Hareketi (DPS) partisine ölümcül darbe indirdi. Bu darbe HÖH partisinin kalbine çok yakındı.” Söylevine şöyle devam etti:
Boyko Borisov HÖH ve DOST partileriyle pazarlık gibi bir şey yaptı ve bu pazarlık değişik kandırmalarla kuliste yapılmadı. Borisov, evet ben şimdi HÖH partisini kurtarıyorum, fakat siz de şimdi şunları şunları yapmak zorundasınız…”
 
Bu yayında Başbakan Borisov’un Ahmet Doğan’dan “gensoruyu desteklememesini istediği” iki günde ortaya çıktı.
 
Andrey Rayçev, Doğan’ın “şimdiki dönemde GERB’in alternatifi yoktur” sözlerini de yorumladı:
 
“HÖH (DPS) partisi siyasi olarak Boyko Borisov’a bel bağlamış durumdadır ve o bu bağın gelişmesinden çıkarlıdır. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyib Erdoğan sayesinde, Borisov DPS partisine karşı saldırıları durdurdu”
 
Bilinen yorumcu  Andrey Rayçev DOST konusuna da şu yorumu yaptı:
 
“Mart ayındaki erken genelseçimleri anımsayınız. Lütfi Mestan’ın parlamentoya girip giremeyeceği konusu seçim gündemini belirledi. Türkiye ülkemizde bir siyasi parti örgütledi. Sınırda sığınmacılarla tehdit ediliyorduk. Görüyorsunuz işte, Borisov, Recep Erdoğan’ın Avrupa’daki meşru savunuculuğunu elde edince, aracı Büyük Elçi rolünü üslendi.”
 
Borisov ile Erdoğan arasındaki pazarlık şöyleydi: “Sığınmacılar Bulgar sınırını geçmeyecek ve Lütfi Mestanın partisi Bulgar toplumundan tamamen sökülecek.
 
Raçev’ın dediğine göre, “sorunu yaratan Bulgaristan’dı, fakat Bulgaristan hiçbir zaman olayların merkezinde yer almadı.”
***
 
Ne yazık ki, Doğan izlediği hain siyaset çizgisiyle Bulgaristan Türklerini Başbakan Borisov hükümetlerine ezdirdi ve sonunda kendisi de Borisov’a borçlu kaldı.
 
Oysa onun Hak ve Özgürlük Partisinin kurulmasında zerre kadar katkısı olmamıştır. Bu siyasi parti Bulgaristanlı Türklerin sözüm olan “soya dönüş süreci” acılarından ve çekilen zulümden süzülmüş ve doğmuştur. Doğan partinin yönetimine aşılanmış bir ajandır.
 
27 yıldan beri Bulgar siyaset ortamının ana sorunu olan hareketlenmemizin Doğan’ın  şemsiyesi altına toplama çabaları bu defa asla sonuç vermeyecektir.
 
Okuduğunuz için teşekkür ederiz.
Reklamlar