İbrahim Soytürk
Tarih: 12 Mart 2021

“Covid-19” virüsünün İngiliz türü ülkeyi dile getirdi. Sofya’daki Askeri Tıp Akademisi başta olmak üzere, önemli hastanelerin yatak kapasitesinin dolduğu bildirildi. 1 yıldan beri kol gezen virüs en yüksek dalga yaptı. Her gün 100-120 can alırken, tahminler onanın 4 defa artmasını öngörüyor, alınan önlemler henüz beklenen sonuçları vermiyor.

Çek, Macaristan ve Slovenya’dan sonra ölüm oranı bakımından Avrupa’da 4. yerdeyiz.  Vaka oranı da % 4’ten, % 37’ye yükseldi. 2020 Eylülünden beri ilk kez ölüm onanının % 53 oranında arttı. Olay endişe ve korku yarattı. 6 380 kişi hastanelerde, 530 kişi yoğun bakımdadır. Şimdiye kadar bir aileden 1-2 vaka tespit edilirken, yeni durumda aile üyelerinden hepsinin birden hastalandığı durumlar çoğalmış bulunuyor. Huzur evlerindeki durum felaket.

Ülkemizdeki 2 200 000 (iki milyon iki yüz bin) kişiden 800 000 (sekiz yüz bin) vatandaş çalışıyor ve onların % 10’u aşı olmuştur.

Son parti ile ülkemize gelen 31 200 (otuz bir bin iki yüz) Oxford aşısı bir güvensizlik yarattı. Nedeni, Avusturya’da sağlık kurumlarından gelen haberlerde, aşıdan sonra ölüm olaylarından kaynaklandı ve “bu aşının kanda pıhtılaşma yarattığı” iddialarıdır.

Bulgaristan Sağlık Bakanlığı’na bağlı “Milli Operatif Kurmay” (NOŞT)  son açıklamalarında Pleven, Burgas, Küstendil, Sofya ve Blogoevgrat gibi ülkelerde durumun çok ciddi olduğuna işaret etti. Bu illerde haftalık artış oranı % 53’ü bulurken, yeni virüsün daha ölümcül olduğu haberleri de endişe yaratırken, daha ciddi önlemler gerektiği medyada sürekli tekrar ediliyor.

Bulgar Askeri Tıp Akademisi Baş Hekimi General Mutafçiyski,  covid virüsüyle 1 yıldan beri mücadele halindeyiz, 10 bin tıp kadrosunda vaka tespit edildi, ağır kayıplarımız var, yüzlerce hekim ve hemşire evde tedavi oluyor ve daha da büyük bir felaket başımızın üzerinde dönüyor diye konuştu ve büyük tehlikeye şöyle vurgu yaptı.

“Milletimizin tıp yedeklerinin bitme tehlikesi günde oluyor. Tıp kaynakları ya da yedekleri denince yatak sayısı, ambulans sayısını, ilaç ve tıp aletlerini düşünüyoruz. Kadrolarımızda azalma var ve hastalara hizmet edecek onlara sağlık hizmeti verecek kadrolarımız azalıyor.”

Prof.Dr.Gen. Mutafçiyski, herkesin maske takmasını, sosyal mesafeye uymasını, akşamları sofra kurup toplanmalara, gece saatlerinde lokantaların kapatılmasına ve daha birçok önleme titiz uyulması gerektiğini belirtti.

Sağlık Bakanı, Tıp Profesörleri, ilaç ve aşılardan sorumlu devlet görevlilerinin son toplantısı yapılırken, Bulgar Bilimler Akademisi (BAN) Matematik ve Enformasyon Bölümünden Prof. Ognyan Kunçev imzasıyla bir bildiri yayınladı ve “aşı yapılırsa Bulgaristan’da virüs Aralık ayında, aşı yapılmazsa 2022 ortalarında sona erecek” duyurusunda bulundu. (BGNES)

Her birimizi yakından ilgilendiren bu belgeyi aynen veriyorum:
“Model yapıyoruz, virüsle mücadelede uyguluyoruz ve her kişinin uygulamasına yardımcı oluyoruz. Bu maddelerimize ve matematiğe göre, Bulgaristan’da aşı yapılmazsa ve işler şimdiki gibi, tedbirleri bir sıkıp ardından hemen kaldırarak,  devam ederse, covid salgını bizde 2022 yılının ortalarında kalkabilir. Bu süre içinde Bulgaristan’da 10 bin kişi hayatını kaybedecektir.”

“Bulgaristan’da bu güne kadar (11 Mart 2021) 10 500 (on bin beş yüz) kişi öldü. Aşı bulup her ay 100 000 (yüz bin) kişi aşı olursa, en iyi durumda Ekim 2021’de ve en kötü durumda Aralık 2021’de salgın kalkacak ve toplum sakinleşecektir. Bugüne kadar Bulgaristan’da 250 000 (iki yüz elli bin kişi) virüse yakalanmış, fakat hastalığı ayakta, evde geçiren, klinik ve hastaneye uğramayan bilinmeyen bir rakam da var.

“Almanya “Robert Kox” enstitüsü 250 000 vakayı 4-5-6 ile çarpmamızı istiyor. İngiltere ülkedeki vakaları taramak ve skayn etmek için 32 milyar Paund harcamıştır. Bizde bu henüz yapılmamıştır.”

“Bulgaristan’da 1 milyon vatandaş virüsle yüzleşmiştir. Bu 21 milyon kişiden 10 000 (on bini) hayatını kaybetmiştir. Bu pandeminin sona ermesi için nüfusun % 70’inin virüsle yüzleşmesi gerekiyor. Bu zorunlu sayılıyor. 5 milyon kişinin virüsü geçirmesi gerekiyor ki, bu da 50 bin kişinin öleceği demektir. Bu aşı yapılmazsa olacak olandır.

Bulgaristan’da gerekli önlemler alınsa da, Mart ayı için yeni parti aşılar gelmesi beklenirken ve vatandaşlar onlain aşılanma sırasına girerken, Nisan ayı için aşı planı yapılamıyor, çünkü sipariş edilen aşılarla ilgili beklenen sevkiyat bilgileri gelmiyor.”

Bu gelişmeler yaklaşan seçimlerle ilgili gerginleşen ortamda devam ederken, Mart aynın başında meclisin dağıldığı bir ortamda salgının sağlık sistemimizi kırdığı ve ülkeyi felakete iterken, daha sert yaptırımlar, yasaklar uygulayabilmek için sıkıyönetim uygulanmasından söz edilmeyi başladı.

Bulgaristan’da 1972-73 yılında ilan edilmeden sıkı yönetim ilan edilmişti. Vatandaşın yaşadığı bölgeden çıkması yasaklanmış, kamyonlar yalnız sürgün edilenleri taşıyor veya tutuklular “Belene” ölüm kampına götürülüyordu.

1984-1989 yılları arasında Doğu Rodoplar’da, Gerlovo, Deliorman ve Dobruca’da sıkıyönetim uygulanmış ve ordu köyleri ve kasabaları basmış ve zorla Türklerin isimlerini zorla değiştirirken yasaklara uymayanlar tutuklanmış, tartaklanmış ve toplu halde sürülmüştü. Gelişmeleri dikkatle izliyoruz. Yeni durum Bulgaristan’da parlamenter seçimlerin ertelenmesini gündeme getirmiş bulunuyor. Halen aşı pasaportu olmayanlar Avrupa’ya gidemiyorlar.

Bizi izleyiniz.

Okuyanlara teşekkürler.

Paylaşınız.

Reklamlar