BULGARİSTAN’DA TÜRK VE MÜSLÜMANLARIN “ADLARINI DEĞİŞTİRMEK”SURETİYLE UYGULANAN ASİMİLASYONUN 30.YILDÖNÜMÜNDE YAYINLANAN BULGAR GİZLİ ARŞİV BELGELERİ-(1)

        2013 Yılında Sofya’da iki cilt ve 2 bin sayfa olarak yayınlanan, Bulgaristan’ın Komünist Rejim Dönemindeki Devlet Güvenlik (DS) ve diğer kurumların Gizli Arşiv Belgeleri, bu konudaki en son bilgilerdir. Bunlardan seçmiş olduğumuz en çarpıcı olanları tercüme edip yayınlamaya ve neyi kapsadığını anlatmaya devam ediyoruz: (Ömer DORUK)

              ÇOK GİZLİ (1.Cilt-Belge No:83- tarih 28.05.1983 sayfa 391-394)

              “Bulgaristan Türkleri ile karışık evlilikler yapan, İslam Dinini kabul eden Bulgarların Torunlarının Türk-Arap isimlerinin değiştirilmesi. (Başlık)

              BKP (Bulgar Komünist Partisi) MK (Merkez Komitesi)’nin almış olduğu ve Sekreterlik vasıtası ile tebliğ edilen karar gereğince, Bulgaristan Türkleri ile karışık evlilikler yapan İslam Dinini kabul eden Bulgarların Torunları (Pomaklar)’nın, geçen yıl ülkenin değişik vilayetlerinde başlatılan Türk-Arap isimlerinin değiştirilmesi işlemi sonuçlanmıştır.

              Bu güne kadar ülke genelinde karışık evliliklerden oluşan toplam 8689 şahsın ismi değiştirilmiştir. Kırcaali Vilayetinde bu konumda 5625 kişi tespit edilerek, bunlardan 4270 kişinin ismi değiştirilmiş ve bunların da 1659’una yeni adları ile Nüfus Kimlikleri verilmiştir.

Burgas Vilayetinde toplam 1001 kişi tespit edilerek,450’sinin ismi değiştirilmiş. Plovdiv

(Filibe) Vilayetinde 1600 kişi tespit edilerek, bunlardan 1000 kişinin ismi değiştirilmiştir.

Pazarcık Vilayeti, özellikle Yeni Mahalle Köyü’nde bu konumda 463 kişi tespit edilmiştir.

              Belirtilen karışık evlilikler yapan kişiler, Nüfus kayıtlarında- Doğum belgeleri ve diğer belgelerden yapılan araştırmalar neticesinde tespit edilmekte ve sayıları giderek artmaktadır, bu durum özellikle Kırcaali vilayetine özgüdür.Türklerle karışık evlilikler yapan ve Müslümanlaştırılan Bulgarların büyük bir kısmı hızla Türkleşmektedir.Uzun yıllar Türklerle yaşamış ,onların ortamında (Örf-Adetleriyle) ve Müslüman Dininin de etkisiyle bu insanlar Bulgar Milli bilincini yitirmişlerdir.

              İsim değişikliği sırasında, Türkiye’nin yıkıcı etki ve propagandasına maruz kalan Türk milliyetçi ve Fanatik Dini çevreler tarafından desteklendiği anlaşılan bazı direniş olaylarına da rastlanmıştır. Örneğin, Kırcaali Vilayetinde Türk milliyetçisi bir şahıs, karışık evlilik yapmış ve isimleri değiştirilmekte olan kişiler arasında, uygulama yapan MVR (İçişleri Bakanlığı) Görevlilerini öldürmeleri, yeni kimlik belgelerini yakmaları, yangınlar çıkartmaları,

Gösteri ve can kayıpları dahil, sair direniş yolları da kullanılarak, Türkiye ve Uluslar arası Kuruluşların dikkatini çekmek için propaganda yapan kişi mahkum olmuştur.

              Özellikle bu karışık evliliklere taraf ailelerde, isim değiştirmeleri sırasında Bulgaristan Türkleri çok şiddetli tepki göstermektedirler. Bu yıl 20 Mart’ta  Kırcaali vilayeti,

Kran, Kukuryak ve Malkoç köylerinde karışık evliliklerden oluşan ailelerin isimlerinin değiştirilmesi sırasında bir grup şahsın direnişi ile karşılaşılmıştır. Balta ve diğer aletlerle yapılan saldırıda görevli ve yardımcılarının yaralanması üzerine, MVR görevlileri de ateş açmak mecburiyetinde kalmış, bunun neticesinde iki saldırgan yaralanmıştır.Karşı koymalar diğer köylere sıçramadan önlenmiş ve isim değişikliğine  sakin bir ortamda devam edilmiştir.

Yine ad değişikliği işlemi sırasında Burgas Vilayeti, Karageorgiovo köyünde bu yıl

4 Mayıs 1983’te 150 kişilik Bulgaristan Türkünden oluşan bir grup, işlem yapılan ilçe binasını kuşatmıştır. Grup bağırışlarla “Irkçılar,katiller” “Gavurlar,sosyalizminiz bu mu” diyerek ıslıklamalarla,isim değişikliği yapan gruptaki arkadaşları protesto etmişlerdir.

Bu sırada köyün elektrik sisteminde bir arıza meydana gelmiş ve elektrikler kesilmiştir. Gece yarısı bir ahır ateşe verilmiş ve bir Bulgar’ın evi de yakılmak istenmiştir. Aynı köyde duruma hakim olmak için çok hızlı önlemler alınmış,olaylara sebebiyet veren ve organize edenler anında tespit edilmiştir.

Kırcaali ve Filibe Vilayetlerinde karışık evlilikler yapanlardan oluşan bazı grup ve şahıslar ise Vilayet Meclis ve Yetkililerini ziyaret ederek, zorla yapılan isim değiştirmelerini şikayet etmişlerdir. Bu gruplara da usulüne uygun, Partinin politikası ve Devletin İslam Dinini kabul eden Bulgar’la ilgili görüşleri ve neden isimlerinin değiştirildiği anlatılmıştır.

İsim değişikliği sırasında, karışık evliliklere sahip birçok aile ve şahıs evini terk ederek kaçmış ve başka yerlere sığınmıştır. Bir kısım aileler de çalışmak için başka vilayetlere göç etmiştir. Bu arada isim değişikliği sırasında zor kullanılmakta olduğu şeklinde dedikodular da yapılmaktadır. Türk milliyetçileri, Türklere “zorla asimilasyon” yapıldığı şeklinde söylentiler yaymaktadırlar. Parti ve Devlet Yetkililerine, bu konuda şikayet mektupları ve asılsız iftiralar ile isimsiz terör ihbarları yapmaktadırlar.

Gelen istihbaratlardan, ayrı-ayrı şahısların yeni isim değiştirmelerine karşı koymak veya terör eylemleri gerçekleştirmek için patlayıcı madde ve silah aradıkları tespit edilmiştir. Karışık evliliklerde gerçekleştirilen isim değişikliği, Bulgaristan Türkleri arasında bu yöndeki operasyonel çalışmaları zorlaştırmaktadır. Aralarında yapılan açıklayıcı çalışmalara rağmen, bir kısmı hala “zorla asimilasyondan” korkmaktadır, bu da onların göç eğilimlerinin artmasına sebebiyet vermektedir.

İçişleri Bakanlığı Yetkililerinin, Bölge Parti ve İlgili Devlet Kuruluşları ile sıkı işbirliği yaparak, bu yöndeki çalışmaları ve devam edecek isim değişikliklerinin sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilmesi için,  güvenlik önlemlerinin artırılması, Türk milliyetçilerinin faaliyetlerinin ortadan kaldırılması, yeni karışıklıkların önlenmesi, terör ve diğer düşmanca tüm eylemlerin önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir”.

              Bilindiği gibi, Bulgar Devleti Berlin Antlaşması ile kurulduğu tarihten itibaren Devleti Yönetenler, toprakları içinde yaşayan yoğun Müslüman nüfusu ve Bulgaristan Türklerini çeşitli metotlarla birbirinden ayırmaya ve düşman etmeye çalışmışlardır. Birbirinden ayırmak için önce Soydaşlarımızın yoğun olarak yaşadıkları bölgelerden, Bulgar çoğunluğun bulunduğu yerlere sürgün ile bir kısım Bulgarları da Türklerin yoğun yaşadığı bölgelere yerleştirmişlerdir. Savaşlar sırasında Etnik arındırma ve Zorla Din Değiştirmeler de yaşanmıştır. Ancak Müslüman ve Türklerin bu şekilde asimile edilmesinin çok uzun zaman alacağı anlaşılınca Komünist Rejim döneminde,1950-51 ile 1968-78’ yıllarında,Türkiye’ye toplu göç de rejimin arzu ettiği ölçüde Türk nüfusunu azaltamamıştır. Bunun üzerine Bulgar Komünist Partisi ve Bulgar Hükümeti bir dizi gizli kararlarla, zorla isim değiştirmek suretiyle Müslüman azınlığın nüfusunu azaltmaya başlamıştır.1970’li yıllarda Bulgaristan’da yaşayan Müslüman Pomaklar ve Çingenelerin isimlerinin değiştirilmesi ile başladığı asimilasyon uygulamalarına, 1980’li yıllarda Bulgaristan’da ( tek uluslu) bir “Bulgar Sosyalist Devlet” yaratmak sevdası ile devam etmiştir.Burada ilginç olan isimleri değiştirilenlere tercih hakkı tanınmamakta ve Bulgar,Slav ve Hıristiyan isimleri almaya mecbur edilmektedirler,ancak söylemde biz sizin dininize dokunmuyoruz demektedirler. Komünist Partisinin almış olduğu kararlar yönünde, bu defa Bulgaristan’da yaşayan Müslümanların aslında Osmanlı Döneminde zorla İslam Dinini kabul eden Bulgarların torunları olduğu “Tezi” işlenmeye başlanmıştır. Bulgar Bilimler Akademisi (BAN) ve Sofya Üniversitesi bünyesinde oluşturulan bir “Bilim Koordinasyon Kurulu” tarafından sipariş üzerine bulunan, sözde tarihi belgelerle de tez desteklenmiştir.

              Yukarıda ele alınan gizli belgede, ad değiştirmek suretiyle asimilasyonun karışık evliliklerden oluşan (Türk-Pomak) ailelerde nasıl uygulandığı anlatılmaktadır. Hiç bir hukuki dayanağı olmadığı gibi,bütün iç hukuk,antlaşmalar ve temel insan haklarına aykırıdır.  Yani Pomaklar, kendi tezlerine göre Bulgar olduğundan, ilan ettikleri ”Yeniden Doğuş Sürecinde” Özel görevliler tarafından Nüfus kayıtları, Doğum Belgeleri ve diğer belgeler taranarak, tespit ediliyor ve onlarla evlilik yapan Türkler de onlarla birlikte sözde “Gönüllü” isimlerini değiştirerek Bulgar adları aldıkları anlatılmaktadır.

Reklamlar