Ahmet ÇOLAK
Çocuk Susar, Devlet Duymuyor: Bulgaristan’da Sessizlik Suça Ortaklık Ediyor
Geçtiğimiz 30 Mayıs Cuma günü “Svoboden Glas” (Özgür Ses) stüdyosu, yalnızca bir televizyon yayınına değil; aynı zamanda Bulgaristan’ın vicdanına ayna tutan bir yüzleşmeye sahne oldu. Milletvekilleri Larisa Savova ve Mariya İlieva ile Avukat Petya Stamenova, kameralar önünde yalnızca konuşmadı — suçların adını koydu, adres gösterdi ve yüze çarptı.
Konu: Bulgaristan’ın çocukları.
Ama bu ülkenin çocukları artık birer özne değil, nesne konumunda. Oy toplamak için afişlerde kullanılan, ama sokakta dövülen, mahkemede unutulan, kurumlarda kaderine terk edilen çocuklar…
Parlamentonun Sessizliği: Suç Ortaklığı mı?
Çocuklara yönelik şiddeti, cinsel ve psikolojik istismarı araştırmak için önerilen soruşturma komisyonunun reddedilmesi — evet, tam da burada kopuyor vicdanlar.
Kim “hayır” dedi?
Kim “çekimser” kaldı?
Kim bir ileri bir geri dans etti?
Bu, yalnızca siyasi bir manevra değil; ahlaki bir iflasın belgesidir.
Bir milletvekili hakkında pedofili suçlamaları varken, bu meclisten çocukların korunmasına dair tek bir somut adım çıkmıyorsa, ortada yasa değil, gizli bir uzlaşma vardır.
Çocuklar Dövülüyor, Suçlular Korunuyor
Sokakta protesto eden çocuklara polis müdahalesi, üstüne “mütfide” gibi davranan devlet görevlileri…
Ama koltuğunda oturan, hakkında dava açılan bir milletvekili mecliste alkışlanıyor.
Bu nasıl bir çifte standarttır?
Bu nasıl bir hukuk anlayışıdır?
“Paylaşılan Ebeveynlik”: Çocuğu Postacıya Çevirmek
Görünürde “modern ebeveynlik”… Gerçekte ise 9 aylık bir bebeği her iki haftada bir oradan oraya savuran bir hukuk garabeti.
“İki taraf da haklı” denilerek çocuğu bir dava dosyasına, bir kuryeye dönüştürmek… İşte modern Bulgar yasalarının bazı teklifleri bu.
Av. Petya Stamenova’nın sözleriyle:
“Anayasa, çocuğu ve aileyi koruma altına alır. Ama gerçeklikte çocuk yalnızdır. Ne devlet var, ne toplum. Sadece kurum adı taşıyan boş binalar var.”
Dijital Tehdit: 293.000 Sinyal, 9 Görevli
Online çocuk istismarı alanında Bulgaristan dünya sıralamasında ilk 5’te.
Ama bu alanda çalışan kişi sayısı?
Sadece 9.
Araç sayısı?
Sadece 3.
Bu bir ihmalkârlık değil. Bu bir tercihtir.
Çocuğu değil, istismarcıyı koruyan bir tercih.
Kültürel Soykırım: Çocuklar Çalgı Bilmiyor, TikTok’ta Şiddeti Tanıyor
Çocuk artık halk oyununu, resim yapmayı, müzikle büyümeyi bilmiyor. Çünkü kültür kurumları yıkıldı.
Çünkü devlet sadece beton yığınlarına yatırım yapıyor, ruha değil.
Bir Ses Var: “Veliçiye” Susmuyor
Bugün tüm partiler sessizken, bir parti var ki konuşuyor, “Veliçiye”.
Komisyon öneriyor, halkla buluşuyor, çocuklar için kamp düzenliyor, eğitim ve tarih ile çocuklara bir kimlik sunuyor.
Bu artık bir ideolojik duruş değil; ahlaki bir direniş.
Son Söz: Ya Çocukları Koruruz, Ya Bulgaristan Diye Bir Devlet Kalmaz
Sunucu Pello Krıstev’in o çarpıcı sözüyle bitirelim:
“Bulgaristan bombalarla yıkılmayacak. Onu sevecek çocuk kalmadığında yok olacak.”
Şimdi değilse, ne zaman?
Bu bir parti meselesi değil.
Bu bir insanlık sorumluluğu.
Ya şimdi çocuklarımızı koruruz, ya da geleceğimiz yok olur.