BGSAM

Tarih: 01 Eylül 2021

Hüseyin Hafızov:  Cumhurbaşkanı Radev milleti ayrılmaya itiyor ve davranışları da bir saygın devlet adamına yakışmıyor, daha fazla bir lafazan (demagog)  ve popülist tutum alıyor.

Cumhurbaşkanı Rumen Radev’in Mustafa Karadayı ile olan sorununun bir tartışma konusu oluşturduğundan dolayı Hüseyin Hafızov’un söyleşisini taşra medyalarından birinde basıyoruz. Hak ve Özgürlük Hareketi (HÖH-DPS) eski milletvekillerinden olan Hüseyin Hafızov son dönemde aktif siyasetin içinde olmasa da, politik olayları yakından izlemekte ve ülkemizde olup biten olaylara saygın bir ilgi sahibidir.

Söyleşiden bazı bölümleri aynen veriyoruz: “Bulgaristan’da yaşayan Türkler Vatan/Rodina, Anavatan/Mayka Rodina/ Kadim Vatan/Prarodina değerlerini aynı şekilde ve anlamda kullandığımızdan dolayı Cumhurbaşkanı Radev’in ölçüsüz demeçlerinden kişisel olarak etkilenmiş bulunuyoruz.”

Konu siyaset üstü olduğu için yalnız HÖH-DPS partisini ve başkanını ilgilendirmez. Bu, hepimiz içim onur sorunudur. Vatan konusunda Bulgaristan’daki Türklerden hiç birini kimse gücendiremez.”

Manuela Yaneva: Sayın Hafızov Cumhurbaşkanı Rumen Radev ile HÖH-DPS Başkanı Mustafa Karadayı arasındaki “Sizin Anavatanınız Hangisidir?” konulu tartışmaya bakış açınız ve analiziniz nasıldır?

Hüseyin Hafızov: Politikacılar arasında ilk gürültülü kavga değildir bu. Vatan kavramı çok ciddi ve duygu yüklüdür. Bu, Cumhurbaşkanı Rumen Radev’in devirdiği ilk çam da değildir. Ağır bir incitme olarak kabul edilmelidir. Radev, Karadayı’ya karşı olmakla, Vatan ve Anavatan konusunda parti başkanının görüşünde olan, Türk ve Müslüman tüm Bulgaristan vatandaşlarını kapsayan bir büyük/ciddi devlet yanlışı yaptı. Sorunu, modern uygar dünyanın tüm demokratik düşünen insanlarının bu temel değerler etrafında birleşmesini gerektiren ilkesel ve fikirsel temellerinde görüyorum. Bu, şüphesiz hepimizin bir oluşturucu öğesi olduğumuz Avrupa düşünce ve felsefesi ruhundadır. Burada çelişkili bir durum yoktur.

Görkemli tarih, kültür ve maneviyat taşıyanlar olarak, genel Avrupa çerçevesinde içsel rahatsız edici çelişkiler kargaşasına düşmeden, Türk ve Bulgar kültür gelenekleriyle birlikte ve uyum halinde yaşatmayı becerebiliyoruz. Cumhurbaşkanı Radev, Karadayı’ya söylediği sözler ve bulunduğu imalarla milleti ayrılmaya itiyor ve davranışları saygın bir devlet adamına yakışmıyor, aşırı lafazan (demagog)  ve popülist tutum alıyor. Onun “Sizin Anavatanınız Hangisidir?” sorusu, tartışma kabul etmeyen bir gerçek olan, ortak Vatanımızın Bulgaristan olduğuna kuşku düşürüyor. Radev’in, Karadayı’nın Hafızov’un hepimizin, Bulgaristan’da yaşayan tüm etniklerin ortak Vatanı olduğuna gölge düşürüyor. Bu, biç bir kimse adına ve hiçbir kimsenin adından cevabını öngöremeyeceğimiz bir sorundur.  Ona ait olduğunu açıkça beyan eden, bu ülkenin vatandaşlarından her biri Vatanını belirleme hakkına sahiptir. Dahası var, Bulgaristan’ı beğenen ve seven, dış ülkeden gelmiş bir göçmen bile, ülkemizde doğmamış olsa, evraklar üzerinde vatandaş olmasa da, Bulgaristan benim Vatanımdır, Vatanım gibidir ya da ikinci Vatanımdır deme hakkına sahiptir ve biz onun bu duygusal ve kalpten ifadesine saygılı olmalıyız. Şu somut durumda, ben ve sorunu yorumladığımız arkadaşlarım, Radev’in sözlerini, Bulgaristan’ın kendimizi evimizde hissedecek ve burada bu topraklarda geleceğimizi güvence altında duyumsayacak kadar, yüzde yüz Vatanımız olmadığına bir uyarı olarak algıladık. Kendisini, Bulgaristan’a ait olduğumuzu sorgulayacak kadar güçlü hisseden kimdir? Sorun budur. Yorumlarımda yanılıyorsam, Cumhurbaşkanı Radev haksız olduğumu kanıtlasın ve bunu yapamıyorsa yalnız Sayın Karadayı’nın önünde değil, kendisini gücendirilmiş hisseden hepimizin önünde özür dilemelidir. Vatanımızın neresi olduğunu ve bizim için Vatan değerinin ne olduğunu iyi bilen pek çok etnik Bulgar’ın da olayı böyle kavradığı bilinmelidir. Yüzbinlerce Türk ve Müslüman Bulgar vatandaşı da aynı düşüncededir.

Sizin ve şu “yüzbinlerce” vatandaşımızın Vatanı neresidir? Sizi gücendirmeden tabii, sorum şudur: Bu konuda siz neden bu kadar hassasınız?

Hüseyin Hafızov: Sorunuza teşekkür ederim. Her şeyden önce Bulgaristan’da yaşayan Türklerin ve Müslümanların düşünme biçimini, kültür kodlarını ve halk psikolojisini bilmeniz gerekir.

Bulgaristan’ın Vatanımız olduğunu ve öyle kalacağını hep aynı anlamı taşıyarak ve tartışmasız pekiştirmem için bana olanak tanımak amacıyla böyle bir soruyu iyi niyetli yönelttiğinizi çok güzel anlıyorum.

Cumhurbaşkanı Radev’in Karadayı’ya soru yöneltme şeklinde, ülkedeki politik partilerden birinin başkanı olan bir politikacıya bulunduğu duygu ve görüşleriyle ilgili kabul edilemez telkinde, büyük dozda incitme yaşandı.

Unutmayınız, Bulgaristan’da yaşayan Türklerin, Pomakların, Romenlerin, Ermenilerin ve diğer etnik grupların, ayrıca kuşkusuz Bulgarların da Vatanının adı Bulgaristan olduğundan kimse şüphelenemez ve şüphelenmemeliyiz. Bulgaristan bizim Vatanımızdır ve bu konuda hiçbir vesileyle siyaset yapılmasını kabul etmiyoruz. O, kuşku içermeyen, politika üstü bir sorundur. Bu konuda hassasiyetimiz olağanüstü büyüktür, haksız yere gücendirilmemiz bir yana, şaka yapılmasına dahi tahammülümüz yoktur.

Vatanımıza beslediğimiz samimi hislerimizden, bağlılık ve özverimizden şüphelenmeyiniz. Burada doğuyoruz, okuyoruz, hayata hazırlanıyoruz, çalışıyoruz, nesillerimizi burada yetiştiriyoruz,  yaşam şeklimizi örgütlüyoruz, değişik vesilelerle bayram ya da matem ediyoruz, sevdiklerimizin na’şını bu toprağa veriyoruz. Bizi doyuran, huzur veren, koynuna alan, dayanak ve güven veren Vatan toprağımızdır. Her parçasının canımızdan kıymık olduğuna inanınız! Bulgaristan’da dünyaya gelen bir Türk, şartların zorlaması sonucu dünyanın neresinde bulunursa bulunsun, bir Bulgar gibi o da, memleket anılarını ve güzelliklerini hep beraberinde taşır. Türkiye’deki soydaşlarımıza “Memleket neresi?” sorulduğunda, alınan cevap her defasında Vatan yani Bulgaristan’dır ve ardından Şumen, Silistre, Kirkovo vs gelir.

Cumhurbaşkanı Radev ile Karadayı arasındaki bu tartışmanın çıkış noktası nedir?

Hüseyin Hafızov: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın Mustafa Şentop ile Mustafa Karadayı görüşmesinde Türkçeden çarpık bir çeviriden çıktı. Cumhurbaşkanı, doğru olmayan çeviriden ya yanılmış ya da bu çarpık tercümeye atıfta bulunarak, konuyu kötü niyetle kullanma kararı almıştır.

Cehalet veya kötü niyet, bilemiyorum, fakat cumhurbaşkanı nesnel görüşünü hazırlamak amacıyla, dikkatle tercüme edilmesi için, Türkçe orijinal metni anında istememiştir. Onun bunu yapmaması, konuşmasında Türkiye’ye Vatan değil, Anavatan diyen Mustafa Karadayı’nın haksız olarak suçlanmasına kadar uzadı. Şimdi Karadayı’nın ne demek istediğini anlayalım. Karadayı’yı savunuyorum, çünkü onun ifade ettiği görüşler Bulgaristan’da yaşayan Türklerin hepsi tarafından paylaşılıyor. Unun kullandığı ifade, Türk kimlikli Bulgaristan vatandaşı olan binlerce toplum eylemcisi ve politikacı tarafından kullanılıyor. Karadayı, daha önce birçoklarının söylediğinden farklı olan bir şey dile getirmemiştir. O, Bulgaristan bizim Vatanımızdır, Türkiye ise, bizim kadim vatanımız yani dede ve atalarımızın, varoluşumuzla ilgili geçmiş zamanlara bağlı tarihsel köklerimiz, doğduğumuz coğrafya ve asırlar içinde kendi istediğimiz şekilde özgün dönüştürmeyi başarabildiğimiz, öz bakımından emsalsiz, etnik ve dini kültürümüzden bir parçadır, demiştir. Türkiye ile uzaktan yakından ilişkisi olmadığını ve güya “soya dönüş sürecinin” bir savı olan, Bulgaristan’da Türk yok ve kendilerine Türküm diyenler ve Türk bilinçli olanların hepsinin Türkleştirilmiş ve İslamlaştırılmış Bulgar olduğunu iddia etsek, tarihsel gerçeklik çarpıtılmış olur. Bu iddiaların hepsi yalandır. Öyle ki, Anavatan konusunda bizi yönlendiren bir tarihsel duyarlılık var, birçok vatandaşımızın bir sürü olumsuz neden yüzünden Türkiye’ye dönmesi ve memleket sevgisiyle dolup taşan Bulgaristan’la bağlarını koparmadan, orada ev kurmaları bu duyguları güçlendiriyor.

Asırlar önce atalarının geldiği topraklara Anavatan dememizin kınama neresinde?

Hüseyin Hafızov: Türkiye’yi ziyaretimde, bu tarihsel kökleri sıkça hatırlıyorum ve günümüz problem ve davalarını çözme vesilesi arıyoruz. Bulgar vatandaşı olarak, Vatanımız Bulgaristan’ı temsil ederken, fikirlerimizi öne sürüyor ve iyi ikili ilişkiler için çalışıyoruz.

HÖH-DPS Başkanının sözlerini okudum, harfiyen ve anlam olarak çevirdim, eleştiri ve kınama hak eden bir şey görmedim. Bulgar medyalarındaki tercüme tam olmadığı gibi yanlıştı. Bulgaristan’da yaşayan Türkler Vatan, Anavatan ve Atavatan sözlerini aynı şekilde ve anlamda kullanıyor, bundan dolayı Cumhurbaşkanı Radev’in ölçüsüz konuşmalarından kendimizi şahsen gücenmiş hissediyoruz.

Birçok defa karşılaştırma yapıldı ve yüzyıllardır Moldova ve Ukrayna’da ikamet eden Bulgarlar sorunu konu oldu,  fakat üzerinde düşünmek için bir örnek daha sunmak istiyorum.

Son yıllarda sayıları yüzbinleri aşan Bulgar vatandaşı dünyanın değişik devletlerinde ebedi yaşamak ve çalışmak için yerleştiler. Onlardan bir kısmı Bulgaristan’a dönmeyecek, evlatlarını yurtdışında doğurup okutuyor ve yetiştiriyorlar.

Birkaç kuşak ve yüzyıldan sonra, İsveç ve Almanya’da yaşayan, etnik Bulgarlar dillerini, kimlik, öz bilinçlerini ve Bulgar vatandaşlığını koruyan veya ondan vaz geçmiş olmalarına bakılmaksızın,  Bulgaristan’ı Anavatan yani dedelerinin ve atalarının Vatanı ilan edip, doğdukları, yaşamaya devam ettikleri ve kendi yeni yaşam tarzını geliştirdikleri ülkeye ise, Vatan dediklerini düşünelim. Onlara bu hakkın tanınmasını reddeden veya bu duyumsama ve algı için onlara küsen birisi ortaya çıkabilir mi?

Görüldüğü üzere, sizin için olduğu gibi, azınlıkların diğer temsilcileri için bu konu güncelmiş. Ne gibi sonuçlar çıkardınız?

Hüseyin Hafızov: Siyaset üstü olan bu konu yalnız HÖH-DPS partisini ve onun Başkanını ilgilendirmez. Hepimiz için onur sorunudur. Vatan konusunda Bulgaristan’da Türklerden herhangi birini kimse gücendiremez. Vatanımızın neresi olduğu konusunda kuşkumuz yoktur ve bu konuda hiçbir kimsenin ne biçimde olursa olsun bizimle alay etmemesini istirham ediyorum. Bulgaristan’a olan sadakatimize her zaman bağlı kalmamıza rağmen, yüzyıllar içinde yaşanan, birçok sosyo-kültürel ve tarihsel nedenler bilincimizde bunu oluşturmuş ve yerleştirmiştir. Cumhurbaşkanı Radev Bulgaristan Türkünün düşünme biçimini, duyumsamalarını ve profilini ya bilmiyor ya da belirli bir hedefle lafebeliği yapıyor.

Bu olayda Mustafa Karadayı’ya karşı adil olmayan bir tutum var ve bu onun tez ve konumunun duygusal bir biçimde savunulmasına neden olurken, büyük bir parti ve siyaset üstü vatandaş kitlesini onun lehinde birleştirip pekiştirebilir.

Bu, HÖH-DPS partisi için başat seçim önü konusu olabilir, çünkü güya “soya dönüş” gibi çok zor dönemlerde de olduğu gibi, bizim kendimizе kategorik olarak izah edebildiğimiz ve güya her zaman ve önem gösterdiğimiz bu kadar temel bir konuda toplumumuzda hala aydınlanmamış hususlar olsa gerek.  Cumhurbaşkanı Radev inanmak istemese de, Bulgaristan’ın bizim ortak evimiz ve Vatanımız olduğunu git gide daha sık iddia edecek, yüksek sesle ifade edecek ve kanıtlayacağız.

Bu arada, siz, Mustafa Karadayı’nin halkla buluşmalarında, sohbet ve demeçlerinde, özellikle de miting konuşmalarında Vatan ve hangi Vatan’dan söz ettiği ve hangisine vurgu yaptığına ilişkin bir yoklama yapabilirsiniz.

Sadece Karadayı’yı değil, Vatan konusunda kimi olursa olsun suçlayan ya da incitenlerin hepsi bizi derin gücendirdiklerini ve bunun milletin bütünlüğüne ve ortak hedefimiz olan halkın daha gönençli, mutlu mesut yaşamasına ve devletin gelişmesine olumsuz etki yaptığını bilmelidirler.

Şüphelerimizi ve ayrılıklarımızı aşmaya ve Vatanımız Bulgaristan’da barış, refah ve ilerlemeye çağrıda bulunuyorum.

Sonunda, Cumhurbaşkanı Radev’in de okuyacağı umuduyla, okurlarınızı, hemşerimiz, hayata gözlerini yummuş, sevilen Burgaz şairlerinden Recep Küpçü ’den bir şiirle okurlarınızı kutlamak istiyorum.

Bulgaristan

Yabancı değilim
Bulgaristan
Yabancı değil tozduğum
Yollarım
Mezarlarına ellerimle
İndirdiğim
Babam ve annem
Senin toprağındadır
Bulgaristan
Yabancı değilim ben
Türkoğlu Türk’üm!..

HÖH'ün 29. kuruluşu vesilesiyle Mustafa Karadayı'nın kutlama mesajı - Mestanli Bölgesinde iLk Ve Tek Resmi Köy Sitesi Gruevo.Com   Hüseyin Havızof - BAL-TÜRK

HÖH Başkanı Mustafa KARADAYI      –     Hüseyin HAFIZOV

Reklamlar