Hala ayakta olan köylerden biri olan Panaretovtsi köyünün 80 yıllık okumaevi, bölgenin lezzet tarihini bir kitapta toplamaya karar vermiş. Amaç, lezzet mirasını gençlere aktarmaktır.

Panaretovtsi köyünün “Probuda-1938” isimli okumaevi üyeleri, projeye “Sliven bölgesinde lezzet yolculuğu” başlığını vermiş. Amaç, kendi bölgelerinde geleneksel tatları korumak ve popülarize etmektir. Aslında okumaevi üyeleri, sadece yemek tarifleri toplamayacak, aynı zamanda bu bölgeye has yemeklerin izini de sürecek.

Otantiklik, geçmişte olduğu gibi yemek yapmaya devam eden daha yaşlı kadınlar tarafından korunacaktır – diye anlatıyor projenin finansmanını üstlenen Sliven Kamu Bağış Fonu Başkanı Dora Kurşumova. Panaretovtsi köyünden 90 yaşındaki Penka Slavova, 80 yaşındaki Donka Petrova ve Radka Peyçeva, eski yemek tariferini biliyor ve torunlarına aktarıyorlar. Burada asıl amacın, gençlerin, E-kodu ve katkı madde içermeyen, eski usullerle hazırlanan yemekleri tatmak ve günümüz hamburger ve diğer yapay gıdalarla kıyaslanması değil midir? 

Panaretovtsi köy sakinleri, Sliven bölgesine has olup günümüze kadar ulaşan yemeklerin tariflerini korumuş ve nesilden nesile aktarıyorlar. Boşalan birçok köye nazaran bu köyün nüfusu 350’yi bulurken ana okuldaki öğrenci sayısı 30, orta okulu öğrencileri ise 15’i buluyor.

Peynirli çörekler, mlina dediğimiz bir tür tuzlu ve tatlı pide, üzerine tatlı şurup veya süt dökülen peynirli börek, süt ve maya yerine kesilmiş sütün kullanıldığı akıtma (krep) gibi yemekler köyümüze has lezzetlerdir. –diye devam ediyor Dora Kurşumova. Bir zamanların lezzetleri olan gözleme ve rısenitsa dediğimiz ve aynı zamanda da belirli günlerde, mesela ailede bebek doğuduktan sonra hısım ve akrabalara ikram edilen tatlı bulgurdan yapılan ve “ponudi” adı verilen yemek de burada hazırlanıyor. Yerli halkımız farklı tatlı ve reçeller hazırlıyor, çünkü bu bölgede sebzecilik ve meyvecilik iyi gelişmiştir. Örneğin şeftali reçeli, çevizli veya bademli mavi erik reçeli, önce tatlı şıraya bandırılıp güneşte kurutulan meyvelerden hazırlanan hoşaf vs. 

Okumaevi üyeleri mümkün oldukça daha fazla otantik yemek tarifi toplamak amacıyla gelenekleri iyi bilen kişilerle görüşüyor ve onlarla sözüm ona yemek anketleri yapıyorlar. Böylece ekmeğin hangi tahıldan yapıldığına, nasıl karıldığına, gıdaların uzun süreliğine muhafaza edilmesine dair bilgiler topluyorlar. Bunun dışında da yemekler, günlük ve bayramlık olmak üzere ikiye ayrılacak.

Yemek tarifleri, hazırlanış teknolojilerle birlikte kitapta yer alacak, sadece kaç kaşık ve kaç bardak malzeme değil de, hazırlanış şekli de yer alacak. Örneğin Byala köyünde bir kadın gözlemelerin hazırlanmasını çok iyi anlatıyor, mesela üzerlerine sıcak tuzlu su serpiyor ki, kızarttıktan sonra gözlemeler yumuşacık kalsın, diye. Tek sözle çok ilginç incelikler var ve yemeğin tarifine göre hazırlanması yeterli değildir. Bazı şeyler zamana bırakılmış ve işte bu inceliklerin nesilden nesile aktarılması gerek, lezzet hikayesinin ailede kalması için. 

Yemek tarifleri kitabının yanısıra, bölgeye has yemekleri tanıtmak amacıyla yemek festivalleri de düzenlenecek. Örneğin, Sliven ve Yambol arasında Kruşare köyü var, buradan 4. ile 7. sınıf arasındaki çocuklar özel günlerde yapılan ekmekler hazırlayacaklar, ekmeklere özel süslemeler yapacak ve taş fırınlarda pişirecek.

İnsanların, Sliven bölgesinden yemekleri tadabilmeleri amacıyla, yemek kitabının yıl sonuna kadar kitapçılarda satışa sunulması bekleniyor.

 

Çeviri: Şevkiye Çakır, BNR

Reklamlar