Semra YUSUFLAROĞLU
Tarih: 26 09 2020

Son yıllarda emperyalist dünya iki noktada toplanıyor. Birisi Yakın Doğu diğeri de Balkanlar. Konuyu doğru anlatmaya çalışanlar, Balkanların göbeğinde bulunan Makedonya konusunda dünya basınında çıkan yazılar üzerinde bir anket yapmışlar. Cevabı aranan soru: “Makedonya kimin toprağıdır?”

Makedonya Türklerindir” en sık rastlanan cevap.
İkinci yerde “
Makedonya Yunanlarındır!”
Üçüncü yerde “
Arnavutlarındır!”,

Son aylarda “Avrupa Birliği’nindir” ve en sonunda da “Amerika Birleşik Devletlerinindir!” cevabı dikkati çekerken, diplomatik kavga konusu olan “Makedonya Bulgarlarındır!” meselesi de, çözüm bekleyen ve uluslararası platforma taşınan bir sorun olunca, son zamanda her çorbada bizim de tuzumuz olsun diyen Fransa Cumhurbaşkanı Em. Macron Sofya ile Üsküp arasında arabulucu olmayı kabul etmiş bulunuyor.

Olayın ateşli güncelleşmesi nedenlerinden biri bu yılın Aralık Ayında Kuzey Makedonya Cumhuriyeti  (KMC) hükümetinin AB üyeliği dosyalarının Brüksel’de açılmaya başlamasıdır. 27 AB ülkesinden birisi “KMC’nini AB’de işi olmaz” derse, dosyalar kapanacak ve ne zaman açılacağını bir Allah bilir.

Beliren gerginliğe dökülen son benzin varili, Bulgaristan Dış İşleri Bakanlığı’nın Brüksel’e gönderdiği Memorandum oldu. Aslında Brüksel yöneticileri “elimizdeki belgeler üyelik dosyasını açmamız için yeterli” yeni bir belgeye gerek yok, haberlerini yaysa da, Bulgar makamları bizim aramızda 4 konuda anlaşmamız gerekiyor, daha doğrusu Makedonya aşağıdaki dört konuda Bulgar görüşünü kabul edecek ve olay resmileşecek, diyor. Nedir bu konular?

1) Makedonya ile Bulgaristan’ın ortak tarihi olduğu konusu.

2) Makedonların kendi anadili ve resmi dili olmadığı konusu ki, Bulgar makamları Makedon dilinin Bulgar dilinin bir “lehçesi yani yerel halk ağızı” olduğunu iddia ediyorlar. Bu olay önemli, AB üyeleri forumlarda kendi resmi dilleriyle konuşup yazıştıklarına göre, bu durumda Makedonların Brüksel’le temaslarda Bulgar dilini kullanmaları gerekecek ki,  Bulgaristan hükümeti bu konuda bir ücret (dil ücreti) talep eder mi bilemiyorum.  Örneğin halen Bulgaristan’da azınlık dillerinde eğitim öğretim, kadro yetiştirme işleri askıya alınmıştır ve azınlıklardan devlet ve topluma yararlı kadro yetişmiyor ve bu 100 yıldır böyle devam ediyor.

3) Dili olmayan Makedonların kültürü ve gelenekleri de olamayacağına göre, tarihleri olmaması da doğal ve dili, dini, kültürü ve tarihi olmayan Makedonların Milli Kimlikleri de olmadığı iddia ediliyor ve hatta Bulgar basını “Makedon milletinin 1944 yılında Komintern ve Stalin tarafından suni yaratılmış bir millet olduğunu” yazıyor. Tabii böyle bir “milletin” Avrupa Birliği ailesinde ne işi olur sorusu hemen ardından gelse de, KMC’nin bu “acınası” durumuyla NATO üyesi olabilmiş ve AB Balkanlar gözdesi olmayı başarmıştır.

4) Bu çok kızışmış meselenin bir yanı daha var. Bulgaristan’da yaşayan Makedon azınlığın milli kimliği konusudur. 1945’ten beri Güney Batı Bulgaristan’da yaşayan bu vatandaşlar kendi dillerinde okul görmemiş, hep Üsküp Radyosu dinlemişler, TV programlarını da Ştip TV, Üsküp TV ve Belgrat TV üzerinden izlemişler. Makedonya basılmış gazete, dergi, kitap okumamışlar. Ama her akşam “Jolta” ve “Grapa” marka Makedon rakısını Makedon usulü ızgara sucukla yudumluyor ve Makedon şarkıları söylüyorlar. “Biz Makedon ve eşeğimizi çamurda bırakmayız!” diye yüksek sesle haykırıyorlar. Makedonları Bulgarlardan ayıran çok büyük bir özellik var ve belki de bu özellik bu iki halkın aynı tarihi paylaşmadığına kanıttır. En sıradan bir Makedon kafasına girsen ve başına dikilen garson, “kaç köfte?” demeyecektir.

“Evet, Söyleyiniz!” diyecektir. Cevap, “Yarım kilodan başlar, yarım kilo, bir kilo, iki kilo!” Masa başındakilerin sayısına göre özel hazırlanmış et siparişi verilir. Masa kültürü farklı olan insanlar aynı soydan değildir. Hatta milletleri sofralılar ve sofrasızlar diye ikiye ayırabiliriz. Bulgar’da böyle bir kültür yok. Kültürleri farklı olan insanların, dilleri ve medeniyetlerinin, dolayısıyla tarihlerinin farklı olması doğaldır.

Bulgar edebiyatında iz bırakmış Nikola Vaptsarov gibi, faşist Bulgar çarı tarafından kurşuna dizilmiş yürekli şairler de, Makedon ruhlu oldukları için ders kitaplarından çıkarıldı. Politik ve kültür sahnesinde yalnız Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı, Osmanlıya karşı savaşmakla ünlenmiş, Türk düşmanı VMRO lideri Krasimir Karakaçanov ve AB milletvekili “sise havlayan it” “Angel Cambazki” kaldılar. Bulgarların kendilerindeki öfke ve nefretten duman çıkmaz olunca, Savunma Bakanı Kr. Karakaçanov o kadar ileri gitti ki, bir defa “Makedonlar Bulgar’dır diye diye ağızı eğirildi” ve bu yalan topunu yuvarlaya yuvarlaya dağının tepesine çıkarmaya çalışırken bir defa yalnız kaldı, ikincisi de Makedonları Bulgarlara düşman etti. Bir de KMC’de Makedon’dan sonra nüfusun % 25’ı Arnavut, % 5’ü Türk, Sırp, Boşnak vs.

Şu Sofya’da “adalet” uğruna başkaldıranların “Başsavcı İvan Geşev’in istifa!” istekleri devam ederken bir de mahkemede süregiden Makedonlardan ve Arnavutlardan resmen Bulgar yapma davası var. 2017’de Sofya’da Boyko Borisov’un temsil ettiği Bulgarlarla faşist ve ırkçı Bulgarların ortak hükümet sofrası kurulurken ve başköşede yer almaya davet edilen VMRO lideri Kr. Karakaçanov’a “buyurun efendim, isteğinizi alalım” dendiğinde, “Bulgar vatandaşlığı, kimliği, kırmızı uluslararası pasaportu verme (satma) işlerini bana verirseniz, bu iş olur!” demişti.

Bulgaristan’da 1 yılda 49 bin küsur doğum oluyor.

Karakaçanov’un kurduğu “Bulgar kimliği satma şubesi” 2017-2019 yılları arasında 120 bin Makedon ve Arnavut’u Bulgaristan doğumlu, ana babası Bulgar, adresi sabit, Bulgaristan’da yaşayan, Bulgaristan’da yetişmiş, Bulgar ordusunda askerlik yapmış kâğıt üstünde “hakiki Bulgaristan Cumhuriyeti vatandaşı” yaptı ve bu iş için milyonlarca Avro ücret aldı. Bulgaristan’da sahte darphaneler çalıştığını işitmiştik de, Demek istediğim suni milli kimlik yaratan Kominternden sonra Kr. Kaçanov gibi Bulgaristan Başbakan Yardımcıları ve bakanlarıdır. 100 yıldan beri bu durumda değişen bir şey yok. Bir baktın sahte Makedon üretiyorlar, bir bakmışsın suni Bulgar üretiyorlar. Devlet Makamları kuluçka makinası gibi Makedon yumurtasından Bulgar, Bulgar yumurtasından Makedon çıkabiliyor. Hatta Arnavut kimliğinden de Bulgar oluyor. Al birini vur birine. Bu işleri yürüten ve yöneten kişi Bugün Bulgaristan Savunma Bakanıdır. Dava görülüyor. Ne var ki, su akarken bakırlarını dolduranlardan hesap soran yok, dönmüş ve kıyıya vuran balıkları toplanıyor.

Bir de memleketimizi pafta pafta satanlar var. Onlar da iktidardadır. Amerikalılar, Kuzey Karadeniz sahilimizde Kavarna’ya askeri hava üssü ve füze rampa tesisi kurmayı,  Varna’ya da askeri deniz-denizaltı üssü açmayı hayal edeli, Ruslar hemen Güney Karadeniz kumsallarımıza ve şehirlerimize yöneldiler. 2017’den beri Karadeniz sahilimizde en fazla arsa satın alan yabancı Viktor Medveçuk’tur.  O, eşi üzerine kurduğu 5 şirket aracılıyla ve Güney Kıbrıs’taki Of Şor Bankalar üzerinden alış veriş yaparak, Bulgaristan Karadeniz kıyısından 23 hektar toprak satın aldı. Medveçuk, Ukrayna Meclisinde milletvekilidir. Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin’in nikâh şahidi ve yakın dostudur. Bu arsalar Nesebır, Pomorye ve Sozopol ve Ahtopol sahil bölgelerinden seçilmiştir.

Bu durum vatandaşı ciddi ciddi düşündürmeye başladı.

Biz bir yandan memleketin Doğu kısmını Ruslara, Ukraynalılara ve Amerikalılara süresiz satarken, yarın Karadeniz sahili kumsal sız kalabilir. Ruslar “Kamçiya” bölgesini, “Rusenets” ve “NEFTOHİM” koylarına el atmış, Primorsko şehrinde semtlerinden fazlasını satın almıştır. Memleket topraklarımız baştanbaşa yabancılara satılırsa biz hangi memleketin vatandaşı olacağız? Yabancı toprağına “vatan” denir mi?

Hem de kendi topraklarımıza sahip çıkmazken, gerektiği gibi işlemezken, Makedonya işlerine neden karışıyoruz? Yoksa memleketin karma bölgelerini artık Bulgaristan’dan bir parça saymıyor musunuz?

Trakya semalarında “Engerek yılanı 2020” hava tatbikatı başlamış. Bu uçuşlar için Pentagon “F-16” uçakları göstermiş. Uçaklar Bulgaristan’da kalacak ve askeri pilotların maaşları ABD pilotlarının maaşlarının yarısından fazla olacakmış.

Basının tartıştığı konulardan biri, Bulgaristan’da artık 4 ABD hava üstü kurulmuşken, Rusya Karadeniz kıyısında kapatılan arsalara Rus askeri hava ve kara üssü kurulabilir mi? Eğer kurulursa Rus pilotlar “Kamçiya” Rus tesisinde ve “Rosenets” Ahmet Doğan deniş köşkünde kalabilir önerileri çıktı. Yani hazırlıklar tamamlanmış durumdadır.

1941 ile 1944 yılları arasında Amerikan ve İngiliz askeri uçakları Sofya kentini, Karlovo “Marinp Pole”askeri hava üstünü ve Gorna Oryahovitsa vb. kentini bombalarken Alman “Meserschmit” uçaklarıyla savaşmıştı. Bu hava savaşlarında 159 Amerikan ve İngiliz pilot hava savaşında ölürken, 28’ı kayıplara karıştı, 69’u da aldığı yaralardan hastanede vefat etmişti. 333 Amerikalı er ve subay esir düşmüş 185 bombardıman uçağı düşürülmüştü.

Bu savaş esnasında olan Bulgaristan halkına olmuş, Bulgaristan nüfusundan 4 208 kili bombardımanda telef olmuş, 4 744 kişi de hastanelik edilmişti. 12 657 bina yıkılmış, 26 Bulgar uçağı düşürülmüştü.

Savaştan sonra geçen 75 yılda, önce 2 devlet arasındaki diplomatik ilişkiler 10 yıl boyunca kesilmişti. Sonra ABD adım adım ilerledi. Önce, hava savaşlarında can feda eden Amerikan pilotlarına Sofya’da Amerikan Büyükelçiliği avlusunda anıt dikildi.  Ardından Bulgaristan’a silah satmaya, talim alanları donatmaya, mühimmat depolanmaya, uçak alanları genişletmeye ilerlerken, işler ortak askeri hava tatbikatlarına kadar uzamıştır.

Bu tatbikatın yapıldığı günlerde Savunma Bakanı Kr. Karakaçanov faşist boynuzlarını uzattı. HÖH partisi milletvekillerinin de oylarıyla meclisten “gönüllü askerlik yasasını” ilk görüşmede geçirdi. Bu yasaya göre lise öğrenimli Bulgar gençlere 6 ay gönüllü parasız askerlik, subay rütbesi, yedek subaylık, paralı asker olma hakkı ve yükseköğrenimine devam etmek isteyenlere de burs öneriliyor. Lise öğrenimi şartının koşulması azınlıkların bu defada silahlı güçler dışında bırakıldığına işaret ediyor.

Bulgar komünistlerinin, bugünkü sosyalistlerin (BSP) gazetesi “Duma” sayfalarındaki haber ve yorumlarda, Bulgaristan ve Yunanistan’da Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı silahlanmaya devam ettiğini görebiliyoruz.

Yunanistan “F-35” uçaklarından alabilmek için Pentagon’un ayağına düşmüş durumdadır. Ayrıca ABD’nin Batı Trakya’nın göbeğinde Dedeağaç’ta bir üs kurması, aynı gazeteye göre Adana İncirlik üssündeki “atom bombalarını” Dedeağaç’a taşıdığı uzun uzun anlatılıyor. Kuşkusuz bu atom bombalarının gölgesinde kimsenin rahatı olmaz, Balkanların huzuru kaçar.

Her geçen günle vatan kavgasına biraz daha yaklaştığına inanmaya başladım. Ruslar satın aldıkları Bulgaristan topraklarına üs kurduklarında cephe birbiri içine girmiş olacak…

Okuyanlara teşekkürler.

Şu gözle görülmeyen “Covid 19” aslında gözle görülmeyen düşman. Sağlık bakanlığının kurallarına uyalım. Bulgaristan’da da salgın okulların açılmasıyla sınıfları karıştırmış, öğrenci ve öğretmenlerden hastanelik olanlar var. Her konuda sorumlu davranalım. Sağlık malzemesi için devlete, kliniklere, muhtarlıklara başvurmak dilencilik değildir. Gururlu olalım.

Paylaşınız.

Reklamlar