Fransız yazar Jil Kapel’in “Le Prophète et la Pandémie” (Peygamber ve Pandemi) başlıklı yeni kitabı çıktı. Bu eserde, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın küresel İslam topluluğu Ümmet’in yeni lideri olduğu haber veriliyor.
Bu eserden bazı alıntılar seçtik.
Türkiye “İslam düşmanlarına” karşı ideolojik mücadele veren bir ülkedir. Birleşmiş Milletler Teşkilatı (BMT) 75. Dönem toplantısına başkanlık eden Türk diplomat Volkan Bozkır’ın önerisini kabul eden BMT İslam düşmanlığı kurbanlarını “İslam Düşmanlığına Karşı Uluslararası Gün” de anacak.
BMT Genel Sekreteri Antonio Guteriş “İslam düşmanlığı salgınını” kınadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan “İslam düşmanlığı kurbanları” statüsünün kabul edilmesinde direndi.56 Müslüman devlet, Filistin’in de katılımıyla bu konuda bir konferans düzenlediler.
24 Temmuz 2020’de Başkan Erdoğan Aya Sofya’yı yeniden cami olarak ibadete açtı. Batıdan bir tepki gelmemesi zamanın bu açılışa uygun olduğuna kanıt oldu. Asya’nın Avrupa kapısı olan, ABD tarafından yüreklendirilen Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) üyeliği iöin görüşmeler yürütülüyor.
İran ve Suudi Arabistan’da farklı olarak Türkiye bir demokrasidir.
“Financial Times” gazetesi Erdoğan’ın hegemonya planlarını analiz eden yazılar imzaladı. Son 15 yılda Türkiye Cumhurbaşkanı Afrika’da kurduğu birlikleri diriltti. 2009’da Türkiye Afrika kıtasındaki Büyükelçiliklerini 12’den 42’ye çıkardı. Erdoğan bu kıtada 20 ülkeyi ziyaret etti. Ankara önümüzdeki birkaç yılda Afrika ülkeleriyle ticaretini 2 kata çıkararak 50 milyar Dolara ulaşmak istiyor ki, bu AB ülkeleriyle dış ticaretinin üçte birine eşittir. Yine “Financial Times” Türkiye’nin Balkanlar’ı da “savaş alanı” ilan ettiğini kaydediyor. Osmanlı imparatorluğu döneminde bu ülkelerin hemen hemen hepsi İstanbul’dan yönetilmiştir.
Ankara’dan Avrupa geliyor:
Almanya, Fransa, Avusturya, Belçika ve Hollanda’daki Türkler hegemonya kurmaya ayak oluyor. Kafkaslarda Türkiye Azerbaycan’ın Ermenistan’a karşı Yukarı Karabağ savaşını destekledi. Azerbaycan Türkiye ve diğer Müslüman ülkeler arasında İslam koridoru açıldı. Bu savaş Türk silahıyla kazanıldı. En kötü olan da zaten bu oldu.
Fransa’da basılan “Reveue des deux mondes” yayınında feylesof Mişel Onfre medeniyetler arası çatışmanın devam ettiğini ve Başkan Erdoğan’ın İslam cephesini yönettiğini yazdı.
Onfre’ye göre, “Avrupa, darbe indirmede başarılı olan Erdoğan’dan korkuyor. Karabağ’daki zafer bunu bir daha kanıtlamış bulunuyor. Ermenistan’a saldıran Azerbaycanlılar ve Müslüman Türkler bu ülkenin coğrafyadan silinmesini istiyorlar. Bu da medeniyetler arası savaşımın bir ürünüdür. Bu savaşta Müslümanlar geriletilemiyor. Hıristiyan medeniyetinin eşiği olan Ermenistan’daki gelişmeler, Yahudi-Hıristiyan medeniyeti mezarının karıldığına işarettir. ”
Ermenistan mağlubiyetinin, Yahudi Hıristiyan medeniyetine karşı yürütülen savaşlarda ilk büyük yenilgi olduğuna vurgu yapıyor.
“Azerbaycanlı kardeşlerimizin yoğun çabaları sunucu Karabağ göğünü hilal ve yıldız süslüyor. Karabağ üzerinde dalgalanan Azerbaycan bayrağı şehitlerimizin şanlı sembolüdür.” Bu sözler Erdoğan’a aittir.
Türk Generali Adnan Tanrıverdi’nin kurduğu Stratejik Araştırma ve Adalet merkezi “Asrika” İstanbul merkezli olup Afrika ve Asya’dan 61 devleti birleştiriyor. Bu merkeze katılan 12 Yakın Doğu ülkesi şunlardır: Filistin, Irak, Katar, Kuveyt, Lübnan, Suriye, Suudi Arabistan, Oman, Ürdün ve Yemen’dir. Orta Asya’dan katılan 8 devlet şunlardır. Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, KKTC, Özbekistan, Tacikistan, Türkiye ve Türkmenistan.
Bu sıralamaya, Orta Doğu’dan Afganistan, Bangladeş, Pakistan, Güney Doğu Asya’dan Bruney, Endonezya ve Malaysiya. Kuzey Afrika’dan Cezayir, Çad, Fas, Libya, Mısır ve Tunus, Doğu Afrika’dan Cibuti, Eritre, Koroda Adaları, Mozambik, Somayla ve Sudan, Güney Batı Afrika ve Güney Amerika’dan Batı Sahra, Gambiya, Gine Bissau, Mali, Moritanya, Senegal, Siyer Leone, Gviana ve Surinam. Güney Afrika’dan katılan devletlerin sayısı sekizdir: Benin, Burkina Faso, Gabon, Kamerun, Nijer, Nijerya ve Togo. Avrupa’dan katılan ülkeler dörttür: Arnavutluk, Kosova, Bosna Hersek ve Makedonya.
Türkiye’nin yeni büyük bir Osmanlı İmparatorluğu olmak istediği ortadadır. Türkiye Müslüman dünyayı yönetebilecek tek ülkedir.
Türkiye 3 tarafı denizle çevrili bir devlettir: Akdeniz, Karadeniz ve Ege Denizi. Yakında sona eren deniz askeri tatbikatlarına Türkiye silahlı kuvvetleri 82 geni, 17 adet hava kuvvetlerine bağlı savaş teknesi, çıkarma gemileri, askeri hava kuvvetleri ve özel tatbikat birlikleri ile katıldı. Bu savaş gemileri ve üzerlerindeki silahlar Türkiye’de imal edilmiştir.
Mavi Vatan ceo-politik stratejisi uygulanıyor. Türkiye denizlerine dönüyor. Anadolu Akdeniz’e bağlanıyor. Erdoğan, Ege Denizine, bundan böyle “Adalar Denizi” denecek dedi.
Hedefteki, denizlerin ve enerji kaynaklarının denetlemektir. Denizlerde doğal gaz kaynakları arayan Türkler aramaları kendi kadroları, gendi gemileri ve donanımla yapıyor ve başarılı oluyorlar. Türkiye’nin bölgedeki ekonomik, politik ve askeri gücü artık kendini gösterdi ve kabul edildi.
Türkiye Suriye, Libya ve Kafkaslar üzerindeki etkisini güçlendirirken Akdeniz sularındaki varlığını da kabul ettirdi. Türkler birlikte kullanım çağrısıyla taraftar kazanıyorlar. Bölgenin kaynakları bu gidişle Türkiye’ye akacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan 5 Ocak 2018 tarihinde Fransa’yı resmi ziyareti esnasında Fransa’daki Müslüman Cemaat ile görüşmesinde “Fransa’daki Müslümanlar himayemiz altındadır!” dedi. 2019’da “Brukings Enstitüsü” şöyle yazdı: Fransa Dış İşleri Bakanlığına göre, Türkiye’den gelen imamların sayısı 151’dir. Fransa’daki 2 500 camiden 400’ü Türkiye Diyanet’ine bağlıdır. Fransa’daki Müslümanlar Erdoğancıdır. 2014 seçimlerinde onların % 66’sı Ak partiye oy verdi. Fransa devlet okullarında 180 öğretmen Ankara’dan atanmıştır. Bunlar Erdoğan’ın İslamlaştırma politikasından halkalardır.
Yukarı Karadağ savaşında Türkiye Azerbaycan’ın yanında ve Ermenistan’a karşı savaştı. Kürtlerin parçalanma isteklerine karşı mücadele devam ederken, PKK ile beraber olduklarını gizlemeyenlerin TBMM’den çıkarılması ve yargıya verilmesi kararları alandı.
Okullarda dağıtılan haritalarda Türkiye’nin yeni gücü sergileniyor. Adriyatik Denizinden Çin Duvarı’na kadar Türk Dünyasının mirası anlatılıyor.
Doğu ve Orta Asya ülkeleri Çin ve Moğolistan’dan Hersek ve Macaristan’a kadar geniş bir alana yayılan Türk kültür anıtları görülmeye davet ediliyor. Moldova’da yaptığı bir konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan “Biz Adriyatik Denizinden Çin Duvarına kadar 300 milyonluk bir aileyiz” demiştir. Görülen budur. Avrupa, Birleşik Amerika ve NATO ve özgür dünya endişelenmeye başlayabilirler. Erdoğan İslam Dünyası’nın yeni kurdu olmaya hazırlanıyor.“Pogled. Bg” / Sofya

Reklamlar