İklim değişikliği ve hızlı nüfus artışından dolayı gündeme gelen insanlığın beslenmesi sorununa çözüm bulmak bilim adamlarına düşüyor. Gıda Teknolojileri Üniversitesi’nde doktora yapan yük. müh. İvayla Sopotenska bu konuda şunları paylaştı:

“Devrim niteliğinde bir değişiklikten bahsetmemek gerekir, çünkü evrim boyunca gıda ile ilgili yaşanan her şey uzun dönemlerde seyretti. Bununla birlikte gıda üretiminde değişikliğin olacağı kesin, çünkü iklim, işlenen araziler ve insanların zevkleri değişiyor, nüfus da hızla artıyor. Yiyeceklerin bugün olduğundan çok farklı olacağı bir gelecekte varlığımızı sürdürmek için bu değişikliğe adapte olmamız şart olacak”.

Bezelye ve soya gibi gıdalarda bulunan bitkisel proteinler, geleceğe dair umut veriyor, dolayısıyla bilimadamları bakliyattaki proteinleri farklı yiyeceklerin üretiminde kullanmanın yollarını arıyorlar. İvayla Sopotenska buna örnek olarak Sofya’da düzenlenen bilim festivalinde bezeliye proteininden dondurma yapımını gösterdi.

Genetik olarak modifiye edilmiş bazı besinlerin de protein kaynağı olarak kullanılması acaba sakıncalı mıdır? Bu konuda İvayla şöyle konuştu.

“Genetiği modifiye edilmiş ve genetiği redakte edilmiş besinler arasında fark yapmak gerekir. Birçok ülkede yasaklanan GMO gıdaların piyasada bulunması artık zor. Genetik modifiye bir hayvan veya bitki türünden alınan genin özgü olmadığı başka bir türe taşınması demek. Oysa gelecekte genetiği redakte edilmiş gıdalar gündeme gelecek. Yani bitkinin öz genleri active veya dezaktive edilecek. Örneğin verimle ilgili olan gen active edilirse alınan verim daha büyük olur, bitkinin zararlılar ve zirai ilaçlara karşı direnmesi ile ilgili geni de aynı şekilde güçlendirilebilir ve yapılan bu değişiklik bitkinin genlerinde bulunan özelliklerle ilgili olur. Bu besinler üzerindeki denetim, aynen GMO’lara uygulanan denetim kadar ciddidir ve bazıları ABD’de artık satışta bulunur”.

Geleceğin yiyecekleri, şimdi yediklerimize göre daha az lezzetli olmayacağı gibi önümüze hap şeklinde de servis edilmeyecek.

“Tabii, gelecekte yemekle ilgili tutumumuz değişecek, büyük ihtimalle yiyecekler şimdikilerden çok farklı olacak. Fakat konunun bilimsel tarafı ile ilgili yeterince bilgi sahibi olan bir insanın manipule edilmesinin zor olacağını düşünüyorum”.

Asılsız korkulara kapılmamız için umarız  geleceğin bilimcileri laburatuvar kapılarını bize daha sık açarak bulgularının faydalarını anlatacaklar.

 

BNR

Reklamlar