Ertaş ÇAKIR
Tarih:  11 Ağustos 2021

Bulgaristan bizim vatanımızdır. Hiçbir kural ve kanuna uymadan haldır hundur, onun bunun aklına göre ya da Bulgar politikasının iplerini dışardan çekenlerin gizli hesaplarına göre yuvarlanmaya devam ediyoruz.

Şimdiki geçici hükümetin Maliye Bakanı Asen Vasilev, “Var Böyle Bir Halk” partisinin hükümet kurmaktan vaz geçmesinden 5 dakika sonra yaptığı TV açıklamasında, “hükümet kurulmazsa, 2021 yılı bütçesi onaylanmazsa, Kasım ayında 2 milyon emeklinin emekli maaşlarını ödemeye paramız olmayacak” dedi. Şunu da belirtmek gerekir, Kovid salgınıyla ön cephede savaşan doktorlara her ay ödenen 1000 leva da artık ödenemiyor. Lokantalar ve gece kulüpleri salgın nedeniyle yeniden kapanırsa onlara ödenecek yardım parası da artık bitmiş. Bu haberleri Bakanlar Kurulu sözcüsü Kutev duyurdu. O, “devleti çökertmek isteyenler var” dedi.  Aynı zamanda mecliste “maskeler düşmeye başladı.”

Bugün (11 Ağustos 2021 tarihinde) Cumhurbaşkanı Rumen Radev’in, hükümet kurma ödevini 11 Temmuz seçimlerinde 2. Parti olan (63 milletvekili) GERB/CDC (Avrupalı Bulgaristan Vatandaşları ile Demokratik Güçler Birliği)  partisinin başbakan adayı Daniel Mitov’a vermesi bekleniyor. Bu olduğunda, GERB/CDC hükümeti başbakan adayı “D. Mitov Cumhurbaşkanı Radev’ten hükümet kurma ödevini resmen alınca, “Bağımsızlık” meydanına çıkarak bakanlar kurulu listesini okuyacak ve geri dönerek istifasını sunacak,” açıklaması yapıldı. Bu da daha önce görülmemiş bir tiyatro oyunu…

Hükümet kurmak için üçüncü teklif, 36 milletvekili olan Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) Başkanı Bayan Kurneliya Ninova, “bir azınlık hükümeti değil, uzmanlardan oluşan bir teknokrat bakanlar kurulu önereceklerini” şimdiden açıkladı ve “kabinenin bütün meclis bileşimi tarafından desteklenmesini ve Bulgaristan’ın politik kapandan çıkma yolunun açılmasına çalışacaklarını” duyurdu. Şimdilik Bulgaristan politikası anayasal bunalıma kilitlenmiş bulunuyor. Şunu önemle vurgulamak yerinde olur.

“Bulgaristan tarihinde ilk kez olmak üzere, kişisel nedenler yüzünden, “Var Böyle Bir Halk” partisinin Başbakan adayı Plamen Nikolov güvenoyundan 24 saat önce Cumhurbaşkanı Radev’e mektup göndererek, “başbakan olmaktan vaz geçtiğini” bildirdi. Bu işin içinde başka şeyler var, anlamına geliyor.

Bulgaristan’ın boğazına yapışmış ve soluğunu kesmek isteyen kimdir? Ne oluyor? Ne istiyorlar?

Milletvekilleri, 40 derece ağustos sıcağında takım elbiseli, beyaz gömlek ve kravatlı halk meclisine girip çıkıyorlar, birbirini suçluyorlar. Gazetecilere demeçlerinde birbirlerini “ihanetle” itham ediyorlar. Sanki önceden planlanmış yeminli bir oyun bozuluyor. Politik kriz, Anayasal krize sıçradı, gözle görülen bu…

***

GERB-Boyko Borisov Bulgaristan’ı 2009’dan beri programsız yönetmişti. Hiçbir politik makama – halk meclisine de – hesap vermeden gelinen yolun sonu bu. İçine düştüğü bunalımdan GERB/CDC artık kendisi de çıkamıyor. Yalnız kaldı.

65 Milletvekili olan “Var Böyle Bir Halk” partisi de aynı pratiği denerken, hükümetime ve programına, yapacaklarıma “karışamazsınız” demesi öfke ve hiddet uyandırdı.

Bu tutumun “lideri” olan Slavi Trifonov’un kabine için gerekli politik kimlikleri seçemediği, kurucu bir lider olmadığı ortaya çıktı. Görüşme masasına oturmak istemeyen partiler “milli zekâ” adına mı hareket ediyorlardı?  Meclise girip de “hükümet kurmak istemeyen bir irade, suç işlemiyor mu?” Örneğin Başbakan Pl. Nikolov “Almanca ve İngilizce biliyor”, dendi. Diploma ve sertifikalar gösterildi, fakat başbakan Bayan An. Merkel ile görüşebilecek kadar Almanca, Joe Biden’e görüşebilecek kadar İngilizce ve Putin’le görüşecek kadar Rusça bilmediği açıklandı. Halka yalan söylemenin anlamı ne olabilir? Bu komik senaryolar devlet olarak Bulgaristan’ın uluslararası otoritesini sıfırlıyor ve mali ve ekonomik bunalım halkı isyana itebilir. Batı basını Bulgaristan siyasi krizi ile ilgili “çok ağır” değimini kullanıyor.

Şöyle bir soru da belirdi: Bulgaristan’ın ihtiyacı olan nedir? Kanımıza göre, Bulgaristan’da öncelikli olarak çalışan bir meclise ihtiyacı var. Var da, Cumhurbaşkanı R.Radev, görev süresi 3 aydan daha az kaldığından dolayı, anayasaya göre,  şimdiki 46. Meclisi dağıtamıyor.

Meclis çalışmazsa hükümet kurulamaz. Hükümet olmayınca ülkede hayat durur. Kaos ve isyanlar başlar. Doktorlar, hemşeriler, ambulans ekipleri,  lokantacılar, elektrik faturalarını ödeyemeyenler artık sokaklarda… Fiyatlar hızla yükselmeye başladı.

***

Yeni durumu nasıl anlamalıyız:

Bulgar halkının, Bulgar meclisinin ve Cumhurbaşkanı R. Radev’in ardında dönen ne gibi dolaplar var. Bulgaristan’ı topyekûn bunalıma itmek isteyenlerin hesapları ne olabilir?

4 Nisan 2021 siyaset sahnesi, aynı senaryo ile 11 Ağustos 2021’de aynen tekrar ediyor. Bir yılda 3. Meclis seçimi yapılsa hiçbir şeyin değişmeyeceğine işaret edenler artıyor. Son anket, nüfusun % 49,2‘nin yeni seçim, % 50,8’in ise parlamento üstü “program hükümeti” istediğini ifade etti.

Aynı anket, kamuoyunu ve Bulgaristan siyasetini karıştıranların, 2001-2005 yılları arasında Bulgaristan’ı başbakan sıfatıyla yöneten II. Simeyon taraftarları olduğuna inanıyor.

Başka bir anket sonucu ise, Slavi Trifonov ve onun “Var Böyle Bir Halk!” partisinin hiçbir zaman Bulgaristan’ı yönetmek istemediğini, ancak Hak ve Özgürlük Partisi (HÖH-DPS) Türk partisi gibi mecliste arabulucu ve denge rolü oynamak istediğini ortaya çıkarmıştır.

Ağır krizin küresel sebepleri olabilir mi?

Sofya / “Pogled” medyasında editör Dr. Romen Petkov imzasıyla çıkan bir yorumda bu konuda aynen şöyle deniyor:

“Derin analiz yapan gazeteciler iyi bilir. Birinci adı “Güney Akım” olan, sonra “Türk Akım” olan ve Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov tarafından  “Balkan Akım” adıyla inşa edilen Rus gaz boru hattının tamamlanması, Amerika’yı öfkelendirdi ve sonunda Washington ülkemizdeki ajanlarından biri olan Borisov’tan kurtulma kararı aldılar.

Sofya’daki Amerikan Büyükelçiliğinin 2020 protesto gösterilerini desteklediği sır değildir. Halkın öfkesini kazanan otoriter rejime karşı geçen sene çok uzayan gösterilere katılan, “Demokratik Bulgaristan” koalisyonu, Amerika’ya güçlü bağlı bir liberal, hükümet dışı kuruluşlarla /STK/  ve vakıflarla iç içe olan bir örgüttür.” ve “Var Böyle Bir Halk” partisi hükümeti kurulmasını suya düşüren politik güçtür.

“Sadece bu örnek bile, halkın, GERB partisine yolsuzluklarından dolayı sönmeyen öfkesinden başka, bu işin içinde bir de Amerikan çıkarları var ve hareketin motoru onlar onlardır gerçeğini gösterdi. ABD Dış İşleri Bakanlığı ve Amerikan Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) tesadüf iş yapmaz. “Renkli Devrimlerden” her birinin senaryosu büyük bir dikkatle ve titizlikle yazılmıştır.

Şu da iyi bilinmelidir. Slavi Trifonov bir TV eleştirel müzikal şovu programcısı olarak ne kadar popüler olursa olsun, son dönemde birden bire popülist, neo-liberal ve küreselci konumlara geçti ve son seçimde birinci parti olunca Fransız “Le Mond” gazetesine şöyle dedi: “NATO için iyi olan, kuşkusuz Bulgaristan için de iyidir. Ve hiç çekinmeden II. Semeyon ekibinden ve “Bulgaristan İçin Amerika” kadrolarından hükümet önerdi.

Şu da unutulmalıdır 4 Nisan’dan sonra, GERB partisi ve eski Başbakan B. Borisov’un politik siyasetten tamamen atılmasına birkaç adım kaldığında, yoldan döndü.

11 Temmuz seçimlerini kazanan “Var Böyle Bir Halk” partisi daha ilk gün “kabul edilmez” önerilerde bulundu ve yuvarlak masa oluşturulmasına yanaşmadı, sert davrandı, muhalefet partileri liderlerine “hain” diye hitap edecek kadar ileri gitti ve ipleri bilinçli olarak kopardı.

Bu gelişmelerden şu sorunlar doğdu:

Hükümet kurma temaslarını izleyenler, bir ara “Var Böyle Bir Halk” ile “Demokratik Bulgaristan” arasında önemli yakınlaşma olduğunu saptamışlardır.  İki partinin de en önemli sorunun “GERB modelinin sökülmek olduğu” konusunda anlaştıkları kamuoyuna duyurulmuştu.

Gerçek ise şöyleymiş. Demokratik Bulgaristan” başkanı Hristo İvanov, “Var Böyle Bir Halk” partisi ile görüşmelerde “bütün bakanlıklar, başbakan ve valiler üzerinde kontrol istemiştir.” Bulgaristan’da hükümet kurulması yolu değil, geri dönüş yolu kapanmıştır. Gerçekler dökülmeye başladı. Bu meclisin mumu ancak Ağustos sonuna kadar yanabilir. 2 ay sonra yeni seçim olursa milliyetçiler meclise dolacaktır. En kötü olansa budur.

Başkanı Korneliya Ninova olan BSP bile kayıtsız koşuluz Slavi Trifonov’un kuyruğuna takılmıştı. Ve günlerden birinde Başkan K. Ninova “Var Böyle Bir Halk” partisi ile % 90 aynı görüşteyiz” dedi.

Son gelişmelerden sonra, art arda 4 defa hükümet kurma denemesinin suya düşmesiyle “Bulgaristan’ın daha da sarsılması, bunalımın daha da derinleşmesi, anayasal bunalımın siyaseti kilitlemesi ve uluslararası sorunların da çözülmez duruma geldiğini” görebiliyoruz.

Gelişmelerden Cumhurbaşkanı Radev’in suçlu olduğu, kamuoyunu ikiye böldüğü, bunalımdan çıkış planı üretemediği gibi demeçler verenler var.  Memleketin bölünme çizgisi Rusya ve ABD arasındadır. ABD hiç bir kimseye beş para vermeden ve hiçbir sorumluluk almadan memlekete kayıtsız koşulsuz üslenmeye ve ülkemizi bir sömürge olarak istediği gibi kullanmaya çalışıyor.  Meclisin ve parlamenter sistemin çökertilmesi bu yolda birinci durak olabilir.

Bu arada, Bulgaristan’ın bir kişiye, örneğin Rumen Radev gibi bir Cumhurbaşkanına bırakılmasına ışık yakmaya çalışanlar var ve eski Cumhurbaşkanlarından Petır Stoyanov ve Rosen Plevneliev basında çıkan yazılarında Bulgaristan’ın Rusya’nın kucağına döndürülmek istendiğini yazdılar.

Yeni durumda muhalefetteki yeni partiler GERB için “çamur”!

Protestodan gelen partiler için ise GERB partisi bir “bataklık” ve kurutulması gerekiyor.

Bu arada sosyalist parti “BSP” de Hak ve Özgürlükler Partisi (HÖH DPS)  partisine karşı olduğunu gizlemiyorlar. Bu düğüm kolay kolay çözülemez. Bu kadar dağılmış ve birbirine tahammüllü olmayan partilerin, kurumların, örgütlerin bir devleti olması da yalnız bizi değil, dünyayı da düşündürüyor.

Sonuç:  Siyasi sitemin değişmesi, seçim siteminin yenilenmesi ve her vatandaşa posta ve internet üzerinden oy kullanma hakkı tanınarak, dönüşüm ve yenilenme isteyen “Var Böyle Bir Halk” partisinin 3. Seçimde 121 milletvekili çıkarabilmesi için mücadele devam ediyor. Fakat bu Bulgarların ödevi.

Bizim yani Bulgaristan Türkleri, Türkiye’deki ve KKTC’ndeki soydaşlarımızın ve 64 ülkeye dağılmış Müslüman Bulgaristan Türklerinin ödevi ise birlik olup, meclisteki milletvekillerimizin sayısını en az 50’ye çıkarmaktır.
Bu dava günceldir ve devletin yıkılmasını ve vatanımızın işgal edilmesi önlemek ve özellikle faşist, aşırı milliyetçi, ırkçı kalpazanlar sürüsünün Halk Meclisini işgal etmesini ve hayatımızı daha da karatmasını istemiyorsak ve bulgar partilerine ders vermek istiyorsak birlik olup oyumuzu HÖH-DPS’ye vermek zorundayız. Biz Bize yeteriz.

Bizi izleyiniz.

Okuyanlara ve paylaşanlara teşekkürler.

Reklamlar