Rafet ULUTÜRK
17 Ağustos 2021

Yeni hükümet veya ikinci erken seçim düğümü çözülüyor.

Bulgaristan’da politik bunalım derinleşmeye devam ediyor.
Temeli yalana dolana dayanan geçmiş ve her yeni gün daha sert sorunlar çıkmaya devam ediyor.

Mecliste en büyük parti olan “Var Böyle bir Halk” hükümet kurmaktan vaz geçmesinden sonra, Cumhurbaşkanı Radev 16 Ağustos 2021 tarihinde (18 ay aralıktan sonra) Milli Çıkarlar Koordinasyon Konseyi’ni Cumhurbaşkanlığına topladı.

Bu toplantıya Başbakan Yanev ve geçici hükümet bakanlarını ve mecliste grubu olan partilerin yöneticileri Cumhurbaşkanlığında, hiçbir konuda yine anlaşamadılar.

Peki görüşülen konular neydi;

a) 2021 yılı bütçesinin görüşülüp onaylamak, emekli maaşlarını arttırmak ve Covid – 19 ile mücadeleye katılan doktorlara her ay ek olarak 1000 leva verilmesini yasallaştırmak,

b) hükümet kurma yolları tekrar aramak ve

c) Afganistan’da yükselen göç dalgasının Bulgaristan’a girmesini önlemekti.

Tepkiler gecikmedi; Kamuoyu ve politik gözlemciler, devlet bütçesinin görüşüleceği yerinin Cumhurbaşkanlığı olmadığını, ayrıca hükümet kurma görevinin parlamentoda grubu bulunan partilerin işi olduğunu, Afganistanlı göç selini durdurma işinin ise hükümetin görevi olduğunu ifade ettiler.

HÖH-DPS Başkanı M. Karadayı “bütçe sorunu görüşülürken” toplantıyı terk etti ve gazetecilere bütçenin yılsonuna kadar yeteceğini, “bütçede 1 milyar 200 milyon” levalık “açık çek” olduğunu söyledi ve Boyko Barisov’un 12 yıldan beri sürdürdüğü hükümeti yönetme pratiğinin devam ettiğine vurgu yaptı. Karadayı, Cumhurbaşkanını eleştirirken, “Milli Güvenlik Koordinasyon Konseyi 3 ayda bir toplanmalıdır, 1.5 yıl pandeminden sonra ilk kez olağanüstü toplandık, dikkatinizi çelerim yine Kovid – 19 konusunu görüşmek için bir araya geldik. Oysa seçim hükümetinin hazırladığı ve Halk Meclisinde görüşülmesi gereken bütçenin güncelleştirilmesi konu edildi, gülünç değil mi?”

Cumhurbaşkanlığı katından kendisinin hiçbir konuda son söz sahibi olmadığı ve politik partilerin anayasal hukuk dışında hiçbir adım atmak istemediklerini fark eden Radev, taktiğini hemen değiştirdi ve ertesi gün, 2021 yılı bütçesindeki değişikler onaylanmadan ikinci parti olan GERB partisine hükümet kurma ödevini vermeyeceğini açıkladı ve kişisel ve grup halinde görüşmelere yeniden başladı.

17 Ağustos 2021 tarihinde Cumhurbaşkanı Radev taktiğini değiştirince “Var Böyle Bir Halk” partisi, GERB ve Bulgaristan Sosyalist Partisi meclis grubu yöneticilerini ayrı ayrı yeni ikili görüşmeye davet etti.

“Var Böyle Bir Halk” partisi heyeti “biz hiçbir hükümete katılmayacağız, mecliste bizim dışımızda 155 milletvekili var, istedikleri hükümeti kurabilirler, engel olmayacağız” görüşünü ifade ettiler.

İkinci görüşme “Bulgaristan’ın Avrupa Vatandaşları” GERB partisi heyeti ise, hükümet kurmayacaklarını ve zaman kaybına neden olmamak için, aldıkları an görevi iade edeceklerini Cumhurbaşkanı Radev’in şahsına yeniden bildirdiler.

Görüşmeye davet edilen 3. Parti Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) ise, “Demokratik Bulgaristan”, “Ayağa Kalk Bulgaristan. Biz Geliyoruz!” partileri, “Var Böyle Bir Halk” ve GERB partileri sosyalistler hükümetini desteklemeyeceklerini önceden peşin peşin açıkladılar.

Aynı zamanda BSP lideri Korneliya Ninova’nın şimdiki seçim hükümetinin normal bir hükümet gibi görevde kalması önerisi de Cumhurbaşkanı Radev tarafından kesinlikle reddedildi.

Yeri gelmişken belirtmek yerinde olur ki, 1. Erken seçim hükümetindeki Ekonomi Bakanı Kiril Petkov ile ilgili adeta toplumsal deprem yaşanıyor.

Bulgar Anayasası yabancı ülke vatandaşlarının ve çifte vatandaşların milletvekili ve hükümet üyesi olmasına müsaade etmiyor. Ekonomi Bakanı Petkov ise Kanada ve Bulgaristan vatandaşıdır. Nisan 2021’de Ekonomi Bakanı atanmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığına ilk kez davet edildiğinde, Kanada vatandaşlığından vaz geçme niyetini açıklasa da süreç sonuçlanmamıştır. Bu atamanın bir anayasa ihlali olduğundan harekete geçen GERB partisi, Anayasa mahkemesinde dava açmış, ne var ki o da henüz sonuçlanmamıştır. Kanada’da askeri görevini tamamlamayan Bakan Petkov ayrıca apostilli sabıka kaydı da getirememiştir.

Diğer bir olay da; yine 1. erken seçim hükümetinde Maliye Bakanı görevinde bulunan Asen Vasilev’in de Batı ülkelerinde şirket yönettiği yıllarda 8 milyon avro değerinde bir hırsızlık yaptığı, değişik mahkemelerde yargılandığı ve en sonunda 2milyon avroya karşı uzlaşma tutanağı imzalandı da açıklandı.

Bir bakıma, artan kamuoyu tepkisi sonucu Cumhurbaşkanı, bu gidişle Ekim-Kasım aylarında yapılması konuşulmaya başlayan 2. Erken seçim hükümetini yapacak yeni bir geçici kabine ya da “program hükümeti” ilan etmek ve atamak zorunda kalabilir. Seçimler bir arada olabilir. Pek istekli olmasa da mecbur kalabilir…

Kuşkusuz, Ekim 2021’de yapılması muhtemel olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri olağanüstü büyük ilgi uyandırmaya başladı.

Anlaşılan bu meclisin ne komisyon kurmaya ne de her hangi bir kanunda değişiklik yapmaya ne niyeti ne de gücü var. Eski seçim kanunu ile hem Cumhurbaşkanı hem de 47. Meclis seçimi yapılırsa ve bu seçimlerde oy kullanma işleminin de “makineli oy kullanma” işlemine göre yapılması düşünülüyorsa, bu iş çok zor olacaktır.

Çünkü bir de bilgisayar kurulumunun aynı günde aynı yerde ve aynı anda yapılacak 2 seçim için ayarlanması ve %57’si ömründe bilgisayar düğmesine basmamış seçmenler tarafından uygulanması söz konusudur.

Bulgaristan Meclisi 11 Temmuz’dan sonra hiçbir yasayı görüşmediğinden, Dış İşleri Bakanlığının ve Merkez Seçim Komisyonunun yurt dışındaki 3 milyon seçmenin internet üzerinden veya posta ile oy kullanma haklarını henüz yasallaştırmamıştır. Yeni seçimlerde yeni kurallar ise hala belli değildir. Bu aslında en önemli konudur çünkü Bulgaristan’ı değiştirecek olan Bulgaristan dışında oylardır. Bunun için hiçbir parti buna yanaşmıyor, nedeni dışarıdan gelecek oylar kime gideceği hiç belli değil amma kesin olan bir şey eski partilerin hiç mi hiçbirine gitmeyeceğe kesindir. Bu serseri oy-kurşunları kimi hangi partileri yok edeceği seçim günü belli olacaktır.

İki seçimin beraber yapıldığında, birinci turda (Cumhurbaşkanı seçimi majoriter yani en fazla oy alan kazanır ve 2. erken meclis seçimi ile politik parti listelerine oy verilmesini öngören plüralist sisteme göre yapıldığında, büyük sayıda Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı yardımcısı adayının aralarında yarışacağına işaret ediyor.)

Bulgaristan’da TÜRKLERİN DURUMU

Bulgaristan’daki olağanüstü ağır, çok derin ve derinleşen politik krizde Türklerin, soydaşların, gurbetçi kardeşlerimizin Türk seçmenin ve Hak ve Özgürlükler Hareketinin rolünü arttırmamız için hepimizin sandık başına gitmemiz ve bu Bulgaristan’da siyasi işlerin ve devlet yönetiminin Türkler olmadan yeni bir Bulgaristan’ın kurulamayacağını kanıtlamamız gerekecektir.

Burada HÖH yöneticileri de ilk defa birlik olup yönetime karşı bu güne kadar yapılan yanlış vekil belirlemelerine başkaldırarak halkın sesine kulak vererek bu sefer milletvekili seçimini halkın sevgisine göre yer verilmeli. Bu da köylerde bölgelerde herkesin gözü önünde adaylar halkın önünde seçimden önce bölgelerde seçim yaparak belirlenmelidir. Burada adaylar serbest olmalı ille partili olmalarına da gerek yok Türk halkına hizmet edeceğim diyebilen kendine güvenen halktan oy alabilirim diyen herkes yarışa girmelidir. Kısaca herşeyi halkın gözünün önünde açık yapılırsa hiç bir gizli örgüt burada başarılı olamaz. Burada vekillerin seçimlerinde etki halkın olduğu görülürse halk birlik ve beraberliğe yönelir. Kısıtlamalar ve her tür yasaklar kaldırılmalı. Milletvekillerini bölgelerde halkın gözü önünde seçilmeliler. Halk kendisine faydalı olan kişileri en iyi bilir. Bunu yaparsanız Bulgaristan’da 2. Partiye tırmanır ve sizi artık hiç kimse ne parti ne devlet ne bir başka güç sizleri görmemezlikten gelemez, halkı hor göremez ve her zaman sözünüz bu ülkede değeri olur – geçerli olur. Bizler hepimiz TÜRK-BULGAR birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz, bunun başka bir yolu olmadığını Bulgar kardeşlerimiz de görmeleri gerekir kanaatindeyim.

Şunu da hatırlamanız ve asla unutmamalısınız:

Peygamber efendimiz işi ehline vermemeyi kıyametin kopmasıyla bağdaştırmış ve bu kadar önem arz eden bir meseleyi her zaman ön planda tutmuştur. Türklerin – Müslümanların kitabı Kur’an-ı Kerim’de buyurduğu gibi: “Allah size, mutlaka emanetleri (işleri) ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle davranmanızı emreder.” Peygamber Efendimiz: “Emanet zayi edildiğinde kıyametin kopmasını bekleyin buyurmuştur”. Toplum düzenin alt üst olmasının en büyük sebebidir, işi ehline vermemek. İşte bunu aklınızdan çıkartmayınız kıyamet gününü yakınlaştırmayınız.

Bulgaristan’daki Yeni Kırılma

Meclisi Başkanı İva Miteva’nın girişimiyle 17 Ağustos 2021’de toplanan parlamento, geçici hükümet İç İşleri Bakanı Boyko Raşkov’un katılımıyla 10 Temmuz 2020’de Sofya’da Balanlar Kurulu binasının sütunları ardında polislerin protestocu gençlerle sert şiddet kullanarak hesaplaşması olayını görüştü ve bir bildiri kabul ederek polis baskılarını kınadı ve suçluların cezalandırılmalarını istedi.

Toplantıya hastanelik edilene kadar dövülen gençlerden dördü ve ana-babaları da katıldı. Var Böyle Bir Halk, Demokratik Bulgaristan ve Ayağa Kalk BG Biz Geliyoruz politik partileri meclis kürsüsünden, halen GERB partisinden milletvekili olan 2020’deki gösterilerde gençlere, üniversitelilere şiddet uygulanırken İç İşleri Bakanı olan Marinov ve Terziev’ten dövülen gençlerden ve Bulgaristan halkından özür dilemelerini ve milletvekilliğinden istifa ederek parlamentoyu terk etmelerini ısrarla istediler.

2020 yazında hastanelik edilen gençleri Cumhurbaşkanı Rumen Radev Sofya “Pirogov” hastanesinde ziyaret etmişti.

“Demokratik Bulgaristan” adına kürsüye çıkan milletvekili hukukçu Radev, “Bulgaristan’da devlet terörü uygulandığına” işaret etti ve bu konuda yorum yapan İç İşleri Bakanı Boyko Raşkov,  2009’da iktidara gelen Boyko Borisov’un iktidarı elinden kaçırmamak için sürekli devlet terörü uyguladığını, istifası istenen 2 bakanın bu teröre alet edildiğini, gençlerin dövülmesini emreden polis subayı Anton Antanov’un görevinde yükseltildiğini,  Başsavcılıkta çalıştığını açıkladı.

Bu utanç verici olay ile ilgili sorguyu tamamlayıp bir yıldan beri ağır cezada dava açmayan savcı Bayan Veronika Trifonova’nın da görevinde yükseltilerek Bulgaristan’ı Avrupa Birliği Savcılığında temsil eden savcı görevine atandığını anlattı.

Meclis soruşturmasında söz alan, HÖH-DPS partisi Başkan Yardımcısı ve Milletvekili Ahmet Ahmet, mağdurların yaralarını saracak tazminat ödenmesi kararı alınmasını gündeme taşıdı. Böyle bir kararın daha önce devlet terörüne uğramış, öldürülenlerin yakınlarına, sakat kalanlara, haksız olarak toplama kamplarında, hapislerde yatmış ve sürgün edilmiş, memleketten kovulmuş ailelerin zararlarının kapatılması şeklinde hazırlanmasını önerse de böyle bir terör tazminatı kararı henüz onaylanmamıştır.

Ne de olsa, 21. Yüzyıl Bulgaristan tarihinde ilk kez olmak üzere, Bulgar iktidarlarının devlet terörü uyguladığı gündem olmuş oldu. Suçluların görevden alınması, meclisten atılması ve mahkemeye verilerek cezalandırılması İstenmesi de ilk defa yaşanmış oldu.

Henüz devlet terörü suçlularına ceza kesecek bir bağımsız ve tarafsız Yüksek Divan kurulmadı. Bugünkü durumda Başsavcılık tüm yasaları ayakaltına alarak, Anayasayı görmezlikten gelerek memleketi istediği gibi idare etmeye devam ediyor. Meclise gelip hesap vermeyen Başbakan Borisov gibi Başsavcı İvan Geşev de meclis hukuk komisyonuna gelip hiçbir konuda hesap vermeyi hala kabul etmiyor.

Kapıdaki Dönüş

Yazımın ara başlığında “dönüş” sözüne şu anlamı yüklemeyi düşünmüştüm. Bulgaristan Türkleri lehçelerinde “süt kesildi” değimi vardır. Bakırda kaynayan süttün birden dönüşerek pıhtılaşması ve yine bizim dilimizde “ekşimik” ya da katık haline dönüşünü yansıtır bu kavram.

Bulgar halkının halk psikolojisini ve son 30 yılda bunun seçimlere yansımasını yakından izleyen biri olduğumdan dolayı, 16 Ağustos 2021 tarihinde, “son açık toplum diyalog kapısı” olan Cumhurbaşkanlığı katındaki “Milli Çıkarlar Koordinasyon Konseyi” istişarelerinden de hiçbir şey çıkmayınca birçok vatandaşın nefesi kesildi.

Cumhurbaşkanı da her demecine “çok derin bir politik bunalımdayız” sözleriyle başlıyor.

Aynı zamanda 1. Erken seçim hükümetini atarken kendisinin anayasal bunalım başlattığı da herkesçe görülmüş oldu. Toplantıdan ne hükümet kıvılcımı ne bütçe ne de herhangi bir konuda başka bir karar çıkmayınca, Bulgar seçmen bunu affetmez ve 2. Erken seçimde son sözünü mutlaka söyler diye düşündüm.

1997’de BSP-li Jan Videnov’un ve hükümetinin çöpe atılması.

2005’te II. Simyon ve partisinin bir daha meclise girememek üzere yine bizim oralarda köşdereye tekerlenmesini anımsadım.

Bulgar seçmen, oylarımla meclise gönderdiğim ve birinci parti yaptığım “Var Böyle Bir Halk” ve iplerini kimlerin çektiği belli olmayan “Demokratik Bulgaristan” ve diğer yeni muhalefet güçlerini meclisten atar ve yerlerine yeni partilerin gelsin der, diye geçiverdi aklımdan. Bulgar halkının tekrar SDS-CDC etrafında toplanması gerektiğini düşündüm ve bu seçimlere yine birlikte bu çatı altında girmelerini de bir an gözümün önünden geldi geçti. Yeni başlangıçların böyle olabileceğini düşündüm.

Fakat 17 Ağustos 2021 Meclis tartışmalarındaki sert ve kararlı tutumlarından “bu iş burada bitmedi” – moloz” partileri kemikleşmeye başladı, sonucuna da vardım. Şu an gerilemesi gereken partilerin başında hala GERB ve BSP bulunuyor. Bu partilerin artık baraj sorunu olması gerektiğini düşünenlerdenim.

Bizi izlemeye yeni fikirlerimizi herkesten önce öğrenmeye devam ediniz.

Tüm okuyucularıma sağlıklı, huzurlu, aklı selim ve sabır dolu günler diliyorum.

Okuyanlara ve paylaşanlara teşekkürler.

Reklamlar