Bilecik’in Gölpazarı ilçesine bağlı Kurşunlu Köyü sakinleri, atalarından miras çiçekli bahçeleri tüm renkleriyle yaşatmaya devam ediyor.

70 haneli ve yaklaşık 200 nüfuslu köyde yaşayanların tamamı, Bulgaristan göçmenlerinin çocukları ve torunlarından oluşuyor.

Bahçesinde 50’nin üzerinde sebze ve meyve yetiştiren üç çocuk annesi Seher İpek, dedelerinin 1930’lı yıllarda Bulgaristan’dan geldiğini anlatarak, geleneklerinden taviz vermediklerini söyledi.

İpek, atalarının gelirken tohumlarını da getirdiğini ifade etti.

“Evlerini bırakmışlar ama mısırından tut ayçiçeği, soğan, sarımsak, kavun, karpuz, aklına ne gelirse hepsinin tohumlarını getirmişler. Kültür burada. Çiçek olmazsa olmaz, biz çiçeksiz yapamayız. Bu tohumlardan vazgeçmeyi kesinlikle düşünmüyoruz, onları devam ettireceğiz. Kıyafetlerimiz de değişmedi yemeğimiz de. Mesela hamur işlerini çok yaparız, börek yaparız. Babaannelerimizden böyle gördük. Babaannem bir otururdu ocağın başına, çok da kalabalıktık. Hayvan da çoktu, çok güzel zamanlar geçirdik. Halen evimde atmadığım hasırlarım, kayınvalidemden ibrik var. Asla onları bırakmam. Biz oradan geldik bağımızdan kopmamak için her şeyimizi aldık geldik.”

Köy sakini Mutlu Yıldırım da, teknolojinin şartları değiştirmesine rağmen dedelerinin bıraktığı hayatı yaşamaya devam edeceklerini belirterek, “Yaşlılarımız, dedelerimiz oradan nasıl çilelerle geldiklerini anlatırlardı. Evlerini, tarlalarını bırakıp buraya sefil perişan halde geldiklerini anlatırlardı. Oradan gelirken getirebildikleri çiçek, mısır, ay çiçek tohumudur, ceplerine koyabildiklerini getirmişler. Biz de onların devamını yaptırmaya çalışıyoruz. Çiçek bahçelerim var, biz de vazgeçemiyoruz. Kanımızdan gelen bir şey. Onların getirdiği ürünlerden yetiştirmeye çalışıyoruz” dedi.

 

“Çiçek sevgisi göçmenlerin kanında var”

İzmir’de emekli olduktan sonra köyüne döndüğünü anlatan 63 yaşındaki İsmail Karakütük ise şunları söyledi:

“Dedelerimiz buraya gelirken getirebilecekleri her çeşit tohumdan getiriyorlar. Çiçek, buğday domates tohumu getiriyorlar. Burada halen onları üretmeye çalışıyoruz. Bizim bahçemizde biber, domates, marul, maydanoz, dereotu, patates hepsi var. Çiçek sevgisi, göçmenlerin kanında var.”

Köy muhtarı Fahrettin Doruk, köyün 70 haneli olduğunu, çok göç verdiklerini ancak halen 200 civarında nüfusa sahip olduklarını aktardı.

Köyün 1926 yılında Bulgaristan’dan gelen 8 aile tarafından kurulduğunu ifade eden Doruk, şunları söyledi:

“Devamında akrabalar gelmiş. Göçmen köyüyüz, köyümüz temizdir. Biraz da gelenek görenek. Köyümüzün planı projesi çok güzeldir. Dedelerimiz domatesi getirmiş, eski buğdayları getirmiş, halen bazı komşularımız eker. Çiçeklerimiz oradan gelmiş, kadınlarımız çok çiçekçidir. Bahçelerimiz çok güzeldir, oradan gelen bir gelenektir.”

 

AA

Reklamlar