Bulgaristan’ın o topraklardaki Türklere yönelik uyguladığı asimilasyon politikası ile göçe zorlanan ve ülkeden kaçan yaklaşık 350 bin kişinin zorunlu göçünün üzerinden 30 yıl geçti. Bir Balkan şehri sayılan ve çok sayıda soydaşa ev sahipliği yapan Bursa’da, Balkan Türkleri Göçmen ve Mülteci Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Dr.Kader Özlem ise çocuk yaşta şahit olduğu zorunlu göçün 30.yılında gelinen noktayı açıkladı.

Bulgaristan‘da 1984 yılının Aralık ayında Türklere yönelik başlayan ve 1989 yılının Haziran ayına kadar süren asimilasyon politikası kapsamında isim değiştirmeye zorlanan Türkler bu yaptırıma direnince, Türkiye’ye göç etmek zorunda kaldı. Dönemin komünist lideri Todor Jivkov’un Bulgar televizyonlarında yaptığı açıklamalar sonrası 1 Haziran 1989 tarihi itibariyle Bulgaristan Türkleri sınır dışı edilmeye başlanmıştı. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Kıta Avrupasındaki en büyük kitlesel göç hareketi olduğunu kaydeden BGF Genel Başkanı Kader Özlem, “5 yıl süren bu asimilasyon ve Bulgarlaştırma politikasında Türklerin isimleri değiştirilmiş, Türkçe konuşmaları yasaklanmış hatta kelime başına 5 Leva ceza kesilmiştir. Tüm bu yaşananlar halkta, rejime karşı bir güvensizlik oluşturmuştur. Kaldı ki tarihe baktığımızda da o dönem uygulanan rejimin benimsenmemiş olduğunu görüyoruz. Yaklaşık 1 yıl süren bu kitlesel göç hareketinde Bulgaristan’dan Türkiye’ye 345 bin 960 kişi giriş yapmıştır. Bu göç Bulgaristan tarihi adına da önemli sonuçlar doğurmuştur çünkü o rejimin yıkılmasında en önemli husus olarak yerini almıştır” diye hatırlattı.
Zorunlu göçün devamındaki 30 yıllık süre zarfında Bulgaristan Türklerinin ana vatana tamamen entegre olduklarını ve kültürel anlamda da önemli bir role sahip olduklarına dikkat çeken BGF Genel Başkanı, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti, gelen göçmenleri sahiplenmiştir. Rahmetli Turgut Özal bu dönemde çok önemli bir figür haline gelmiştir. O dönem gelen insanlar toplumsal hayata çok hızlı entegre olmuşlardır. En başta herhangi bir dil sorunu yaşamamışlardır. Çok yoğun olarak çeşitli yerlerde iskan etmektedirler. İstanbul başta olmak üzere Bursa, İzmir ve Trakya bölgesinde yerleşik olduklarını görmekteyiz. Bulgaristan Türklerinin en belirgin özelliklerinden biri çalışkan olmasıdır. Bulundukları bölgede sosyo ekonomik hayata ciddi katkıda bulunmuşlardır. O zamanlar 350 bin olan nüfus günümüzde 500 bini geçmiştir. Onlar artık Türkiye’de yaşayıp, Türkiye’de çalışıp, vergilerini de bu ülkeye vermektedir. O dönemler sancılı başlayan sürecin bugüne baktığımızda başarılı bir şekilde tamamlandığını görüyoruz” dedi.
Bursadabugün
Reklamlar