Milliyetçi Skat televizyonunun yan kuruluşu Desant gazetesi “Başmüftülük’ün Bulgar toprakları üzerindeki yeni hak iddiaları” manşetini attı.desant
Haberde Başmüftülük’ün, vakıf vakıf mallarını geri almak için açtığı 90 davaya yer veriliyor.
Desant Kırcaali’deki Bölgesel Tarih Müzesi ile müzenin dibindeki Arena Spartak Spor Meydanı için yakında açılan davayı ‘skandal’ olarak değerlendirdi.
Desant, 8 bin 100 metrekarelik spor meydanını Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) partisinin yalnızca seçimden seçime düzenlediği konser mitingleri için kullandığını savundu ve Arena Spartak’ın 15 Ağustos 2006’da belediyenin üzerine geçirtildiğini hatırlattı.
Desant, müze için davanın devlete, spor meydani için de Kırcaali Belediyesi’ne açıldığının altını çizdi ve iki tarafın anlaşmasıyla davanın 10 Temmuzda sona erdirildiğini, ancak taraflardan birinin isteğiyle sürecin yeniden başlatılabileceğini hatırlattı.
Yasalara göre kapatılan bir dava 6 ay sonra açılır. Dava açmaya karar verilirse ancak yeni yıldan sonra açılabilir.
Desant, davanın sona erdirilmesini nedeninin müftülüğün, Din Kanunu yasa tasarısında yapılacak düzenlemelerden haberdar olması olabileceğine dair bilgiler aldığını yazdı.
Desant, Din Kanunu yasa tasarısının Millet Meclisi’ne 16 Temmuzda sunulduğunu hatırlattı.
“BAŞBAKAN YARDIMCISI BOZDAĞ, BULGARİSTAN’DAKİ OSMANLI MİRASINI TEFTİŞ ETTİ”
Desant, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Yardımcı Bekir Bozdağ’ın, Din Kanunu’nun yasa tasarısının meclise sunulmasının hemen ardırdan gelmesine dikkat çekti ve bu durumun bir tesȃdüf olup olmadığını sorguladı.
Gazete, Bekir Bozdağ ile ilgili “Bulgaristan’daki Osmanlı mirasını teftiş etti.” ifadesini kullandı.
Desant, Bozdağ’ın 2 bin kilomtre yol aldığı 3 günlük gezisinin Ramazan Bayramına denk gelmesine ve Anadolu Ajansı’nın, Bozdağ’ın, vakıf mallarının hukukȋ statüsüne özenle dikkat çevirdiğini duyurmasına vurgu yaptı.
“ALLAH’IN VEKİLLERİ, MALLARI GERİ ALABİLME SAVAŞINI FİLİBE’DEKİ İSTİNAF MAHKEMESİNE TAŞISI”
Milliyetçi gazete haberinde “Allah’ın ülkemizdeki vekillerinin, birkaç gün önce şehrin eşsiz benzersiz müze binasının mülkiyetini geri alabilme savaşını Filibe’deki istinaf mahkemesine taşıdığı ortaya çıktı.” ifadelerine de yer verdi.
Müftülük, Kırcaali Bölge Mahkemesi’nin kültür bakanı ve Kırcaali Cami Encümenliği gibi üçüncü şahısların mahkmeye dahil edilmesine itiraz etmesini tartışıyor. Mahkeme, Başmüftülük’ün müze üzerindeki mülkiyetinin delili olarak sunulan belgelerin bir kısmını gözden geçirme gereği bile duymadı ve kopyalarının net ve okunur bir şekilde ilk açık oturumda sunulmasını talep etti.
“MÜZE MEDRESE OLARAK İNŞAA EDİLDİ, FAKAT MEDRESE OLARAK KULLANILMADI”
Desant, Bölgesel Tarih Müzesi’nin medrele olarak inşaa edilidği, fakat hiçbir zaman medrese olarak faaliyet göstermediğinin, daha sonra da devletin binayı müzeye çevirdiğinin altını çizdi ve binanın 10 bin 709.57 metrekarelik bir arsaya dikildiğini, arsanın asıl ölçüsünün daha eski belgelerde olduğunu ileri süren müftülük ise 18 bin 400 metrekarelik alan üzerinde hak iddia ettiğini belirtti.
Skat’ın gazetesi yapılan araştırmalara göre medresenin 17 bin metrekarelik arsada bin 200 metrekarelik alana inşa edilidğini, devletin 1950 yılında el koyduğunu yazdı.
ZÜLFETTİN HACIOĞLU: KIRCAALİ MÜZESİ MÜSLÜMANLARIN, HEMEN GERİ VERİLMELİ
Desant, Cebel’deki bu yıl 19 Mayıs anma mitinginde Edirne Balkan Türkleri Federasyonu Başkanı Zürfettin Hacıoğlu’nun “Kırcaali müzesinin bınası Müslümanların, hemen geri verilmeli.” sözlerini hatırlattı ve müftülün vakıf malları talebinin, Hacıoğlu’nun konuşmasının ardından başladığına vurgu yaptı.
Hacıoğlu’nun şu konuşmasına da yer veriliyor: Madem medrese atalarımızın kurban ettikleri koçların derisini satışlarının parasıyla inşaa edilmiş, madem İstanbul’daki Sveti Stefan Kilisesi’nin bakımı milyonlar ediyor, biz de malımızı niye geri alamayalım? Orası Müslümanlarındır, biz de devletten bütün vakıf mallarını geri isteyeceğiz. Oraya neden bir cami inşaa edip de Cuma namazlarını orada kılmayalım.
Aydın Osman | T HABER
Reklamlar