Bursa’daki Hamitler Mezarlığı’na annemi ve babamı ziyaret etmek için gittiğimde, mezar taşlarındaki doğum yeri adlarını, Balkan şehirlerinin yoklamasını alır gibi okuyorum.
Üsküp… Bosna… İskeçe… Gümülcine… Razgrat… Prizren… Şumnu…
Bütün iç organlarım sızlayarak iğneden geçip ipliğe dizildikten sonra yoklama bitiyor ve kestirme bir yol bularak Balkanlar’dan Bursa’ya çıkıyorum.
Kalbim, dipsiz bir kuyu.
Kalbim, mezarların küçük kuyularından daha derin ve karanlık…
Orayı özlüyorum! Ailemin kökleriyle birlikte yaşadığı yeri. Çocukluğumun eksiksiz yüzlerini. Babamın, annemin, dedemin, büyükannemin hayatta olduğu saltanat günlerini. Balkan kırlarını, orman kokulu anılarımı…
Orası yorgun atlar tekkesi…
Orası sonsuz bir özlem müzesi…
Orası Balkanlar…
Balkanlar, kucağımdaki boşluk…
Balkanlar, varlığımın içindeki yokluk…(Yorgun Atlar Tekkesi, Halime Yıldız)

Reklamlar