Seyhan ÖZGÜR

Her seçimde olduğu gibi, 25. Mayıs 2014 AB Parlamento seçimlerinde de, kutu içinde kutu olduğu ortaya çıktı. Şimdiye kadar katıldığımız bütün seçimlerde bizden aday ismindeki kutuya  “x” işareti yapmamız isteniyordu. İnsanımız kalem tutan çizgiden, elimize verilen kalemler yazmadığından, fazla bastırdığımızda kâğıt delindiğinden vs. vs. Sebeplerle oylarımız hep çöp sepeti işini gören koliye ayılır ve ayrı sayılır ve geçersiz olurdu.

Bu defa yani AB Parlamentosu için katılacağımız üçüncü seçimde bizim yani seçmenin “demokratik hakları çok genişletilerek” bize hem “x” hem de “y” işaretini kullanma hakkı tanındı. İki işaretin ikisinin de anlamı aynı, aralarında hiçbir fark yok.

 

Bu işaretleri ne zaman ve nerede kullanacağız.

 

1. Seçim listelerini yalnız politik partiler hazırlayacak. Bu partilerin gösterdiği adayların hepsinin isimlerinin, baba adlarının ve soyadlarının yazılı olduğu uzunca bir liste oy pusulası olarak elinize verilecek. Sizden istenen, perde arkasına geçtiğinizde,

a) Seçtiğiniz partinin aday listesini bulmak;

b) Adaylar arasında hangisinin seçilmesini istiyorsanız onun adı önündeki küçük dörtken kutuya elinizdeki mavi tükenmekle  “x” veya “v” işaretini koymaktır.

c)  Lütfen dikkat ediniz, “x” veya “v” işaretini kurşun kalemle ya da mavi dışında başka bir renk yaparsanız, OYUNUZ GEÇERSİZ SAYILACAKTIR.

d) Eğer sisin seçmek istediğiniz milletvekili adayı liste başı yanı “1” numara ise, o zaman hiçbir şey yapmanıza gerek yoktur. Bülteni zarfa koyar ve kutuya atarsınız ve seçime doğru katılmış olursunuz ve oyunuz geçerli olur.

 

Bu ayrıntılar neden bu kadar önemlidir?

 

1)      Yeni Bulgaristan tarihinde yani 1990’dan sonra, bu uygulamayla, yani seçmenine

istediği adayın ismini işaretleme hakkı tanınarak, listeyi yeniden dizme hakkı verilmiş oluyor ki, böylelikle yalnız parti liderlerinin seçtiği, istediği ve listeye aldığı, birinci yere çektiği adayların meclise girmesi yolu birazcık da olsa daraltılmış oluyor. Kuşkusuz, yeni durumda seçim sonuçları seçmenle yapılacak olan ön çalışmalara, aydınlatma, görsel ajitasyona, reklâma ve ikna ermeye çok bağlı olacaktır. Bundan dolayı bu çalışmaların Türkler arasında Türk dilinde yapılmasında ısrarlıyız. Bu yüzden, bugüne kadar liste başı, aday listesi falan gösteren parti yok. Kimse kirli çarşaflarının önceden ipe serip herkesin görmesini istemiyor.

2)      Biz bu işte biraz ağır tartmak istiyoruz. Soydaş oylarıyla bir AB Parlamentosu

milletvekili çıkabilir. İyi İngilizce, Almanca, Fransızca gibi dillerden hiç olmadı birini bilen bir vekilimizi bir parti listesine pazarlayabiliriz. Dış ülkelerde yaşayan ve çifte vatandaş olan kardeşlerimizin aday göstermeye hakkı var. Eski kanuna göre yoktu ama yapılan değişikliklerle bize bu hak tanındı.  Verdiği sözde duracak, Türklük davamıza sımsıkı bağlı, Bulgaristan ulusal çıkarlarına ihanet etmeyecek onları savunacak ve yurdumuzun demokratikleşmesine ve totaliter baskı ve terör rejimi geleneklerini gömerek gerçekten demokrasi bayrağı dalgalandırması gereğine yüzde yüz inanmış bir aday üzerinde durmalıyız. Bu arada bizim ana dil, okul, kültürel haklarımız. İslam kurumlarımızın savunulup geliştirilmesi, ana dil ve kültür dernek ve merkezleri kurulması, vakıf mallarımıza sahip çıkacak, onların işletilmesi yollarını ve formüllerini bulacak, din ibadetine saygı ve köklü ekonomik ve sosyal reformlar yapılması gereğine inanmış bir aday seçmeliyiz.

3)      AB Parlamentosu için yapılacak bu seçimlerde, HÖH partisinin Bulgaristan’da

Türkler var ama onların hepsi göbekten Türkiye’ye, oradaki yakınlarına bağlı, giderek azalıyorlar saçmalıklarının tamamen tutarsız olduğunu bütün Avrupa Birliği kamuoyu görmelidir. Türkiye’deki soydaşlarımızın oylarıyla AB Parlamentosuna girecek bir aday, çok büyük işler yapabilir, bizim varlığımız, gerçek mağdur durumumuz ve isteklerimiz, emellerimiz konusunda Avrupa kamuoyunu, aydınlarını uyandırabilir. Böylece, AB parlamentosu ilk kez bizi hakikatten hissetmiş olacaktır. Bulgaristan’ın bugün yerinde saydığını gören ve gerilemesinin nedenleri üzerinde düşünmeye başlayanlar, eski Bulgaristan’da işleri Türklerin yaptığını, işleme sanayine gerekli olan hammaddeyi tarımda üreterek sağladıklarını, sanayi üretimine katıldıklarını görüp anlayabileceklerdir. % 48’i cahil olan, okuduğunu anlayamayan bugünkü Bulgaristan nüfusunun yok olma tehlikesi görülen sırlarını çözemeyenler, Türk kimliğini ve kültürünü, süreklilik ve ısrarlı çalışkanlığını, iyi niyetli dünyamızı, bizim niteliklerimizi gördüklerinde fikir değiştirmek zorunda kalacak ve doğal, temel ve yasal haklarımızı elde etmemiz konusunda bize arka olacaklardır.  Biz Bulgaristan’ın en çalışkan, en namuslu, en dürüst, en yardımsever, en vatansever ve hoşgörülü kesimiyiz.

4)      Seçim ortamına dalıp gitmek yararlı olamaz. Hedefli çalışmalıyız. Birkaç önemli

ayrıntıya işaret etmek istiyorum.

–          Politik partilerin seçime katılması için şimdiye kadar yatırdıkları depozito 5 bin leva iken 2 500 levaya düşürüldü.

–          Girişlim komiteleri 1000 leva depozitle liste gösterebilir. Şimdiye kadar bu depozito 10 bin leva idi.

–          Seçim günü sabah saat 06’da başlayacak, yani sandıklar sabah saat 06 da açılacak ve seçim günü saat 20’ye kadar devam edecek.

–          Çifte vatandaşlar Avrupa Birliği Parlamentosu’na milletvekili adayı olabilecekler. Kanun değişikliğine göre, çifte vatandaşlar muhtarlık encümenliğine de aday olabilecekler.

–          Seçim belgeleri şimdiye kadar olduğu gibi il ve ilçelerde parti örgütlerine değil, MUHTARLARA teslim edilecektir.

–          Yukarıda açıkladığımız üzere biri “x”, öteki de “y” olmak üzere iki işaret kullanılabilecektir. Bu işaretler ayrı kullanılacak, seçmen ikisinden birini tercih edip çizecektir. İkisinin de anlamı aynıdır.

 

Yazımızın başlığında da işaret ettiğimiz gibi, bugün iktidarda bulunan politik partiler ve bu arada muhalefetçi GERP, “Sansürsüz Bulgaristan” ve Reformcu Blok ülkede eski statükvonun muhafaza edilmesinden yana kesin tavır içindedirler. Bunu mecliste Seçim Kanunu değişikleri hazırlanırken, tartışılırken ve onaylanırken gördük.

Biz, soydaş seçmen kitlesi olarak Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev’in Yeni Seçim Kanununda iki konuda veto hakkını kullanmasında ısrar ediyoruz.

1)      Ana dilimizde seçim hazırlığı ve propaganda yapma yasağı mutlaka

kaldırılmalıdır;

2)      “Oy kullanabilmek için 3 ay Bulgaristan’da yaşamış olma” kısıtlaması da insan

haklarına getirilen bir anti-demokratik sınırlama olarak hemen veto edilmelidir.

Tüm soydaşlarımız “v” ve “x” işaretlerinin anlamını anlamış, çatal başlık yaratmak

isteyenlerin hedefinin kafa karıştırmak olduğunu görmüş ve akla karayı kesin seçmiştir. Vatanımızda her seçime katılmak bizim için bir demokrasi hizmetidir, büyük bir şereftir.

Reklamlar